Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '15

 
Kategori
Eğitim
 

Dershaneler kapanıyor. (Mu acaba)..

Dershaneler kapanıyor. (Mu acaba)..
 

2012 yılında yazmış olduğum "Merdiven altı dershaneciliği" yazımın ardından tam 3 yıl geçti. Artık dershaneler için yolun sonuna gelmiş bulunmaktayız. 1 Eylül 2015 tarihinden itibaren dershane kelimesi hayatımızdan çıkıyor. 

Bu tarihe kadar dershane olarak faaliyet gösteren kurumlar temel lise olarak eğitim süreçlerine devam edecekler. O da 2019 yılına kadar devam edecek. 

Geçtiğimiz günlerde katılmış olduğum ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın da yer aldığı "Dershanelerin Dönüşümü" konulu konferasta dershane konusunda düşünceler ortaya kondu. 

Gelinen noktada gördüm ki 3 yıl önce yazımda ortaya koyduğum çekincelerim ortaya çıkmış . Bir çok kentte etüd merkezi, ders çalışma evi, ders verme merkezi ve daha bir çok isimde küçük minik dershane namzeti yerler açılmış. 

Buna ek olarak bir çok özel okul ve dershane sahibi de bu durumdan müzdarip olduklarını, bu merkezlerin dışında evlerde ders veren öğretmenlerin varlığından da haberdar olduklarını söylediler. 

Öncelikle şu analizi yapmamızda fayda var. Bana göre bu durum ticari açıdan arz - talep meselesidir. Dershanelerin kapatılması piyasadaki talebi bitirmedi. Yani öğrenciler ve velilerinden hala bu yönde bir talep var. Bu talep olduğu sürece bazı kesimlerden de arz gelmesi normaldir. 

O halde öncelikli hedefin dershane kapatmak değil, bu talebin önüne geçmek, talebe neden olan durumu çözmek gerekmez mi? 

Eminim ki bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Konferanstan edindiğim izlenim o yönde. Yalnız yine gözlemlerime göre yeni açılan bu mini mini dershanecikler hakkında nasıl bir kanuni işlem yapılacağı konusunda biraz bilgi eksikliği var. Değişik isimler altında açılan bu yerler için kolluk güçleri nasıl bir yaptırım uyguluyor. Örneğin gidilip kapısı mühürleniyorsa yeterli midir? Mesela ben bir bilgi edinme merkezi adı altında yer açıp para karşılığında öğrencilere matematik dersi versem, bunun cezai müeyyidesi nedir? Bilinmiyor.. Ya da tam olarak anlaşılamadı. 

Gelinen noktada bu tartışmalar sürüp gidecek. Veliler çocuklarının yetersiz kaldığına inandığı derslerle ilgili ek ders almak isterse ve okullardaki etüdlerin yetersiz olduğuna kanaat getirirse yine özel dersler ve merkezlerin önü alınamaz. 

Not: Konferansta dile getirilen bir önemli hususta 12. sınıftan mezun olup üniversite sınavına giren ama başarılı olamayan ya da istediği bölümü kazanamayan çocukların bir sonraki sene bu sınava nasıl hazırlanacağı konusuydu. Sonuçta sınava hazırlanmak için gidebilecekleri bir dershane olmayacak. Bunun için de  üniversite sınavlarının kaldırılıp liselere de teog benzeri sınavların getirilebileceği gibi bir çözüm dillendiriliyor. Şahsi kanaatim her halükarda işin içinde sınav olduğu sürece velilerin arayışları bitmeyecektir.  

Bir kaç yıl önce röportajını okuduğum Deniz Ülke Arıboğan'ın söylediği gibi, sınav bu ülkenin vazgeçilmezidir. Üstelik fırsat eşitliğini de ortaya bu sınav koymaktadır. Ancak bu sayede ülkenin her bölgesindeki çocuklar eşit şartlarda mücadele edebilirler. 

2012'de yazmış olduğum yazının linki: http://blog.milliyet.com.tr/merdiven-alti-dershaneciligi/Blog/?BlogNo=381038

Saygılarımla... 

 

 
Toplam blog
: 106
: 1591
Kayıt tarihi
: 11.07.11
 
 

Metin ve haber yazarı ..