Dershanelerin kapatılması

Adalet ve Kalkınma Partisi ile Fethullah Gülen cemaati arasında başlayan gerilimi yazmayacaktım ancak, gündeme kayıtsız kalamadım. Toplumun bir parçasıdır neticede yazan kişi. Her ne kadar çok da dikkate alınmasa da. Belki, günceli yakalarsam şöyle kıyısından, dinlenirim diye umut ettim. Umarım, umursuz kalmaz ümidim, çabam. Buyurun öyleyse;

Hükumet içerisindeki Fethullah Gülen cemaati, tarikatlar, milli görüş tabanı, yerli ve de yabancı lobiler. Ülkenin gerek ekonomik, gerekse makam mevkii kariyer kazanımlarını ellerinde bulunduran güç odakları. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, büyümek, gelişmek daha fazla olanaklara sahip olmak arzusu kişinin doğasında vardır. Bu istek olmazsa kalkınmadan da söz edilemez. Yerinde say marş marş. Bir süre sonra da gerileme ve de çöküş başlar. Bununla birlikte, tamahkârlıktaki obezitenin kişi ve de kişilerin yönetmekte olduğu güç odaklarının bünyelerinde tahribata yol açması kaçınılmazdır. Obezitenin sürekliliğinde ise sağlıksız bir bedene ve de her türlü sorunlu oluşumlara sebebiyet vermesi vazgeçilmez bir hâle dönüşür. Daha net bir anlatım ile söylemek gerekirse, hasta oluruz. Sonra da en yakınımızda kimler varsa onları hasta ederiz. O ana kadar kurulan tüm düzenler, işletmeler, işleyişler işlemez olur.

Diyetisyenlerin iyi niyetli önerileri dikkate alınmayıp, kulaklar kapatılıp, göz ardı edildiği takdirde olağan dışı gidişattaki neticeyi görebilmek için belgeli uzman olmaya gerek yoktur. Ha bire tıkınma takıntısından gecikmiş de olunsa bir an önce vazgeçmeliyiz.

Muhalefet demek eşittir, merhamet, demektir. Olası risklerin bilinci ile uyarılarda bulunandır muhalif. Otoriteyi elinde bulunduran güçlerin en büyük ve de samimi dostu muhalefet edenlerdir esasında. Güzel söylüyorsun ama her bir şeye de karşı olunmaz ki? Demek ki sen, her bir şeye kulaklarını kapattın, gözlerini yumdun. Sen ısrar ettikçe yanlışta, muhalefet de ikaz dozunu artıracaktır. Duy ve dinle. Kendi yararına olacaktır, göreceksin. Daha da ısrar edersen, öncelikle kendi içerinde devamında da idare etmekle görevli olduğun toplumlarda sorunlar başlayacaktır. Sorunlar iyi analiz edip doğru bir tanı ile çözüm ve de iyileştirme metodunu tercih etmek yerine, kendinden bağımsız suni oluşturulmuş problemler gözüyle bakmaya devam edilirse varılacak nokta kısır bir döngüden ve de çöküşten öteye gitmeyecektir.

İnsan hatalarıyla yüzleşmelidir. Toplum liderleri de böyledirler. Dik bir duruş sergilemek adına, içten içe çürümekte olunduğunun farkına varılmaz ise, bizlere de tez vakitte Fatiha okumak düşer.

Paylaşımcı olmak kayıp değil aksine kazanımdır. Hep benim olsun. Peki olsun. Sen bunu taşıyabilecek beceri ve de donanıma sahip misin bakalım? Ve de ne zamana kadar yükleneceğini düşünüyorsun?

Kişinin belirli bir ömrü olduğu gibi, fertlerin oluşturduğu tüm yapılanmaların da nihai bir ömrü vardır. Sağlıklı, uzun bir yaşam için paylaşımcı olabilmek en belirgin ilkemiz olmalıdır. Yine en büyük payı kendimize alalım. Kazanımlarımıza fazlasıyla sahip çıkalım. Elde etmiş olduğumuz erkte geçerli son sözü söyleyen yine biz olalım. Ama sahip olduğumuz olanaklardan yoksun olanları da yoksul bırakmayalım. Evvela kendi dengemizi kuralım, ne kadar sağlam kurabiliyorsak. Daha sonra da tüm kefeyi kendimize doldurup dengesizliğe neden olmayalım.

Gerekçeler her ne kadar haklı olsa da yahut öyle görünse de problemlere sebebiyet oluyorsa yapılanlar, hiçbir geçerli mazeret özür olarak kabul edilemez.

İktidarlar muhalefet aynasına bakacaklar. Muhalefetler de itilaf oldukları konulardaki haklılık paylarını gözden geçirecekler. Bir gün olur da kendileri hükmetme konumuna gelirlerse işte o zaman belleklerini tazeleyip aynı hataları güncelleştirmeyecekler.

Öz eleştiri ve de karşıt görüşler bizlere ne kazandırır? Diye soracak olursak, yanıt olarak şunu söylemek mümkündür; yanlışlardan arınıp kendimize doğru bir yol çizme kararlılığı içerisinde olduğumuzu daha açık ve de net olarak görebileceğiz. İyiliğe ve güzelliğe doğru adım atalım. Gerisi gelecektir, endişe etmeyelim. İyi niyetli olalım, iyi niyette ısrarcı olmaya devam edelim.

İzninizle söyleşimize biraz ara verip çayımızın demlenmesini bekleyelim.

Görüşmek üzere, hoşça kalın.