- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 881
Dersim'den ne ders alıyoruz?!..

Seyit Rıza-Dersim`in manevi onderi
Daha yakin zamanlara kadar, Dersim kelimesini anmak bir suc unsuru olarak kabul edilirken, Dersim son zamanlarda, agirlikli olarak basinda, sosyal medyada, tv kanallarinda, ulkenin konuyla ilgili ilgisiz, az veya daha az ilgili kisi kurum veya orgutlerinden baslayarak, yetkin veya daha az seviyede konuya vakif kisiler veya siayasi kadrolarinca konusulmasindan, devletin en ust yetkililerine kadar onemli isimlerce, en son olarak da Basbakan’in agizindan, bizzatihi Dersim mağduru CHP genel baskanini koseye sikistirmak bahasina dillendirildi.
Dersim bir bolgenin adi, daha cok Tunceli’yi karsilayan, Cumhuriyet Turkiyesi’nin ismi olup cografi olarak Tunceli, Elazig ve Erzincan’I kapsayan bir bolgenin adi. Dersim ismini ilk defa orta okul siralarinda duymustum, simdi bile tam hatirlamiyorum, onu, ulke disinda bir yer olarak algiladigimi hatirliyorum. Sonradan, universite yillarimda, Farsca derslerinden hatirladigim Iran’da bir bolgenin adi. Firdevsi’nin Sehnamesi’nden hatirladigim Dersim. Birkac sene oncesinden baslayarak Dersim’in cok uzaklarda degil ulkenin icinde bir yerde Tunceli’de, Sivas’in, Erzincan’in yani basinda oldugunu ogrendim. Tunceli’den veya disindan Alevi vatandaslarin haci yeri gibi kabul ettikleri Dersim’i, onun manevi rayber’I Seyit Riza’yi, Dersim’in kayip kizlarini ogrendim. Kalema Sura belgeselini bir vesileyle izledigimde dehsete kapildim, sanki bir tv’de ya da sinemada bir drama izliyorum sandim. Buyuk bir trajediden haberdar oldum. Buna ragmen havsalam ne hikmetse, Dersim’de yasananlari su veya bu sekilde oldurulenleri ,dilim bile varmiyor baska bir sekilde ifade etmeye, mesela katledilen demeye veya kesilen ya da yakilan, ya da Ihsan Sabri Caglayangil’in hatiratinda vicdaniyla hesaplasircasina dedigi gibi, ‘fareler gibi zehirli gazla magaralarda olduruldu’ demeye. Ihsan Sabri Caglayangil’i hatirlarim ilkokul yillarimdan, daha cok degil, bundan birkac sene once ilkokuldan tuttugum gunluk haberlere dair el defterini tavan arasinda bulup okurken, Ihsan Sabri Caglayangil’le ilgili bir haberi ogretmenimin karsisinda, siniftaki arkladaslarima okumak amacli tuttugum bu defterde, onun Cumhurbaskanligi vekilligine getirildigini, yaz tatilinde de okulun kutuphanesinin temizlenerek bazi depodaki kitaplarin okul bahcesinde cope atilmak uzere birakildigini ve o kitaplarin arasinsdan yine Ihsan Sabri’nin dis isleri bakanligi donemine ait Turkiye’nin kara yollariyla ilgili bir kitabi alip okudugumu hatirliyorum. O cocuk aklimla ne bilebilirdim ki Ihsan Sabri’nin vicdani rahatsizligi vardi bu asma kesmeye dair. Nereden bilebilirdim ki, birgun bu ulkenin degerli bir hariciye naziri hatiratinda bu gerceklere yer vercek. Bu Dersim meselesi dillendirilecek, eger butun bunlari bilseydim, inansaydim, ogun yine okuyabilir miydim ayni gur sesle Ataturk’un Genclige Hitabesi’ni, bilmem kac bin kisilik mevcutlu okulumun bahcesinde butun arkadas ve ogretmenlerimin karsisinda. Zihnim, mantigim tabii ki hala reddediyor atamiz, atalarimiz yanlis politikalar izledi demeye, tabii ki onun ilkeleri cagdaslik ve medeni olmak adina bizim gelecegimize isik tutacak, kolay mi bu meseleyi bir Sabiha Gokcen’in ismini bir hava limanindan alip baska bir isim vermekle bu sorunu kokten cozmek, ya da tam tersi Dersim’in Seyidini, manevi onderini suclayarak bu olanlari yok saymak, Sabiha Gokcen’in ismini degistirelim, bir baskasininkiyle kolay, ama icimizdeki bu Ataturk’u, onun sevgisini, en onemlisi Cumhuriyet’in kazanimlarini atmak, yok saymak ikisi de zorlu bir yol! Kabul etmek bir travma, etmemek de bir baska travma! Bu bir medd-i cezr. Bu bir ikilem. Bir dilemma. Ama yapilacak sey hakikatli bir komisyon kurmak, olabildigince hakiki bir komisyon, ne ne kadar degisir bilinmez ama gercekler ortada 80 yildir Tunceli’ler, Tunceli disinda her yerde. Ben de hep merak ederdim bu insanlar neden bu kadar gezmeyi sever, mesela Eskisehir’I, Amasya’yi, Mersin’I Denizli’yi Aydin’I Trakya’yi yurt edinir diye… Evet onlar hep sevmislerdi vatani, ama gezmeyi sevdikleri icin degil, topluca surgun edildikleri icin gezmislerdi Turkiye’yi karis karis, yeniden surgun veren filizler gibi. Simdi ogrendim, onlar tam anlamiyla, bizim olmadigimiz kadar Turkiye’li diye.
Kilicdaroglu da kizmasin, Basbakan’in onu koseye sikistirmasina, belki bazi hesaplar vardir CHP uzerinden dondurulmek istenen, siyasi cekismeler ve bazi bilmedigimiz hedefler veya anlamaya yetkin olamadigim, olmadigim surecler… Surecler guc olabilir, sancili olabilir ama gercekler gunyuzune cikacak bir yolunu bulur, er ya da gec! Hesaplasmadan yuzlesmek, kutuplasmadan, restlesmeden hazmetmek, Dersim’in Seyid’ini anlamak gerek, yalanlarla, yanlislarla bas etmek bize dert olmali, dert olmali bize dogrularin onunde diz cokmek. Bu kudreti, bu cumhuriyetin cocuklari damarlarindaki asil kanda bulmali!
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
