Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

Dersim’e vurmanın dayanılmaz cazibesi…

Dersim’e vurmanın dayanılmaz cazibesi…
 

İktidarda işler anlaşılan pekiyi gitmiyor. Veya kaçılması, üzeri örtülmesi, gözden kaçırılması gereken bir şeyler var ki, iktidar yandaşı gündem yaratıcılar devrede. Bir dönem askerlere küfretmek iş yapıyordu. Azıcık işler sıkışınca, bir imzasız mail, gelsin tutuklamalar. Maşallah dalga dalga geliyordu. Ama görünen o ki artık halk bunlara inanmıyor. Kanıksadı, tepki de vermiyor. O zaman başka şeyler bulalım dendi. Yazarların, gazetecilerin tutuklanması, futbolda şike iddiaları hep bir dönemin suni gündemini oluşturdu.

Şimdi de kalemşorlar “Dersim” konusuna sarmış durumda. Neymiş efendim, Atatürk’ün haberi  var mıymış. Olsa ne olur olmasa ne olur topaçlar. Olay bir isyanın bastırılmasından ibarettir.  Kimi bilenler o günlerde Atatürk çok hasta olduğu için haber verilmedi. Kararı Celal Bayar aldı diyorlar, kimileri ise Celal Bayar’ın Atatürk’e haber verip onayını aldığını söylüyor. Ey çok bilenler!.. Ey Mustafa Kemal düşmanları!... Ey cumhuriyet düşmanları lütfen söyler misiniz, Başbakan teröre karşı yaptırımları gidip cumhurbaşkanına mı danışıyor. Kaldı ki danışsa bu hata mıdır?

O kalın kafalarınıza şunu iyi sokun. O zaman adı “dersim” olan bölgede devlete karşı isyan çıktı. Devlette onu anlayacakları şekilde bastırdı ve bir daha da isyan çıkmadı. Şimdikiler PKK militanlarını bando mızıka ülkeye davet ettiler de ne oldu? Terör bitti mi? Her gün evlatlarımız ölmeye devam ediyor. Cumhuriyet hükümetleri o bölgede asayişi sağlamak adına on yıldan fazla o aşiretleri iknaaya çalıştı. Karşılığında askerlerimiz öldürüldü. Atatürk mü, Celal Bayar mı, İnönü mü her kim ön ayak olduysa Allah razı olsun.

Sayın tetikçiler, hiç ortalığı karıştırmayın. Tunceli halkı bile size inanmıyor. Çabalarınız boşuna, efendilerinize seçimde oy bile vermiyor Tunceli halkı. Aslında bütün bunları siz çok iyi bilirsiniz. İktidarın mağduriyet politikası icabı birilerine çatmanız lazım. Asker mağduriyeti yalanı bitti. Mustafa Kemal’e doğrudan küfür etmeye daha cesaretiniz yok. 1950 den beri de kısa aralıklar dışında efendileriniz iktidar. O zaman yalakalık adına nereye küfür edeceksiniz? 1938 – 1950 arasına. Yani savaş yıllarına, yani o dönemde akıllı politikası ile ülkeyi savaşa sokmayan ve bu şekilde babalarınızın Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmasını sağlayan İnönü hükümetlerine küfür edeceksiniz.

Oysa bu gün durum çok mu iyi? Asla ödeyemeyeceğimiz borçlara girdik. Kapitülasyonlar geri geldi. Küresel efendileriniz istiyor diye koşar adım komşularımızla savaşa gidiyoruz. Yetmiş küsur yıl evvel olan bir şeylerle uğraşacağınıza günümüzdeki yanlışları eleştirseniz olmaz mı? Sakın babalanıp eleştiririm demeyin Size kimse inanmaz. Hoş öyle bir şeye niyet bile edemezsiniz, çünkü “bertaraf” olursunuz. Siz gene verilen emirleri uygulayın, dersim türküsü söyleyin. Kim bilir ilerde Türkiye bölünürse bizim de payımız var diye böbürlenirsiniz…

İzmir 2011

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..