Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Dersim özrü dış basında 1915 Ermeni olaylarını hatırlattı

Dersim özrü dış basında 1915 Ermeni olaylarını hatırlattı
 

Her toplumun eğitim düzeyi ve  kültürü farklı.

Yüzlerce yıl sürüp gelen kültür, beş on sene içinde birden bire çırpılıp atılamıyor.

Demokrasi, seçme seçilme açısından yönetim biçimi olarak bilinse de, içinde kültüre bağlı  olarak birey ve toplum davranışı var.

Demokrasi, önceden kesilip biçilerek toplum üstüne giydirilebilir olsaydı herhalde yeryüzünde şimdiye kadar kendine demokrasi sipariş etmeyen toplum kalmaz , demokrasi dışı rejimler bile demokrasiye kendiliklerinden geçerlerdi.

Türkiye değişim adına bir bunalıma doğru gidiyor. Politikacıların, karşı grupları rencide edici, küçük düşürücü ateşli konuşmaları toplumu ayrıştırıyor.

Türkiye gibi ideolojilerin ön planda tutulduğu ülkelerde farklı gruplarda “ait olma içselliği” toplumda daha bir belirginlik göstermesi kaçınılmaz.

Ortadoğu, tarih içinde ideolojilerin ön planda tutulduğu geniş bir bölge. Bizim de içinde yer aldığımız bölgede bitmeyen mezhep kavgalarının, din savaşlarının temel nedeni bu olsa gerek.

Türkiye’nin diğer İslam ülkelerinden farkı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşının bir asra yaklaşması ve bu süre içinde, Atatürk’ün altını çizdiği hedeflere doğru hızla yol alındığı değil midir bugün Türkiye’nin diğer Ortadoğu ülkelerine örnek gösterilmesi.

Cumhuriyet içinde kuruluşundan bu yana, her ne kadar muhalif gruplar bulunsa da Atatürkçü bir neslin toplumun çok büyük bir kısmını teşkil ettiği inkar edilemez bir gerçek.

Toplum çoğunluğunun Atatürk ve onun silah arkadaşlarına duyduğu haklı saygıyı kazandıran tarih, henüz uzak geçmiş değildir.  Tarihi yapanlar daha dün aramızdaydılar.

Hem geçmişte, hem günümüzde, siyaset içinde verilen demeç ve yorumlar ne derece tarih ile ölçüşüyor?

 Politikanın temel amacı iktidarı ele geçirmek veya iktidarı elde tutmak  olduğuna göre, politika içindeki söylemler ne derece gerçek tarih bilgisi ile örtüşebiliyor?

Son zamanlarda Dersim olayı gündeme düşürüldü. Dersim olayını anlatan o kadar tarih kitabı var ki, bugün yeni bulunmuş gibi  sunulan bilgi ve belgeler zaten bu kaynaklarda mevcut.

Olaylar, meydana geldiği zamanın şartlarına göre ve dış dünyada alacağı tepkiler göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde sağlıklı ve ülke çıkarlarına uygun oluyor.

The Telegraph, 24 Kasım 2011 tarihli haberinde,

“Türk Başbakanı sayın Erdoğan, resmi belgelere göre 1936-1939 arası Türk hava ve kara kuvvetleri ile bugün Tunceli olarak bilinen Dersim’de katledilen 13800 insan için özür diledi” derken “1915 yılında da 1,5 milyondan fazla Ermeni’nin soykırıma uğradığını ve sürgüne gönderildiğini” yazıyor.

Aynı tarihli Taiwan News, haberi verdikten sonra, yine 1915 Ermeni olaylarını hatırlatarak, “tarihin karanlık sayfalarının kabul edilmesi gerekliliğine” dair yorumu yapıldıktan sonra, 1940 Yahudiler üstüne varlık vergisi ve 1955 Rum azınlık olaylarını da hatırlatıyor.

The Guardian, Türkiye Başbakanı’nın Dersim özür dilemesini verirken, aynı şekilde Ermeniler ve Türkler arasında geçen 1915 olaylarının geçmiş hükümetler tarafından kabul edilmediğini ve sayının abartılı bulunduğunun belirtildiğine değinilerek olaya vurgu yapılıyor.

Sott net. İsimli bir internet haber sitesi, özür dilemenin “Ermeni Katliamı’’nın tanınmasının yolunu açacağının yorumunu yapıyor.

Dersim özrüne ait dış haberlerin çoğunda 1915 olayları hatırlatılarak onunla ile özdeşleştiriliyor.

Örnekler çok.

Çoğu kişinin düşündüğü veya yazdığı gibi dışarıda fırsat kollandığı fobi ya da kuruntu değil gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

Dışarıda ve içerde hem davula hem kasnağa vuran çok. Bakalım sonu neye varacak? Hüseyin Seyfi

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..