Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Dersim

Dersim
 

Herkese, Atatürk'ün Gençliğe hitabesini, bir kez daha okumasını öneriyorum. Atatürk, bu günleri görmüş gibi. İçeride ve dışarıda, hakkımızda hiç iyi şeyler söylenmiyor.

Mikrofonu alan, Türk devletine ve Türk milletine giydiriyor. Ermeni soykırımını tescil eden Avrupa, şimdi Dersim olaylarını da, soy kırım olarak tescile hazırlanıyor. Dersim olaylarını, Türkiye de gündeme alıp, konuşmaya yürekleri yetmeyenler, Avrupada toplanıp, kurtlarını döküyorlar. Ne olmuştu Dersimde? Kürt aleviler, ta Osmanlı zamanından başlayıp, Cumhuriyete kadar uzanan, Dersimde ayrı bir devlet oluşturma hayallerini, savaştan yeni çıkmış ve toparlanmaya çalışan, TC Devletinin, güçsüz olacağını düşünerek, yeniden başlattılar. Ama, sert kayaya tosladılar. Devlet, umulmadık bir sertlikle, ayaklanmaları bastırdı. Dersim olayları, bana göre, top yekun bir ayaklanmaydı. Bölge halkı, alevi olduğu için, devlet bu harekete girişmemişti. Bu, bir ayaklanmaydı, baş kaldırmaydı ve isyandı. Amaç, sınırları çok öncelerden çizilmiş, ayrı bir devletin oluşturulmasıydı.

Dersim olayları, bu gün, anlatılanlar gibi, masum bir hareket değildi. Geçmişte, dersimde yaşayan halk, efsanelerle, uyutuldu. Keramet sahibi olduğu söylenen, seyitler, şeyhler ve mollalar, halkı yüzlerce yıl uyuttular ve soydular. Yöre halkı, sözde İslam dinini seçmişti, ama, yaşatılan dinin, İslamiyet ile, uzaktan, yakından, ilgisi yoktu. Keramet sahibi, Seyitler, ne buyuruyorsa, öyle yaşanıyordu. Kürt aleviler, İslamın beş şartından, sadece Kelime-i Şahadeti kabul etmişlerdi. Hz. Ali, onlar için, insan üstü bir varlıktı ve ölümsüzdü. Neredeyse Tanrı olarak kabul ediliyordu. Kürtler, giderek Aleviliği de yozlaştırdılar. Bölünmeler başladı, halkın bir bölümü, Nakşıbendi tarikatına katıldı. Halk, orta çağı yaşıyordu. Kurmak istedikleri devlet de, bir orta çağ devleti olacaktı herhalde. İşte bu gün, acıklı hikayelerle sunmak istedikleri, Dersim ayaklanmasının özü bu. Kürt kökenli aydın geçinenlerimiz ile, aykırı olsun diye, onların yörüngesine giren, entelektüel takımının, yurt dışına taşıdığı ve Avrupalılara anlattığı, efsane dolu hikayelerin de özü bu. Öyle anlaşılıyor ki; Kürtler, o gün olanlardan, gerekli dersi almamışlar. Tıpkı o gün olduğu gibi, bu gün de yabancı işbirlikçilerin kaşıması ile, TC devletine baş kaldırıyorlar. Kimileri, bunu Demokratik açılım olarak görüyorsa da, olanların ve istenenlerin, demokrasi ile bağdaşır yanı yok. Bu gün de istenen, ayrı bir devlet olabilme ve toprak talebidir. Bunu, açıkça söylemeye yürekleri yetmiyor. O gün de yetmemişti, bu gün de yetmiyor. Bu gün, Atatürk yok. Ama, onun kurduğu Cumhuriyet var. O gün, tosladıkları kaya, hala duruyor. Toslamak istiyorlarsa, buyursun toslasınlar.

Temiz, alevi vatandaşlarımız, dikkatli olsunlar. Bu oyunun ve ihanetin içine, onları da çekmek istiyorlar. Kanmasınlar. CHP, bu cumhuriyetin temel taşlarından birisidir. Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin sigortasıdır. Sahip çıksınlar.

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..