Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '11

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Derslerini zamanında yapan kızım

Sevgili Kızım,

Okullar açıldı ve sen bir yaş daha büyüyerek bir üst sınıfa geçtin. İlköğretim okulunun ilk 4 senesinde öğrendiklerini  hayatına uygulayarak  ilerde, geçmişten daha başarılı bir öğrenci olacaksın. Bugüne kadar yaşadıklarımız ve senden gördüklerimiz  bunu göstermektedir. Senin ilerde daha çok başarı göstereceğine olan inancımızı da daha da artırmaktasın.

Canım kızım,

 Geçen seneye oranla okuldan gelir gelmez, yemeğini yedikten sonra  derslerini hemen yapman ve yapılması gereken ödevini hemen  ve zamanında yapma alışkanlığını  ilköğretim 5. sınıfta kazanman ilerde eline geçecek işleri de zamanında yaparak kalan zamanlarında da geliştireceğin hobiler, sosyal uğraşılara  zaman ayırmana sebep olacak. Buna hayat tecrübelerimle  inancım daha da pekişti.

Canım kızım,

Daha 10 yaşındaki bir öğrenciden devleti temsil eden öğretmeni, ailesini temsil eden anne ve babasının ve toplumun beklentisi, okulda öğrencinin öğretmenini dikkatlice dinlemesi ve sonrasında da anlamadığı yerleri öğretmenlerine sorup öğrenmesi, tam anlayana kadar da sorularına devam etmesidir. Eğer  çocuk dersi okulda anlamamışsa okuldan hemen gelince ödevlerini yapması ve anladığı zaman, bundan emin olarak  zamanını sosyal çalışmalara ayırması beklenir. Eğer ödevini yaptıktan sonra da  anlamamışsa anne ve babasına  okula giden başka büyüğü varsa onlara sorması ve tam öğrenmesi  gelecekte hayatta zorluk çekmemesine sebep olur.

Canım kızım,

 Bende okulda iken öğretmenim olan  rahmetli Nurettin Nasırlıoğlu’nu  can kulağı ile dinlerdim. Öyle ki aradan 33 sene geçmiş olmasına rağmen onun  güzel ve etkili, hayatı tanımamıza ve zorlukları aşmamıza büyük yardım eden sözleri  halen kulaklarımda. Dersi derste dinledikten sonra eve gelince de hemen ödevlerimizi yapar, sonrasında oyun oynayacaksak oyuna ailemize yardım edeceksek ailemize yardım ederdim. Bu da

Canım kızım,

Okuluna her zaman severek giden, dersini derste dinleyen anlamadığı zaman öğretmenine soran ve isteyerek severek okuldaki sosyal  çalışmalara katılan ve bu çalışmaları da severek yapan insanı öğretmenleri ve okul idarecileri de mutlaka sever ve  ona hem sevgi, hem ilgi göstererek daha da başarılı olmasına yardım ederler. Bazı istisnalar hariç ben hayatta hep buna şahit oldum ve olmaktayım da..

Canım kızım,

 Aynı şekilde eve gelince ödevini hemen yapan, sonrasında anne ve babasının  söylediği şeyleri mantıklı ve doğru ise yapan, eğer yapmak istemiyorsa bunu da anne ve babasına  öfkelenmeden kibarca izah eden çocukları da anne ve babalar mutlaka sever. Anne ve baba da insan olduğu için hata yapar ve bunu çocuk fark ederse anne ve babasına hatasını  kibarca ve ısrar etmeden söylemesi de çocuğun görevidir. Ama anne ve babaya öfkelenmek, bağırmak, sır inat olsun diye karşı çıkmak kesinlikle hiçbir ortamda hoş görülmez. Bu yüzden sen de bize çok zaman kibar konuşmaktasın . Bu da hem okulda başarılı olmana hem de ailede mutlu olmana sebep olmakta.

Canım kızım,

Okulda yaşadıklarımız da hayatın bir provasıdır aslında. Zaten okul bizi hayata hazırlayan bir  eğitim kurumu  değil mi? Okulda başarılı olan insanların çoğu da hayatta başarılı olmakta değil mi? Okuldaki disiplinini bozam insan hayatta başarılı olamaz. Okulda yaptığı hataları tekrarlamayan insan  hatalardan ders alır ve yanlışlarını düzeltirse okuldaki başarısızlığı da ona  başarı olarak  güzel imkanlar sunar önüne. Bunun yanında okulda başarısını ısrarla devam ettiren okul başarısını artırarak devam ettiren ve disiplinli çalışmasını  artıran insanlar  hayatta başarılı olurlar genelde.

Canım kızım,

 Ödevleri zamanında yapmak, öğretmenin anlattıklarını  iyi anlamak ve disiplinli olmak okulda yüksek not almaktan daha önemli. Ben bunu okul arkadaşlarımdan ve  kendi okul başarımdan da yaşayarak öğrendim. Bir arkadaşımız derslerine planlı çalışırdı ve  notu orta olurdu yani çok yüksek notlar almazdı. Bir arkadaşım ise derse bile düzenli girmez, dersleri planlı çalışmazdı ama gene de yüksek notlar alırdı. Düzenli notlar alan, düzenli çalışan ama notları orta olan arkadaşım  bu çalışmalarını gene düzenli olarak hayatına uygulayınca önce devletteki görevinde, sonrasında özel sektörde başarı göstererek  genel müdürlüğe bile yükseldi ve sonunda bize de planlı yaşamanın önemini anlatmış oldu. Bu arkadaşımın planlı, disiplinli ve her işini zamanında yapması bugün bile devam eder  ve ben b arkadaşımı çok sever ve takdir etmeye devam ederim.

Canım kızım,

Atalarımız “ bugünün işini yarına bırakma” demişler. Ne güzel söylemişler. Bende derim ki sana “ bu saatin işini gelecek saate bırakma”. Günümüzde bir günde bile her saatin ayrı işi vardır. Bunun farkında olarak sende ödevini okuldan gelince hemen yemekten sonra yapmaktasın. Her işi sırası ile ve zamanında yapmak bile hayatın kolaylaşmasında ve  başarılı hayatın  kazanılmasında önem arz etmekte.

Canım kızım,

Zaman herkese yetecek kadar vardır. Zamanın nasıl geçeceğini  bilemeyen de  “zaman yetiştiremiyorum” diyenlerde zaman planlamasını bilmeyen, neyin ne zaman yapılacağına karar verememiş ve işlerinin önem sırasını bilmeyen insanlardır. Bu yüzden senin daha ilkokul 5. sınıfta önce okul, sonra okul dönüşü yemek, hemen okulda öğrendiklerini unutmadan tekrar ederek ödevlerini de zamanında yapman benim için önem arz eden bir olay. Beni sevindiren bir hadise. Bu tutumun devam ettiğince de seni daha çok sevmeme ve  senin hayatta başarını artıracağına inancımın artmasına ve senin  çocuklarının da senden daha başarılı olacağına olan inancımı artırmaktadır.

Canım kızım,

Okul sevgisi, okuma sevgisi ve yazma tutkusu, okulda not alma, evde not tutma sevgisi olan insanları ben severim. İnsan unutmadan  ilerde hatırlaması gereken  her işini not alması alışkanlığı da ödevini zamanında yapmak ile başlar senin gibi 5. sınıfta.

Canım kızım,

 İlkokulda  küme çalışması yapardık. O zaman neye yarayacağını bilmezdim. Ama sonra hayatta anladım ki, küme çalışmaları var. Dernek,  kulüp gibi sivil toplum kuruluşlarında. Bu çalışmalarda beni hep yazıcı yani günün deyimi ile sekreter yaparlardı. O zaman yazarlık aklımda bile yoktu. Sonradan anladım ki, Öğretmenimiz Nurettin Nasırlıoğlu benim yazar olacağımı tahmin ederek beni hep yazıcı yaparmış. Yerel gazetede  genç iken yazı yazarken bir ağabeyimizin  bana karşı “Hayatın  hep yazmakla geçecek” demesinin ne demek olduğunu daha iyi anladım. Üniversitede tuttuğum notların  arkadaşlarıma faydalı olduğunu görmek de beni mutlu ediyordu her zaman.

Canım kızım,

İşte ödevini zamanında yapmak ve güzelce ödevleri zamanında hemen öğrenir öğrenmez pekiştirerek  yazmak ne kadar güzel ve hayata hazırlayan bir alışkanlık. Bunu belki senin yaşında iken ben bile anlamazdım ama sana baktıkça “ keşke ben de zamanında ödevlerimi bu kadar zamanında yapsam belki de şu an aldığım mesafeden daha ilerde olurdum” diye düşünmekteyim çok zaman. Ama senin başarın da  bir nevi benim başarım sayılır. “Babalar güzel yazmakta kızlarına en güzel örnek olur” özdeyişimi de burada yazayım da tarihe geçsin artık.

Hayatta her şeyi zamanında yapmakta olan senin bu tutumunun arkadaşlarına ve çocuklarına en güzel örnek olmasını diler, gözlerinden  öperim  esmer güzeli kızım.

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..