Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '10

 
Kategori
Güncel
 

Dervişin fikri ve zikri

Neden bazı kavramları (Kuma meselesi, inkılaplar olmasaydı, fişleme) birileri dillendirip gündemin ortasına ana konu olarak oturtuyor.

Karadeniz'de önemli bir şehrin Belediye Başkanı ’nın açılımla ilgili olarak sarf ettiği “Kürt kadınlarından kuma alma” sözleri son günlerde kamu oyunda yoğun bir şekilde tartışılıyor ve büyük tepkiler alıyor. Kuma tartışmalarında bazıları, böyle bir öngörün varsa önce sen kızını ya da akrabalarını kuma olarak ver sonra geri kalanlara bakarız şeklinde açıklamalar yaparken bazıları ise güney doğu’da kadınlardan ziyade erkeklerin ikinci hatta üçüncü bir kadını kuma olarak aldığının söyleyip her zaman kuma ihtiyacının olduğunu söylüyor.

İstanbul’un Büyükçekmece İlçesi genelde Doğu ve Güney Doğu’dan gelen vatandaşlarımızla Karadeniz’in orta ve doğu kesiminden gelen vatandaşlarımız tarafından sürekli göç alarak oluşmuş bir ilçe. Bu ilçede günlük olarak en az 20-30 tane kız kaçırma vakası meydana geliyor. Dolayısıyla burada Karadenizlilerle, Doğu ve Güney Doğu’dan gelen vatandaşlarımız sürekli olarak birbiriyle iç içe ve karşılıklı olarak birbirinin kızlarını kaçırıp duruyorlar. Rize belediye Başkanı da büyük ihtimalle bu ilçedeki insanları biliyor ve durumu farklı bir açıdan yorumluyor herhalde.

Toplumda alttan alta birileri tarafından işlenmeye çalışılan Türk-Kürt düşmanlığı ya da halklar arasındaki çizgileri belirleme ve toplumda bölünmelere neden olma çalışmaları politikacılar tarafından sürekli olarak bir şekilde dile getiriliyor ve hemen medya tarafından ön plana çıkarılıveriyor. Sağduyulu vatandaşlarımız olmasa meselenin büyüyüp alevlenmesi içten bile değil. Hükümette milletvekilleri arasında kuması olan vekillerin olması tartışmaları da alevlendirdikçe alevlendiriyor. Toplumumuzda zaten bazı bölgelerimizde özellikle kırsal kesimde yaygın olan imam nikahı ile ikinci, üçüncü ya da dördüncü eş alma eğilimine toplumumuzu ne kadar iyi bir şekilde temsil ettikleri herkesin malumu olan milletvekillerinin de (! ) bu çoklu ve toplu evliliğe ön ayak olması, bu olgunun birçok kesim tarafından olumlu karşılaşılmasına neden oluyor.

Bir de insanlar ve özellikle erkekler arasında birden fazla kadınla evliliği dini konularla birleştirdiklerinde 4’e kadar helal lafları ve safsataları ortalığı tozu dumana katıyor. Toplumda bazı kesimler dini bütün gibi gözüküp alttan alta imam nikahıyla 4’e kadar kadınla evlenmeyi büyük bir iştahla ve ağzı sulanarak istediği sürece, aradan toplumda önde gelen ve toplumu yöneten birileri de çıkıp “Çıplak Kral” hikayesinde olduğu gibi dini bütün (!) gözüken insanların içinden geçenleri tak diye söyleyiveriyor. Tıpkı daha önce; keşke inkılaplar yapılmasaydı diyen valiler ve yıllarca birileri bizi fişledi, şimdi de biz birilerini fişleyeceğiz diyen milletvekilleri gibi.

Normal ve standart bir hayat süren temiz ve namuslu insanlar eş olarak seçtikleri bir tek kadınla evlenirler ve ömür boyu çocuklarının anasına ve eşlerine saygı göstererek yaşarlar. Adı ister kuma olsun, ister imam nikahlı eş olsun ekonomik özgürlüğü olmayan ve erkeklere bağımlı yaşamak zorunda kalan ya da mecbur olan kadınlarımızı kimsenin sömürmeye hakkı olmaz olamaz.

 
Toplam blog
: 537
: 1884
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Gündemi ve olayları yakından takip etmeye çalışıyorum. Sinema, kitaplar, spor, doğa, siyaset, miz..