Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '15

 
Kategori
Resim
 

Desen çizmenin gerekliliği

Desen çizmenin gerekliliği
 

Mehmet Erbil: Desen


 
İnsanların belirgin olan biçim ve konulara yaklaşımı daha korkusuz ve kolaydır. Çünkü bakıp görebileceği bir şeyler vardır. Burada göz ve beyin ortaklığı işin kavranması kolaylığını sağlar. Zaten göz ve beyin bilinçli ve denetimli olmanın ilk iki koşuludur. Çalışmaların sanatsal veri ve üretimlere dönüşebilmesi için, bu iki koşulu bir üçüncüsü olan el desteklemek zorundadır. Önemli olan; görülen ya da düşünülen, kısaca çizilecek “Konu fakir ve basit de olsa, bunun önemi yoktur. Bizim ondan çıkaracağımız fikir veya ona katacağımız karakter ve düşünce önemlidir. En basit konu umut edilmeyen çok zengin imajların hatırlanmasına sebep olabilir.” (Bigalı 1984: 28)
 
Ben de öğrencilerime konu aramanın, konulara yaklaşım tarzının kolaylığını sezdirmek ve çevre ağırlıklı gözlem yapmanın yararlarını kavratmak için “Atelyede beğenmediğiniz bir köşeyi konu olarak alın “ demiştim. Amacım bunlardan, bu basit görünen, belki de değersiz, önemsiz kabul edilen noktaların da plastik ögelerle ele alınıp işlenirse sanatsal etkiler kazanabileceğini vurgulamak ve bunu onlara sezdirmekti. Öğrencilerim; çöp kutusunun olduğu köşeyi, benim dağınık dolabımı, radyatör ve üzerindeki yarı sarkmış bir hırkayı ve çantayı, öğrenci masası ve üzerindeki dağınık boya ve kağıtları konu olarak aldılar. Çalışmalar bitirildi. Beğenmedikleri bölümlerden yola çıkarak oluşturulan bu çalışmaları “Hadi bana verin” dediğimde ise hiç biri yanaşmadı. Çünkü çalışmaları güzel olmuştu. Öyleyse, güzel resim demek, güzel biçimlerin resmini yapmak demek değildir. Yaklaşım ve kurgunuz, plastik ögelerle desteklenirse, güzel bir çalışmaya dahası sanat yapıtına dönüşebilir. Önemli olan, kendi gücünüze güvenmek ve çalışmanızı bilinçle sürdürmektir.
Ayrıca gerilere, tarih sayfalarına dönüldüğünde çizimlerin “olayları belgelemek ”(Ching 2003 5) gibi görevleri üstlendiği, olayları ve tarihi günümüze aktardığı görülür. Bilinen bu gerçek çizginin gücünü gösterir ve de önemini gözler önüne serer. Aktarımlarının özünde ne olursa olsun, çizgi bir anlatım aracıdır ve uzun uğraşlar, uzun denemeler sonunda konuya ve bir anlatımın belirlenmesine kaynaklık eder.
 
Bu kaynak kolay elde edilen bir şey değildir.
Bilindiği gibi konuların özünü; gözlem, araştırma ve denemeler oluşturur . Hiçbir şey bir öncekinden yararlanmadan daha ötesine gidemez, yol alamaz. Biz buna Bigalı’nın deyişiyle “görgü ve kültür”(Bigalı 1984: 66) olmadan kişilik kazanılamaz ve özgün sanat yapıtları ortaya konamaz diyebiliriz. Ele alınan konuyu bu irdelemeler doğrultusunda, kendi kişiliğiyle, kendine özgü bir yaklaşımla harmanlayacak ve sunacaktır. Ancak konu özgün kişiliğimizin kapsamında düşünülmeli, kişiliğimizi zayıflatacak baskınlığa erişememelidir. Kendi görüşümüz, kendi bakış açımız, kendi tavrımız öncelik kazanmalı, konuyu bir çıkış noktası olmaktan öteye götürmemeliyiz. Çünkü hem konu hem de kişiliğimiz, yapıtımızın temel unsurlarıdır. Bu da sanat tavrımızın, kişiliğimizin sağlamlığı ve bütünlüğü anlamına gelir. Konu destekli yapıtlarımızda, özgünlüğümüz ve kişiliğimiz her daim baskın olmak zorundadır. Sanatçıların ustalığı bundan kaynaklanmaktadır. Konu bir basamaktır onlara göre.
Konu; ne yapılacağının belirlenmesi, yolun ne olduğunun bilinmesi anlamında ve bağlamında düşünülmeli, konunun bir çıkış noktası olduğu unutulmamalıdır. Cezanne için konu; “... bir iç titreşime yol açabilmesi açısından bir araçtır, bir bahanedir.” (Lhote 2000 : 57)
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 63
: 729
Kayıt tarihi
: 29.09.11
 
 

Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi-Yüksek Lisans Resim-19 kişisel Resim Sergisi Yazı..