Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '11

 
Kategori
Sinema
 

Devlerin Günahı

Devlerin Günahı
 

Bir İspanya İç Savaşı Filmi


Mısırlı bir ahbabıma, "Benim en iyi Mısırlı arkadaşımsın, " deyince, bir an durakladı. 

"Merak ettim, kaç tane Mısırlı arkadaşın var?" diye sordu. 

"Bir tane, " dedim, "Ama en iyisi sensin..." 

İşte Devlerin Günahı da bugüne dek seyrettiklerim arasında İspanya İç Savaşı'nı anlatan en iyi filmdi. Bu konuda başka film seyrettim mi, hatırlamıyorum, ama bu gerçekten en iyisiydi... 

Film güzel bir sözle star alır: Her savaş ilk kurşundan çok önce başlar ve son kurşundan çok daha sonra biter... 

Babasını senede en fazla bir defa arayacak kadar tutkuyla(!) seven Robert'a iyi bir haber gelir: Babasının tepesinde bekleyen Azrail acele etmektedir, akşam trafiğine yakalanmadan eve yetişmesi gerekmektedir. Baba, selanın okunacağı cami, dağıtılıcak helva miktarı ve mevlit konusundaki vasiyetini bildirecektir... 

İspanya İç Savaşı'na katılmış olan baba, teybe okuduğu ve kâğıda döktüğü anılarına ilaveten oğluna bir de sır verecektir. Bu sır filmin ana temasını oluşturmaktadır. (Robert’ın hayatını sarsacak bu sırrı açık edeceğimi düşünmediniz, değil mi? Benden ser çıkar, sır çıkmaz.) 

Almanlar, İspanya İç Savaşı’nda faşistlere savaş uçağı dahil her türlü silahla destek olmaktadır. Karşı cephedeki Cumhuriyetçiler ise dünyanın 55 ülkesinden gelen gönüllülerden oluşan Enternasyonal Tugaylar ile direnmektedir. 

Robert’ın babası faşistler tarafından Cumhuriyetçiler arasına ajan olarak sızdırılmıştır ve birçok kez onları ihbar ederek ağır kayıplar verdirir. Cumhuriyetçiler de faşistlere geçiremedikleri dişlerini din adamlarına geçirir, nerede bir papaz görürlerse, kelimeyi şahadet getirmesine bile müsaade etmeden vururlar. 

Papazların niyeti Pirene dağlarını aşarak komşu ülke Andorra'ya sığınmaktır. Burası onlar için İspanya cehenneminden kurtuluştur. İnatçı Cumhuriyetçiler vurdukları papazları yetersiz bulmuş, alayının kökünü kurutmak niyetindedir, peşlerine düşerler. En arkada da faşistler. Arkada demek doğru değil aslında, onlar daha çok uçaklardan bomba kılığında yağmaktadır. Velhasıl Pirene Dağları bir anda duble yola dönüşür... 

 

İşte bu savaşta Robert'ın babasının başına bir felaket gelir, aşık olur. Her aşık gibi sapıtır, görevini savsaklamaya, uzunu kısa, İsa'yı Musa, asayı pırasa sanmaya; üzerlerine yağan bombaları balon gibi görmeye başlar... 

Sevdiği kız Cumhuriyetçilere destek olmak için gelen Macar gönüllülerdendir. Kıza bir cumhuriyetçi askıntı olur. Hatta biraz daha ileri gider, patlayan mermilere ve yağan bombalara aldırmadan kuytulara atar... 

Müthiş gerçekçi savaş sahneleriyle donatılmış olan film çok etkileyici. Konusuyla, çekimleriyle ve asla tahmin edilemeyecek sonucuyla... 

Bu kadar savaş sahnesi izledikten sonra, ister istemez bizi İkinci Dünya Savaşı’na sokmama becerisi gösteren dönemin yöneticilerine dua ettim ve Tanrı’dan, işledikleri tüm günahları bağışlamasını diledim. 

Devlerin Günahı sıkılmadan izlenebilecek, tarihten hoşlananların asla kaçırmaması gereken bir film… 

 
Toplam blog
: 173
: 2173
Kayıt tarihi
: 03.10.07
 
 

1958 Trabzon doğumlu. Darüşşafaka Lisesi ve M.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi mezunu. Yazdığı kitapla..