Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Devlet Adamı nasıl olunur?

Devlet Adamı nasıl olunur?
 

Yirminci yüzyılın en etkili devlet adamları ve komutanları arasında ismi daima ön sıralarda yer alan Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk Ulusunun yetiştirdiği en büyük evlatlardan biridir.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün asıl büyüklüğü, siyasal dehası ve bilinçli bir devlet adamı olarak aklıyla hareket ederek yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni çok güçlü bir biçimde yapılandırılmasıdır.

Büyük bir Liderin devlet adamı niteliğinden sonra,  20. ve 21. yüzyılda Mustafa Kemal ATATÜRK dışında “Devlet Adamı” belirlemekte oldukça zorlandık ve ancak Lozan Fatihi İkinci Adam İsmet İNÖNÜ’yü seçtik. Demokrasi havarisi Başbakan Adnan MENDERES'in de "Devlet Adamlığını" göz ardı edemeyiz.

Hele bir Milliyet Bloggerın “Devlet Adamları” arasında“çapsız” “sıradan” siyasetçiler olan Bülent ARINÇ, Hüseyin ÇELİK, İdris Naim ŞAHİN, Veysel EROĞLU vb gibi milletvekili ve bakanları göstermesine şaştım, bir anlam veremedim.

“Devlet Adamlığı” bu kadar ‘kolay’ bu kadar ‘ucuz’ mu?

ATATÜRK’ün A Takımının değişmez üyesi, üçüncü Cumhurbaşkanı, Ulusal Mücadele kahramanı Celal BAYAR ve örnek yaşamı ile 6. Cumhurbaşkanı Fahri KORUTÜRK niye yer almıyor?

Nedir bu ‘aymazlık’?

Size göre “Devlet Adamlığı;” ‘Ulusal Bayramlarda, devlet ve resmi nitelikli törenlerde, protokollerde yer alan üst düzey kişilere denir.”olarak tanımlanmış herhalde…

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ‘siyasal hasletleri’ gerçekten de oldukça yüksektir. Ulusal Mücadele’nin ‘askeri aşamadaki’ yönetimi kadar ‘siyasal yönetimi’ de çok önemli ve ‘yönetimsel risk’ taşıyordu.

“Devlet Memurluğundan” öteye geçemeyenlere, milletvekillerine ve bir kez daha aynı‘gafı’ yapmaması dileğimle ‘Milliyet Blogger’a da aşağıdaki Mustafa Kemal ATATÜRK’ün başından geçen  “Devlet Adamı nasıl olunur?” adlı ‘anıyı okumanızı ÖNERİYORUM!.. ATATÜRK'ün başyaveri Salih BOZOK anlatıyor. www.turkbikers.com

  Konu Görünümü | Doğrusal Görünüm 
   
  Mesaj: #1Devlet Adamı nasıl olunur?

Atatürk'ün başyaveri Salih Bozok anlatıyor :

Baskumandan, dusmandan kurtardigi Izmir'de gecirecegi ilk geceyi yasiyordu.

Mustafa Kemal Pasa İzmir'de ilk gecesini calisarak gecirdi. Zengin bir sofra hazirlandigi halde ufak tefekle karnini doyurdu ve gec vakitlere kadar calisti. Ertesi sabah erkenden uyandik. Hafif bir kahvaltidan sonra vilayet konagina gittik. Vali, Ingiliz konsolosu ile konusuyordu. Biz gelince vali ayaga kalkti ve konsolos ile Mustafa Kemal Pasa'yi tanistirdi. Konsolos iyi Turkce biliyordu.

Pasa valiye sordu:
-"Konu nedir ?"

Vali anlatti:
-"Sayin konsolos, ingiliz tebasi vatandaslarla rum ve ermeni azinligin guven altinda olup olmadigindan endiseleniyorlar. Ben kendilerine herkesin guven altinda oldugunu bildirdim".

Mustafa Kemal Pasa konsolosun turkce bildigini biliyordu, buna ragmen kendisine valiyi muhatap aldi: - "Ee, peki daha ne istiyormus ?"

Bu soruya konsolos turkce cevap verdi:
-"Tebamiz icin hukumetinizden yazili teminat istiyorum !"

Pasa:
-"Ne yani, Yunanlilar zamaninda siz tebanizi daha emniyette mi goruyordunuz ?"

Konsolos, kasilarak:
-"Evet" dedi, "Yunanlilar buradayken tebamizi daha emniyette goruyorduk."

-"Oyleyse buyrun, tebanizla birlikte Yunanistan'a gidin, efendim !"

Konsolos sinirlenerek sesini yukseltti:
-"Yani majestelerimin hukumetine savas mi aciyorsunuz ?"

Pasa:
-"Siz kiminle neyi konustugunuzu biliyor musunuz? Ben Millet Meclisinin baskani ve Turk ordulari baskomutaniyim. Savas acmaya da baris yapmaya da tam yetkiliyim. Peki siz kimsiniz ?! Hukumetiniz adina savas ve baris gorusmeleri yapmaya yetkili misiniz? Boyle bir yetkiniz varsa goruselim. Yoksa (eliyle kapiyi gosterdi) buyurunuz
disariya, efendim !.."

Konsolos, Mustafa Kemal Pasa'nin son sozleri uzerine sapsari kesildi ve tek bir kelime soylemeden kapidan cikti gitti.

Mustafa Kemal Pasa, adamın arkasindan valiye dondu:

-"Bunlara yuz vermeyin vali bey ! Bir donanma onunde pisacak, bir blof karsisinda yelkenleri suya indirecek bir devletcik saniyorlar bizi ! Kustahlik derecesine bakin, bana 'savas mi aciyorsunuz ?' diye soruyor. Barut kokan bir odada adamin sordugu seye bak !.. Savas halinde degiliz sanki !"

Birkac saat sonra, Ingiliz donanmasi komutani hukumet konaginin kapisindan girerek Mustafa Kemal Pasa'nin odasina yoneldi. Nazik fakat ofkeli bir hali vardi. Rusen Esref kendisine ne istedigini sordu.

-"Baskomutan Mustafa Kemal Pasa ile gorusmek istiyorum !.."

Birlikte odaya girdiler, kapi kapandi.

Amiral:
-"Cok guc kosullar altinda bir savas kazandiniz, sizi asker olarak ictenlikle kutlarim. Canakkale'deki basarinizi rastlantiya borclu olmadiginiz kanitlandi boylece. Buyuk bir askerle tanistigim icin memnunum." diyerek ovguler yagdirmaya basladi.

Pasa, bikkin bir ifadeyle:

-"Bunlari gecin amiral. Cok isimiz var. Asil konuya gelin" dedi..

Amiral bu tavir karsisinda bocalayarak konuya girdi:

-"Izmir'de tebamiz ve sizin azinliklariniz ermeniler, rumlar var. Yeni askeri yonetim altinda bu insanlarin statusu nedir? Guvende midirler?.."

-"Hic kuskunuz olmasin amiral. Tebaniz ve azinliklar hukumetimizin korumasi altindadir. Suc islemeyenler, kendilerini guvende sayabilirler"

-"Peki suc isleyenler ?"
-"Suc isleyenler sayin amiral, muhtemelen sizin ulkenizde de oldugu gibi, adaletin huzuruna cikar. Suclu olanlar, cezalarini cekerler."

-"Fakat Pasa Hazretleri, fevkalade gunler gecirdik. Yunan ordusundan cesaret alan rumlar simariklik yapmis olabilir. Bugun bu insanlar yerli halkin dusmanligi ile yuz yuzedirler. Ermenilerin biliyorsunuz buyuk bir bolumu goce zorlandi ve onemli bir bolumu hayatlarini kaybetti. Bu ruh haliyle Yunan ordusu ile isbirligi yapmis, bazi Turklere zor gunler gecirtmis olabilirler. Bunlar, fevkalade gunlerin olaylaridir, bagislanmasi, hos gorulmesi gerekir. Eger bu kisiler halkin husumetine birakilacak olursa, butun dunya aleyhinize kiyameti koparir !.."

Son cumleye kadar amirali sakince dinleyen Mustfa Kemal Pasa, "dunyanin koparacagi gurultu" ile tehdit edilince amiralin sozunu kesti:

-"Ustunluk pozunuzu derhal bir kenara koyunuz amiral ! Milletleri tehdit etmekten de vazgeciniz. Ingiltere ve muttefiklerinin kiyamet koparip koparmayacagini dusunmem bile ! Bunlar memleketin dahili isleridir ve de sizin bu islere karismaniza musaade etmem. Majestelerinin devleti bizim azinliklarla ugrasmaktan vazgecsin. Kim ki bize saygi beslemez, bizden de saygi beklemeye hakki olmaz"

Amiralin yuzu bembeyaz oldu:

-"Ingiliz hukumetinin tebasini her yerde koruma hakki devletler hukuku teminati altindadir. Avrupa devletleriyle birlikte arkaladigimiz rum ve ermenilerin guven icinde bulundurulmasini sadece rica ettik. Yoksa biz bu guvenligi saglayacak gucteyiz..."

Pasa:

-"Arkaladiginiz Yunan ordusunun denizde yuzen cesetlerini herhalde gormus olmalisiniz. Ordumuz asayisi saglamistir. Izmir limanini donanmaniza kapatiyorum. Isterseniz, tebanizi gemilerinize doldurabilirsiniz. Donanmanizin en kisa zamanda limani terk etmesini istiyorum !"

Sert sozler karsisinda amiral ne yapacagini sasirdi:

-"Ingiltere'ye savas mi aciyorsunuz ?"

Pasa:

-"Savas acmak mi ? Siz yoksa Sevr antlasmasinin halen yururlukte oldugunu mu saniyorsunuz? Biz onu coktan yirtip attik bile. Karsimda serbestce oturusunuzu, sizi konuk saymama borclusunuz ! Fakat nezaketimizi kotuye kullanmaniza musaade edemem. Su anda hukuken "baris antlasmasi yapmamis" iki devletiz. Savas hukuku halen yururluktedir. Gemilerinizi derhal karasularimizdan cekmenizi size
tekrar ve son defa ihtar ediyorum !..."

Bir balmumu heykeline dondu amiral.... Sert adimlarla girdigi Mustafa Kemal Pasa'nin odasinda oturdugu sandalyede kuculdukce kuculdu ve sonunda kekeleyerek: "- Affedersiniz!" dedi, yerlere kadar egilerek geri geri kapiya gidip disari cikti.

Olay kisa sure icinde sehirde duyuldu... Ingiliz ve Fransizlar kendi uyruklarini gemilere bindirmeye basladilar.

Birkac saat sonra da sessizce cekilip gittiler..

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..