Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '09

 
Kategori
Siyaset
 

Devlet el öpmez; devletin eli öpülür!

Devlet el öpmez; devletin eli öpülür!
 

AK Parti hükumetinin devlet bakanı Bülent Arınç, CHP lideri Deniz Baykal'a hitaben; "Açılıma katkı sağlasın elini öpmeye bile hazırız" diyor.

Bu söz, hem bir tevazunun ifadesi ama hem de siyasi bir hedef gözetiyor. Muhalefetin, özellikle de ana muhalefetin, desteğini almadan "açılımın" yeterince açılamayacağın biliyor Hükumet...

Bu yüzden, CHP'nin bir şekilde işe dahil olmasını ve katkı vermesini istiyor.

Bülent Arınç'ın zaman zaman göz yaşlarını da işe karıştıran duygusal bir yapısı olduğunu biliyoruz. Bu durum, klasik devlet adamı tanımlamasına pek uygun düşmediği için, Sayın Arınç'ın eleştirildiğini de biliyoruz.

Bizim geleneksel devlet adamı anlayışımız daha ziyade Devlet Bahçeli'nin görünümüne uygun düşüyor...Necip Fazıl merhum "Zindandan Mehmet'e Mektup" şiirinde şöyle ifade eder bu devleti;

Müdür bey dert dinler, bugün"maruzat"!
Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?

Evet, biz devleti de hükumeti de hep böyle bilmişizdir; daima çatık kaşlı...

Şimdi, Bülent Arınç'ın "el öpme" talebine Deniz Baykal'ın verdiği cevaba bir bakalım:

Rahatsız oluyorum, üzülüyorum. Devletimiz kimsenin elini öpmez. Onlara da tavsiyem, kimsenin elini öpmesinler. El öpmeye alıştıkları anlaşılıyor. Kimsenin elini öpmesinler, benim elimi de öpmeye kalkmasınlar. Onun bunun elini öpe öpe işleri bu noktaya getirdiler” diyor Sayın Baykal.

Buradaki vurgu şudur: "devletimiz kimsenin elini öpmez" ama devletin eli öpülür...

Kimsenin elini öpmeyen devlet adamlarımızın "el öptürmeye" meraklarını da biliriz. Ta, Osmanlı sultanlarından başlayarak günümüze kadar, devlet adamlarının el öptürmekten ellerinin erezyona uğradığını da söylememiz mümkün..

Sayın Baykalın, devlet el öpmez, ifadesi, aslında bizim klasik-arkaik devlet anlayışımızın bir yansıması...

Oysa, bizim sosyal geleneğimizde büyüklerin ellerini öpmek vardır. Sayın Baykal da Sayın Arınç'tan yaşça büyüktür hiç şüphesiz; şu halde elini öpmekten gocunmayabilirdi.

"Onun bunun elini öpmek" gibi, tamamen siyasi muhalefet eseri olan söylemi bir yana bırakırsak, Sayın Baykal, devlet adamı'nın el öpmesine tahammül edemiyor.

Ama, başta Sayın Demirel olmak üzere, devlet erkanının el öptürme konusunda ne kadar istekli olduğunu biliriz biz...Sayın Demirel'in ellerinde kaç dudağın izi vardır, Allah bilir...

Devlet adamı'nın milletinin elini öpmesi statükocu devlet anlayışına göre, devletin "ciddi" görünümüne halel verir. Bu yüzden, bir Bakan'ın ziyaret ettiği bir köyde, ihtiyar bir dedenin elini öpmesi hoş karşılanmaz. Neden?

Sen devletsin, sen el öpmeyeceksin, senin elin öpülecek, anlayışı...

Aslında Türkiyedeki, "devlet adamı" farklılaşmasını bu el öpme işinden anlamak mümkündür: El öpenler ve el öptürenler olarak...

Önümüz mübarak Ramazan Bayramı...Bayramlarda büyüklerin ellerinden öpülür. Büyükler de ellerini öpen küçüklere; "el öpenlerin çok olsun" der.

Keşke Sayın Baykal da bu bayram arefesinde, "devlet el öpmez" diye azarlayacağına, "el öpenleriniz çok olsun" diyebilseydi...

Bunu dediği gün, bu ülkede işler yoluna girmeye başlamış demektir...

Kadir geceniz kutlu; el öpeniniz çok olsun!...
 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..