Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '08

 
Kategori
Güncel
 

Devlet nasıl soyulur, bu soygun nasıl önlenebilir...?

Devlet nasıl soyulur, bu soygun nasıl önlenebilir...?
 

Merhaba değerli okurlar.

Devlet nasıl soyulur, başlığını atınca, hemen güzel bir sözümüz aklıma geldi.....

Teşbihte hata olmazsa, demişler ki " Soyulurken soğan, yaşarıyorda gözler, hazineler soyuluyor da, aldırmıyor öküz oğlu öküzler...."

Tabii bu güzel söz, hazineleri soyanlar ya da soyulmasına göz yumanlar için söylenmiştir....

Sözüm de, gerçekten bu işler yapılmış ise, bu konuda ihmali olanlara, sorumluluklarını yerine getirmeyenlere ve bu işlere çanak tutanlara....

Evet değerli okurlar, yazıma başlamadan önce, Emniyet Teşkilatımıza ve çalışanlarına gerçekten teşekkür etmek ve benzer operasyonların diğer kurum ve kurulaşlarımızda da, ardı arkası kesilmeden gerçekleştirilmesini dileyerek başlamak istiyorum....

Çünkü, ister bankalar marifetiyle yapılan, isterse de aşağıdaki olayda olduğu gibi devlet ihaleleri yoluyla yapılan yolsuzluklar, devletin kasasının bir şekilde boşaltılmasına neden olmakta dolayısıyla da bu durum, devlet olanaklarının, halk tarafından hakça paylaşılmasının önüne set çeken son derece önemli bir hadise olarak karşımıza çıkmaktadır......

Devlet memurlarına ki bunların içerisinde bu operasyona imzasını atan Emniyet güçlerimiz de tabii ki doğal olarak vardır, emeklilere, işçilere yani kısacası emek kesimine, layık görülen %2-4'lük zamların verilmesinin nedeni işte bu ihale soygunlarıdır.....

Onun içinde diyorum ki, özellikle, emniyet mensuplarımız, başda kendilerinin, ailelerinin, çocuklarının ve diğer emekçi kesimlerinin daha iyi koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri adına, gidebildikleri kadar bu konuların üzerine daha fazla gitmelidirler....

Adamlar, yakalandıktan sonra, tıpkı Sayın Şaban DİŞLİ ya da Sayın Dengir Mir Mehmet FIRAT benzeri, hastalansalar da, kalp krizi geçirseler de, bu olayların üzerine gidilmelidir.....

Bahsetmek istediğim konuyu tahmin etmişsinizdir....

Evet, Konya’da yürütülen OKYANUS operasyonu......

Basınımızda yer alan bu operasyonda,

1-İhaleye fesat karıştırıldığı,

2-Rüşvet alındığı ve

3-Çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi olmak,

fiillerinin işlendiği iddiasıyla 34 kişi gözaltına alınmıştır.

Bu kapsamda, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan'ın villasında yapılan aramada yatak odasında bulunan döviz ve Türk parası olarak yaklaşık 1 milyon YTL'nı da el konulmuştur.

Bunun yanında, gözaltına alınan 34 kişi arasında bulunan Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde radyoloji uzmanı olarak görev yapan Dr. Bekir Börekçi hakkındaki iddiaya göre ise, Dr. Börekçi, kardeşi Ahmet Börekçi ile birlikte tıbbi görüntüleme cihazları satan şirket kurmuşdur ve görev yaptığı hastanenin ihale komisyonunda görev alarak kendi şirketi üzerinden cihaz satmışdır....

Dr. Bekir Börekçi'nin ortağı olduğu şirkete hastaneden ihaleler verildiği, görüntüleme cihazlarının Türkiye dağıtımının da Okyanus Şirketler Grubu'nca yapıldığı belirtilmektedir.....

Evet, ben bu konuyu bugün, farklı bir yönüyle ele almaya çalışacağım.....

Bakın değerli okurlar,

Operasyonda yakalanan zanlıların içerisinde, isimleri önemli değil ama bakın hangi ünvanlarda devlet memurları vardır.....

Üniversite rektörü,

Üniversite ve hukuk fakültesi öğretim görevlisi ve hukuk danışmanı,

Hastane Başmüdürleri,

Hastane Başhekimleri ve yardımcısı,

Hastane ihale komisyonu üyeleri,

Vakıflar Bölge Müdürü,

Vakıflar Bölge Müdürlüğü ihale komisyonu üyeleri,

Radyoloji doktoru vs, vs....

Çok ilginç bir fotoğraf değil mi.....?

Sanki, Devletimiz, adeta devletin memurları tarafından soyuluyor gibi......

Peki, bu ve benzeri olayların, devletin diğer kurumları içerisinde yaşanmadığını söyleyebilir miyiz?

Bence, özellikle davetiye usulü yapılan devlet ihalelerinde benzer olayların yaşanmadığını söylemek pek mümkün değildir ve aksini düşünmek saflık olur........

Çünkü, önceki yazılarımda da değindiğim üzere, ülkemizde, iktidar olan bir partinin ilk yaptığı icraatların başında, Devlet Kurumlarının başına, kendilerine yakın insanları ataması gelmektedir.....

Peki niçin bu bürokrat değişimi yapılır?

Hatırlıyabildiğim kadarı ile, rahmetli bir siyasetçimizin dediği gibi, bu işler bir ekip işiymiş......

Ve o günlerden sonra da bu tür atamalarda bu anlayış hakim .....

Ancak, Sayın Cemil ÇİCEK'in yolsuzluklar konusundaki tespiti çok yerindeydi, ancak Sayın ÇİÇEK sadece tespit etmekle yetinebildi, yani arkasını getiremedi ya da getirtmediler....

Kendisi, yolsuzlukların temelinde, Siyasetçi, Bürokrat ve İş adamı üçgeni vardır, demişdi.....

Siyasetçi, üst düzey bürokratını atar, o bürokrat alt kadrolarını oluşturur ve çark dönmeye başlar....

Ortaya bir pis koku çıkması halinde, Siyasetçinin dokunulmazlığı vardır, atadığı üst düzey bürokrat hakkında işlem yapılması ise, Bakanın onayına, alt kademedekilerin yetkisi de Siyasetçi tarafından atanan Üst düzey bürokratın onayına bağlıdır.....))))

Sistem o kadar güzel işliyor ki, çarkı durdurabilene aşkolsun.....

Durdurmak isteyen, hemen o çarkın dişlileri arasından alınıverir, yerine yeni bir dişli monte edilir.....

Çünkü, rahatsız edici bir gıcırtı yapar karşı çıkan....)))

Adı, ekip, ya da suç örgütü, ya da çete, ne denirse densin, bu olayların ortadan kaldırılabilmesi, yani devlet kurumlarındaki soygunların sona erdirilebilmesi mümkün müdür derseniz,

Evet mümkündür;

Eğer ki, siyasilerin dokunulmazlıkları kaldırılırsa......

Eğer ki, adı ve kimliği ne olursa olsun, işini, kanunlar, yönetmelikler, tebliğler ve genelgeler çerçevesinde iyi yapan, hiç bir bürokrat, ekip olmak !!! adına her İktidar değişikliğinde görevlerinden alınmazlar ise.....

Eğer ki, devlet kurumlarındaki yolsuzlukların en önemli şahidi durumunda olan memurlara, konulmuş olan konuşma yasağı da kaldırılabilir ve onlara da özellikle, yolsuzluklar konusunda her platformda, özellikle basın karşısında konuşma ve ihbar hakkı verilirse.....

Bu iş çözülür, ama, çözülmek istenirse, peki istenir mi derseniz de, bugüne kadar istenmedi....)))

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..