Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu kimlerden oluşuyor?

Bildiğiniz gibi 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla ‘İleri demokrasi’ye geçtik… 12 Haziran 2011 tarihinde yaptığımız genel seçimle de ‘Usta’lar kabinesi tarafından yönetilmeye başladık.

Bir tarafta ‘İleri demokrasi’ öbür yanda ‘Usta’lar! Ülke sanki kanatlandı!..

‘İleri Demokrasi’ ‘Usta’lık derken Türkiye tek adam rejimine doğru hızla ilerlemeye başladı. Bunu ben söylemiyorum. Televizyonların etkili köşe taşları, satır aralarına bunları sıkıştırıyorlar. Özellikle son dönemlerde işinden olan, kazandıkları paracıkları kaybeden, bir zamanların yandaş yazarları böyle diyor.

Ülkemizin tek adam rejimine doğru hızla ilerlediğini gösteren birçok uygulamaya tanık olduk. En son uygulama ise tek adamlık rejiminin kök salmaya başladığını gösteriyor. Meclise sunulan ve Meclis Adalet Komisyonundan geçen tasarıyı sizde merak ediyor musunuz?

TBMM Adalet Alt Komisyonu'nda görüşülen Devlet Sırrı Kanun Tasarısı önemli değişiklikler ile kabul edildi. Tasarıya göre hangi bilginin 'devlet sırrı' olacağına Başbakan başkanlığında 4 bakandan oluşacak "Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu" karar verecek.

Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı'na göre "devletin dış ilişkileri ve milli güvenliğine zarar verebilecek mahiyetteki gizli bilgi ve belgelerin" yanı sıra "bilimsel bir buluş" da devlet sırrı olarak kabul edilebilecek.

Kabul edilen tasarıyla, devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi, belge ve kayıtların ne şekilde belirleneceği, korunacağı, açıklanacağı düzenleniyor. Devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi, belge ve kayıtları bulunduran kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişileri kapsayan tasarı şimdiye kadar özel bir yasayla düzenlenmeyen, sadece ilgili kanun maddelerinde bahsedilen "devlet sırrı" kavramına tanımlama getiriyor.

Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu Başbakan'ın başkanlığında; Adalet, Dışişleri, İçişleri ve Milli Savunma bakanlarından oluşacak. Kurul, Başbakan'ın daveti üzerine toplanacak. Bilgi, belge ve kaydın, devlet sırrı niteliğinde olması nedeniyle koruma altını alınmasına Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu karar verecek. Bilgi, belge ve kaydın devlet sırrı olarak belirlenmesi teklifi, ilgili bakanlık aracılığıyla yapılabilecek. Başbakanlığa bağlı kamu kurum ve kuruluşları için teklif Başbakanlık tarafından yapılabilecek. Başbakanlık veya bakanlıklar yapılan teklifi uygun görmedikleri takdirde kurula iletmeyecek. Teklifin yapıldığı tarihten itibaren 1 yıl süreyle bilgi, belge ve kaydın gizliliği korunacak.

Kabul edilen tasarıya göre, örneğin; "Yetkisiz kişilere açıklanması, devletin uluslararası ilişkilerine veya milli güvenliğine zarar verebilecek mahiyetteki gizli bilgi, belge ve kayıtlar" devlet sırrı tanımına girecek. Bilimsel bir buluş, milli güvenlik bakımından önem arz etmesi halinde devlet sırrı olarak koruma altına alınabilecek. İçeriğinin gizli olması nedeniyle Resmi Gazete'de yayımlanmayan ikili veya çok taraflı antlaşmaların içeriğinin devlet sırrı niteliği taşıyıp taşımadığına kurulca karar verilecek. Cumhurbaşkanlığına ait, bilgi, belge ve kayıtların niteliğini Cumhurbaşkanı takdir edecek. Devlet sırrı olan bilgi, belge ve kayıt, 50 yıl devlet sırrı olarak korunacak.

Mahkemelerce talep edilen devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi, belge ve kayıtlar, kurulca gerekçesi belirtilmek şartıyla verilmeyebilecek. Ancak, verilmeyen bilgi ve belgeler, davada ilgili aleyhine sonuç doğurmayacak.

Cumhurbaşkanı, bilgi, belge ve kayıtları mahkemeye göndermeye kendisi karar verecek.

Kanunun yayımı tarihinden önce işlem gören belgelerden devlet sırrı niteliklerine sahip olanlara, Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu'nca devlet sırrı niteliği verilecek.

Tasarının görüşmelerinde, Milli Savunma Bakanlığı (MSB), MİT ve MGK Genel Sekreterliği temsilcileri, "Başbakanlığa bağlı kamu kurum ve kuruluşları için teklif Başbakanlıkça yapılabilecek" ibaresine karşı çıkmışlar. Tabi nedenini de anlatmışlardır.

Görüldüğü gibi her şey başkana, pardon “Başbakan’a” bağlanıyor.

Bunun adını koymaya gerek var mı?