Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '09

 
Kategori
Siyaset
 

Devletin adaleti böyle olursa.....

Devletin adaleti böyle olursa.....
 

Merhaba değerli okurlar,

Ülkemizde maalesef yasalarımız caydırıcı olmaktan çok uzak........

Verilen cezalar, adeta yeni suçlara davetiye çıkarır nitelikte.......

İşlenen bir suç, mağduru tatmin etmekten uzak ise.....

Bu durumda da mağdurlar, yeni bir suç işleyerek adaleti kendileri sağlamaktadır Ülkemizde......

İşte dün İstanbul'un göbeğinde kafasına 2, vücuduna 3 kurşun sıkılarak işlenen cinayet,

Bunun en somut ve en son örneğidir........

Adı...............Bahattin TÜRKYILMAZ

Yaşı..............44

Suçu...........Kızkardeşini kaçıran amcasını, çıkan bir tartışma sonucu öldürmek...

Suç tarihi.....Yaklaşık 10 yıl önce

10 yıl sonra cezaevinden çıktı.....

Çıktı da ne oldu?

O da, olayı unutmayan ve kendince adaletin tecelli ettiğini düşünmeyen......

Kin dolu bir bekleyişin ardından akrabası tarafından işlenen bir cinayete kurban gitti......

Cinayeti işleyen, amacına ulaştı......

Olasıdır ki, 19 yaşında işlediği cezasının bedelini o da 10 yıl yatarak çekecek......

Sonrasında......

O da çıkacak......

Peki yaşayabilecek mi?

İşte o meçhul.......

Şimdi sormak istiyorum.....

İşlenen bir cinayetin cezası 10 yıl mı olmalıydı?

Bir insan hayatı bu denli ucuz mu olmalıydı?

Verilen bu 10 yıl ceza, yüreklerdeki ateşi söndürmeye yetti mi?

Maalesef......

Cinayetin ardından gelen cinayet, o ateşi söndürmediğini apaçık göstermekte....

Peki, asıl sorumlu kim?

Mevcut yasaları uygulayan hakimler mi?

Yoksa, hakimlerin uygulamak zorunda oldukları, kanunları yapan yasama organı mı?

Yani TBMM mi?

Bence asıl suçlu o.......

Evet, caydırıcı yasa düzenlemeyen......

Siyasi rant uğruna, zaman zaman AF çıkartarak, kanayan yürekleri bir kez daha dağlayarak kanatan.....

Yasa koyucu, yani TBMM'si.....

Şu son 2 gündür.......

5 DTP'li vekil ve Sayın Cumhurbaşkanı hakkında yargının talepleri karşısında......

Sayın TBMM Başkanı başda olmak üzere, yapılan o talihsiz açıklamaları duyunca.....

Siyasetçinin, hakkın, hukukun yanında değil de, kendisine oy verenlerin ve siyasi yandaşların nasıl yanında olduklarını ve onları korumaya çalıştıklarını duyunca.....

Zimmet, kalpazanlık, evrak ve kayıtlarda sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak gibi YÜZ KIZARTICI SUÇLARI İŞLEYENLERİN, dokunulmazlık zırhı arkasında nasıl korunmaya çalışıldığını görünce.....

Yazıklar olsun, lanet olsun bu anlayışa demek geliyor içimden......

DOKUNULMAZLIKLAR, ÜLKENİN EN BÜYÜK SORUNUDUR VE KÜRSÜ İLE SINIRLANDIRILMALIDIR.

TBMM İSE, HALKIN İŞLEDİĞİ TAKDİRDE SUÇ SAYILAN FİİLLERİ İŞLEYEN İNSANLARIN KORUNDUĞU BİR YER OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR.....

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..