Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Devletin Bağladığı Aylığı Hor Gören Banka...

Devletin Bağladığı Aylığı Hor Gören Banka...
 

Bu hafta biraz iç burkan bir olay yaşadım. Buruk olduğu kadar da trajikomik bir olay…

Perşembe günü Eskişehir Atatürk Bulvarı’ndaki bir banka şubesine konut kredisi almak için başvuruda bulundum. Kredi başvurularında işleyen prosedür iki eksik iki fazla tüm bankalarda hep birbirinin benzeri sanırım. Tedbir ve güvence için ailemdeki diğer kişilerin de bilgileri, aynı evde oturduğumuzu kanıtlayan belge ve oturduğumuz evin tapusunun fotokopisini istediler. Bu isteklerin hepsi anında cevaplandı. Kredi işlemine başlandı. Buraya kadar her şey tamam ve normal. Ertesi gün yani, Cuma günü akşamüstü saat:16.00-16.30 civarında cep telefonum çaldı.

Arayan arkadaş istediğim kredi miktarının onaylanmadığını, istediğimden biraz daha azını alabileceğimi belirtti. Fakat kredi başvurumun reddedilme nedenlerini söylediğinde beynimden vurulmuşa döndüm.

İstediğim kredi meblağının geri çevrilmesine neden olarak gösterilen.ise; Maaşlar yetersiz bulunmuş ve tapuyu beğenmemişler.Bu ne demek;

Öncelikle bir banka ve banka elemanı ister üst düzey ister alt düzey olsun, gerekçeyi kendi aralarında konuşsa bile böylesine küçük dürücü bir şekilde ifade etme hakkına sahip değil ve olmamalı. En önemlisi şu anda çalışmalarına rağmen birkaç yıl ya da yıllar sonra emekli olduklarında eğer bankanın özel sandığı ve benzeri ek getirileri yoksa kendileri ne kadar emekli aylığı alacaklar? Ama her şeyden önemlisi hatta en önemlisi ise üst düzey bürokrat ve yöneticiye devletin paye biçtiği emekli aylığını küçümseme hakkına hiç ama hiç kimse sahip değil. Bankaya gelen kredi almak için gelen kişi ise dilenci değil...

Tapuda da beğenip beğenmeme olayı bir başka trajikomik olay. Nedeni kısaca şöyle; gerçek bir bankacının o tapunun sadece üstünde yazanlara bakmakla yetinmeyip gerekli bilgi ve araştırmayı da yapması gerekirdi. Ayrıca, şu anda yaşadığım ve oturduğum ev 1960 ihtilali öncesinde Emlak Kredi Bankası tarafından Demokrat Parti milletvekilleri için yapılmış olup ihtilalden sonra banka tarafından beş bloktaki dairelerin halka açılmasına karar verilmiş ve vatandaşlara satışları yapılmıştır. Halen daha bir blok’u T.C Ziraat Bankası üst düzey yöneticileri için lojman olarak kullanılmaktadır.

Daha yazacak çok şey olmasına rağmen kısaca belirtmeliyim ki; zaten bilinen bir gerçeği bu banka bir kere daha kanıtlamıştır. Yeni tabirle “çakma” milyoner olsaydım istediğim miktarın on katını verirlerdi.

Onun için fon müziğinde Müslüm Gürses’in “İhtiyacım var bir çekip gitmeye…” diyen reklamların hepsi aldatmacadan öteye gitmemektedir.

Benim devletin bağladığı aylığı hor gören, üslup ve nezaket bilmeyen bir bankaya ve banka personeline hiç ihtiyacım yok.

En büyük kızgınlığım ise yaşam gerçeklerini bilmeyen, yaşamdan bihaber olan ve bunu sözleriyle , davranışlarıyla dışa yansıtan personele ve bu üslubu takınmasına izin veren bankayadır. var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); try { var pageTracker = _gat._getTracker("UA-7006964-1"); pageTracker._trackPageview(); } catch(err) {}

 
Toplam blog
: 226
: 1337
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Kitap okumayı, yazı yazmayı, resim yapmayı ve yabancı dil'den Türkçe'ye..