Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '09

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Devletin çalışanına verdiği ücret gider değildir

Devletin çalışanına verdiği ücret gider değildir
 

memur ve işçi maaşları


Devlet, vatandaştan vergi adı altında para toplar. Yine bu parayı vatandaşa çeşitli hizmetler ve emek karşılığı geriye öder. Yani devlet bu vergilerle vatandaşına hizmet sunar. Ülkenin parası devlet ile millet arasında sirkülasyon (para dolaşımı) yapar. Paranın bu dönüşümü devlete dönerken eksik gelirse sıkıntı yaratır ki bu enflasyon doğurur. Ama bu para devletten vatandaşa yani piyasaya dönemezse yine ekonomide sıkıntı yaratır. 

“Bu olayı ekonomik teknik verilerle ve ifadelerle anlatırsak vatandaş doğru bilgiyi alamayacağı için halk diliyle, sade ifade etmek zorundayım”. 

Devlet şirket değildir. Bir şirketin çalışanına verdiği maaş, giderdir. Ama devletin çalışanına vermiş olduğu maaş gider değildir. Tabii bunun da bir sınırı vardır.

Bir ülkenin ekonomik durumuna göre asgari geçim standardı ve açlık sınırı diye yine devlet tarafından bir tespit yapılır. işte bir ülkede devlet, çalışanına bu asgari geçim standardının üzerinde bir maaş ödüyorsa, geçim standardının üstündeki kısım gider olur, altında bir maaş veriyorsa bu da gider değildir. 

Bugün asgari ücret, devlet memurlarının ve işçilerin bir kısmının almış olduğu maaş hem açlık sınırının ve hem de asgari geçim standardının altındadır. Çalışanlar almış oldukları bu parayı (maaşı) harcamak zorundadır. Bu paradan birikim yapma şansları yoktur. Bu sebeple, bu çalışanların almış olduğu maaş bir süre sonra yine devlete dönecektir. Çalışan, geçim standardının üzerinde bir maaş alıyor olsaydı bu paradan bir kenarda birikim yapabilme şansı olacaktı ki; bu para devletin kasasına, geriye dönemeyeceğinden, bu miktar gider sayılırdı.

Örnek: bir ülkenin asgari geçim standardı 3000 TL iken çalışanına 4000 TL ödüyorsa, 3000 TL nin üzerindeki  bu 1000 TL yi de çalışan birikim yapıyorsa işte bu devlete giderdir.

Devlet, vergi toplar ve hizmet karşılığında piyasaya para sürer. piyasaya sürdüğü parayı vergi olarak geriye toplayamıyorsa bu da onun sorunudur. Bir şirketin ise çalışanına verdiği paranın tamamı gider dir.

Bugün devlet, memurlarına vermekte olduğu komik % 'de lik komik rakamların hiçbir mantığı da yoktur. Sendikalar ise bunun farkında da değildir. Sendikalar güya hak savunuyorlar. Devlet yöneticileri de onları bir güzelce kandırıyor. Ya da onların da kafaları çıkarmıyor. Zaten, sendikalar çalışanın kazanmasının peşinde değil, sendika yöneticilerinin ne kazanacağının peşindedirler. Bu da ayrı bir konudur. 

Bu, yıllarca böyle süregelmiş ve böyle gidiyor. Neymiş efendim, söz konusu memur, işçi ve asgari ücretliye vereceği maaş, devlete şu kadar bu kadar yük getiriyormuş. Kimi kandırıyorlar! 

Evet, 3, 5, 10 ve 30 bin gibi üzeri bir maaş alanlar için bu gerekçe doğrudur. Ama yine tekrarlıyorum, açlık sınırı ve asgari geçim standardının altında maaş alanlar için bu asla geçerli değildir.

Ayrıca asgari ücretliden de vergi alınması son derece adaletsiz bir yaklaşımdır.

Yine çok komik ve kendine lüzumsuz iş çıkartan şu devlet işleyişine de bakınız. Çalışanına maaş ödüyor ve sonra tutup yine o maaştan geriye “senden vergi alıyorum” diye vergi adı altında ücret kesiyor.

Devlet, çalışana maaş verir gibi yapıp sonra bir kısmını yine cebine koyuyor. devlet, cebine koyduğunu sana vermiş gibi sayıyor!  kimi kandırıyorsun? ama sendikaları ve milleti kandırıyor.

 

 
Toplam blog
: 358
: 1023
Kayıt tarihi
: 03.09.08
 
 

  Ne elimde garantim var ikinci bir soluğu almaya Ne aklım erer dünyayı yıkıp ta yeniden ya..