Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

Devletsiz Ortadoğu, Devletsiz Türkiye ; Bop, Dop, Soy, Sop

İNSANIN SEZGİ VE BİLGİ DURUMLARI ÇERÇEVESİNDE; BOP, DOP, SOY, SOP DEVLETSİZ ORTADOĞU VE DEVLETSİZ TÜRKİYE

BOP’un amaca ulaşması için DOP’un gerçekleşmesi gerek. DOP, yani devletsiz Ortadoğu projesi. Devletsiz Ortadoğu demek insansız Ortadoğu değildir kuşkusuz. Peki bu Ortadoğulu insanlar ne olacak? Enerji kaynakları üzerine oturan ve yıllardır büyük oranda din, mezhep, aşiret ilişkilerinden kopamamış, ciddi ölçekte sanayi üretim sürecini işletememiş, bilimin ise neredeyse hiç bilinmediği bu toprakların insanı, bu doğasında var olan enerji kaynaklarını ABD ve AB emperyalistlerine sömürtmemek için kamulaştıran ya da en azından onlara sömürtmeme konusunda direnen, bir çok temel gereksinimleri bu kaynakları kullanarak halkına ücretsiz vermeye uğraşan Saddam, Kaddafi ve Esed gibi Baas geleneğini sürdürmeye çalışan önderlerini[ emperyalistlerle işbirliği içinde ve bu şeytanlıkları anlamadan] yok etmeye çalışan bu Ortadoğu insanına hazırlanan yeni dünya DEVLETSİZ çatışan topluluklar bölgesinin şeyhlerin, şıhlaın, aşiret ağalarının kulları olarak temel dünya gerçeklerinden uzak zavallı varlıklar olarak yaşatmaktır.

Bunun için merkezi ülke ölçeğinde örgütlenmiş ve gerektiğinde, herşeye rağmen vatan, ülke halk, özgürlük gibi kavramları kullanan, bunlar uğruna emperyalistlere direnç gösteren, bir merkezi orduları olan, istihbarat örgütleri, maliyesi, hukuku, iç ve dış ilişkiler bakanlıkları olan büyük bir devlet gücü yerine, yerel yönetimlerin, aşiret, mezhep, tarikat örgütlenmelerine bağlı, dağınık, bilinçsiz, yalnız, çaresiz, yoksul örgütsüz insanlar topluluğu, uzun erimli sömürü, enerji kaynklarına  el koyma ve sürdürmü işleri için belirlenmiş ideal bir projedir.

Ortadoğu halklarınin tarihsel ve güncel konumları da buna uygundur, değilse zora dayalı olarak uygun duruma getirilmeye çalışılmaktadır.

Suriye bugün, DOP a direnen son BAAS rejimidir. İran ise özgün BAAS rejimi temsilcisi olmamasına karışn, bir BAASCI gibi özgür ve bağımsız davranmkta, enerji kaynaklarını sömürtmemekte  direnmekte, dahası bilim ve teknoloji üretmekte kararlı ve kanıtlı bir DEVLETLİ ülkedir. Suriye’den sonra ve belki de Suriye süreci tamamlanmadan İran’a yöneleceklerdir.

Milletvekili Ahmet TAN’ın Türkiye’de tekke ve zaviyelerin, tarikatların örgütlenme özgürlüğünün, tam da yerel özgürlük odaklı, bölgesel özgürlük ya da demokratik özerklik kavramları ile birlikte anması ve önermesi, benzer hazırlıkların Türkiye için de hızlandırıldığını düşündürtmelidir.

Hep söylendiği gibi CIA’nın harika çocukları, muhteşem örgütlenmesi, hemen her alanda insan yetiştirmeleri, kullanmaları, yönetmeleri insanı hayran bırakmaktadır.

Günümüz Ortadoğu/Arap/İslam dünyası hem yukarıda belirtilen sezgi, simge döneminde tutulmakta hem de bu duruma bağlı olarak, merkezi ulusal devlet örgütlenmeleri dağıtılmakta, bu dağıtma işleminde, bu simge toplumlarının düşüneneme durumlarından yararlanarak onları her türlü gerçek dışı toplumsal yapılar içinde birbirlerine boğazlatılarak bir taşla çok kuş vurulmaktadır. Merkezi devletleri dağıtılmış, çok sayıda etnik, dinsel, mezhepsel yerel, bölgesel gevşek yönetimlere bırakılmış ve bu yerel bölgesel yönetimler arasıda sürekli gergin ve çatışmalı tutularak tüm kaynaklar dibine kadar sömürülmekte, insanlara ise yoksulluk, bilgisizlik, kan, çaresizlik bırakılmaktadır.

Bütün bunlar merkezi gelişkin kapitalist ABD VE AB ülke şirketlerinin, yeni dünya kapitalizminin yeni projeleri ile gerçekleştirilmektedir. Bunu yaparken, ülkeler içinde büyük oranda suça boğdukları yönetim, örgüt, parti ve yapıları, başta ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak kendilerine, varlıklarını borçlu bağımlı duruma getirmekte, sonrada bunlarla kedi fare oyununu kolayca oynamaktadır.

Aynı ülke içinde oluşturdukları karşıt güçleri bağımlılık ilişkisi içinde desteklemekte, birbirleriyle çatıştırmakta ve gerektiğinde aynı güçleri tehdit ederek yeni birleşmelere, yeni projelere, yönelimlere, ihtiyaçlara göre yönlendirmektedir.

Tüm bunları yaparken, demokrasi, barış, insan hakları, uluslararaıs güç, birleşmiş milletler gibi kavramarı kullanmaktadırlar.

Sonuç olarak, tüm çaba devletsiz, örgütsüz, ulusal sınırların yok edildiği, merkezi güçlerin olmadığı, ABD VE AB kaynaklı küresel şirketlere serbestçe bu bölgeleri Pazar olarak kullanma olanağı sunmaktadır. Yakmakta yıkmakta sonra gelip bir koyup on alacak planlarla inşaat, alt yapı, maden vb şirketlerle tüm kaynaklara da el koyarak sömürüyü katmerleştirmektedirler.

Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, Türkiye üzerine bu projeler yürütülmekte ve bu ülkeler de çok yönetimli, merkezi devlet, ordu, maliye yapıları dağıtılmakta DEVLETSİZ büyük bir Ortadoğu yaratılmaktadır.

Yani, küresel dev şirketler, önce sorunlar üretmekte, bu sorunları adlandırmakta, dayatmakta ve küresel şirketlerin rahatlıkta akması için bu sorunlarla ülkeleri devletleri dağıtmaktadır. Bu amaca,ülke içindeki sağ siyasal güçlerin arkasına taktıkları bilinçsiz yığınları, birbirleriyle çatıştırarak ulaşmaktadır.

Dünya, küresel kapitalist şirketleri önce durdurup, sonra geriletmediği sürece, ki bu artık tek bir devlet, tek bir ülke ile yapılabilecek bir iş değildir, azgın, denetimsiz, yerküreyi bile tehdit eden, savaş, açlık, çatışma, aptallık üreten süreç kolay kolay durdurulamaz.  

 

 
Toplam blog
: 47
: 781
Kayıt tarihi
: 26.08.11
 
 

"Ya Bilim ya da Kaos ve Ölüm" Türkçe, dil, dilbilim, dil eğitimi çalışma alanlarımdır. Eğitim, kü..