Devre arası transfer komedisi

2012-2013 Sezonunda  en kötü sezon performanslarına imza atan 3 büyükler, o gazla devre arası  transfere yüklendi.

Hatalarını seyirciye affettirmek için paraları saçan büyüklere, ligin  diğer takımları da  ayak uydurunca futbol ekonomisi  sarsılan tüm ülkeler az ya da çok bizim savurganlığımızdan paylarına düşeni kaptılar.

Transferler o kadar anlamsız ve amaçsız ki,  para saçmış olmanın tek görünen gayesi tribün baskısını hafifletmek. İhtiyaç olmayan bölgelere alınan futbolcuların çoğu üstüne üstlük  hazır değil.

Adamı 13-14 maç oynasın diye derman görerek kadrosuna katan takımların, en büyük pişkinliği ise "Oyuncu hazır gelmedi bir kaç aydır oynamamış, hazır olması haftalar alabilir." tarzındaki açıklamaları. Tabi bu oyuncuların çoğu hazır olmaya çalışırken yüklenmeden dolayı sakatlanacak, siz sağ ben selamet, geldikleri gibi gidecekler. 

İlk fire zaten Beşiktaş'tan geldi bile. Toplamda 1 saat bile süre alamayan Dentinho sakatlandı ve 1 ay yok, yani tekrar sakatlanmaz ise randımanlı oynayabileceği maç sayısı en fazla 8-9!

Umarım aksi olur ama, Dentinho'yu yakın zamanlarda diğerleri takip edecek. Bunu kestirebilmek için müneccim olmaya gerek yok. Hele hele futbolun içindeki yönetici ve teknik adamların, bu kumarı daha net bilmeleri gerek. 

Yarım sezon için imza paralarıyla birlikte neredeyse 12 milyon Euro' ya malolan Galatasaray'ın transferleri için  oynadığı ise, en büyük kumar! Drogba bu sezon  sakatlanmazsa 10 maç oynayacak, Sneijder'ında, -hazır olmadığı için, herhangi bir olumsuzluk yaşanmazsa-  yine maksimum faydalı olacağı maç sayısı 10......

Yatırımını reklamını bilmem ama, 10 maç faydalı olsun diye,sadece yarım sezon için  -ki Galatasaray'ın ikisine de ihtiyacı yoktu- iki futbolcuya 12-13 milyon euro'yu veren zihniyeti sadece kınarım!

Fenerbahçe ise büyük balık yakalamaya çalışırken yine eldekilerle yetindi. Diğer takımların transferlerine göre tek artıları, hazır futbolcu transfer etmiş olması. Ama yine en büyük eksiklikleri olan stoper ve 10 numara es geçildi ve görüldü ki 3 yeni transfer iyi oynasa da aksaklıklar başka yerlerde. Yani transfer yapmışsınız ama boşa yapmışsınız.

Savurganlığımızla diğer ülkeleri açık ara sollamış vaziyetteyiz. En komik yanı da hiç bir yerde bulamayacağı paralar için Ülkemize gelen futbolcuların, aymazca takımlarımıza övgüler yağdırması. Hani alt liglerden ya da küçük takımlardan gelenleri anlarım da Inter'den, Chelsea'den gelen futbolculardan "Büyük hedefleri olan takımlara geldim" türünden komide açıklamaları insanı üzüyor. Açıkça söylesenize kardeşim "bu paraları başka kimselerden alamadığımız için geldik" diye....... 

Futbolumuz yanlış yöne gidiyor. Hollanda, Almanya, Fransa gibi altyapısı olan tarza yöneleceğimize emekli futbolcular ligi olan Katar'a doğru gidiyoruz. Siyasetimizdeki Arap sempatisi futbola da yansıdı anlaşılan!