Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '16

 
Kategori
Güncel
 

Devrim'e Büyük Darbe

Türkiye’de bazı gruplar son zamanlarda yapılan hareketlenmeler gösteriyor ki devlet gücü üzerinde hâkimiyetlerini artırmak niyetindeler. Dernekleşen ve bir araya gelen kişi ve kurumlar zamanla siyaset ve siyasetçiler üzerindeki baskılarını artırabiliyor hatta organize olmaları sebebiyle kendi adaylarını seçiyor ve seçtiriyorlar. Bu abartı değil, devleti ele geçirme hareketi.

Benim son zamanlarda dikkatimi çeken bir şey veya bir şeyler var müsaadenizle onları paylaşmak istiyorum. Dini veya milli oluşum olduğunu iddia eden grupların, büyük bir ihanet şebekesine dönüştüklerini milletin ilerlemesinin önünde en büyük engel olmaya başladıklarını düşündürten ve dini hizipleşip devlet imkânlarını ele geçirmek olarak algılayan üç beş gafilden ne bekliyorsunuz. Bu milletin en büyük yanılgısı kocaman hikâyelere büründürülmüş, sahte şeyhler ve sahte hikâyelerle abartılmış, olmayanları olmuş gibi gösteren basit bir halkla ilişkiler çalışmasıdır. Diğer gruplar da farklı değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin insanlarını birbirleriyle savaşmalarına neden olacak açıklamaları yapmaktan çekinmeyen siyaseten insan avcıları, insan emeğine, ömrüne talip sözde hizmetçi efendiler! Oynamaya devam ederler.

“Devrim”otomobilinin hikâyesini sizce bu ülkede kimler sonlandırmıştır? Bu basitçe Türk’ün sanayileşme hamlesine vurulan bir darbedir. Devrim otomobilinin hikâyesi Türk’e sanayiciliğe kalkışmaması için verilmiş en büyük Türk’e verilmiş psikolojik harekâttı anlayana, anlayabilene. Daha önce tren ve tren yolundan ayrılan arkasından uçakla bir ivme yakalayan Türkiye sessiz sedasız, uçak imalatından da ayrılarak kendisine biçilen kalıba sığındı. Ne de olsa 2. Dünya sona ermiş, Türkiye yine yenilmişti. Milli ve milli olan tüm faaliyetlerde tekrar çobanlığa döndürülen, Köy enstitüleri Rusyacılıkla bağdaştırıldığı için kapatılan okullar oldu. Hâlbuki diğer taraftan, tam Hitler Rusları halledeceği anda Amerika’nın yardımı ile savaşı kaybetmeyen sözde rakip iki ülkenin arasında kalan ülke Türkiye. Savaş bitince Türklere verilen görev Yeşil kuşak hareketiydi, şu anda Türkiye’de yasaklı grup da dâhil olmak üzere tüm dini grupların bir anda canlandırıldığı zamanlardı o zamanlar. Din Türkiye’de 1950 yılından itibaren çeşitli grupların egemenliğinde kullanıldı. Türk insanını belli bir kalıba sokmak, denetlemek için kullanılan din, Türkiye’deki akıllı, zeki birçok genci bir araya getirmiş, ancak onlara Arapçada boğduğundan onların bilimselliğine ağır bir darbe vurabilmiş, sanayileşmeden, ağır sanayiden sadece birisi bahsedebilirken, diğerleri sanayicilik hayalleri ile dalga geçmek suretiyle milletin başarma azmi yok edilmiştir.

Ulusal ve uluslar arası olimpiyatlara katılan katılabilme başarısı gösterenler, zeki akıllı gençler daha sonra sessizce ya Amerika’ya pazarlanmıştır veya sessizce gerçek üretimden ve sanayisine en ufak bir fayda sağlamadan sağlayamadan yok olmuştur. Hiçbir dini grup yoktur ki dünyaya bir bilim adamı, uluslar arası ürün ve bunları Türkiye’nin çıkarına, menfaatlerine uygun olarak sunmuş olsun. Tıpkı adı sanı olan Türkiye’ye zarardan başka bir şey sunmayan aylık elli bin liralara Laik ülkede yıllarca papazların ders verdiği gibi bazı şeyler hem normaldir, hem de anormal…

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..