Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '08

 
Kategori
Sinema
 

Devrim'in benzini o gün bitmişti

Devrim'in benzini o gün bitmişti
 

"Devrim"ler...


Tesadüfler Takvimi - 29 Ekim


Tam 47 sene önce bugün, yani takvimler 29 Ekim 1961 tarihini gösterdiğinde; tamamıyla Türk yapımı ilk otomobil olan “<ı>Devrim”, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e armağan edilmiş, daha doğrusu kendisinin isteği üzerine kısa zamanda imal edilip, Cumhuriyet Bayramı törenlerine yetiştirilmişti. Ama ne gariptir ki Devrim'in deneme sürüşü, içinde Cumhurbaşkanı da olduğu halde, yetersiz benzin konulması yüzünden başarısızlıkla sonuçlandı. Ve talihsizlikler(?) bununla da bitmedi.


Devrim otomobili projesi ile Cemal Gürsel tarafından, cumhuriyetin bir prestij mücadelesi olarak ortaya atılmıştı ama bunun yanında ordunun binek otomobil ihtiyacını karşılamak amacı da güdülmüştü. İlk yerli ve seri otomobil üretimi hedefiyle başlanan proje, Devlet Demiryolları Fabrikalarının yönetici ve mühendislerinden oluşan bir teknik ekip tarafından Eskişehir Demiryolu Fabrikalarında ve 4.5 ay gibi kısa bir süre içinde tamamlanmıştı.


O dönemin şartlarına göre bir mucizeye imza atan 23 mühendis bu projeyi Türk insanının ve genç cumhuriyetin, makus talihine karşı bir meydan okuma olarak algılamışlardı. Ve Cumhurbaşkanı düğmeye bastığında, Cumhuriyet Bayramı'na, sadece 129 gün vardı. Çok az ve fabrikalarda yatmak suretiyle birkaç saat uyku ile geçen bu süre zarfında, neredeyse tesislerden hiç ayrılmadılar. Teknik çizimleri de dahil olmak üzere tümüyle kendilerine ait olan, tüm parçaları el işçiliğiyle ortaya çıkarılmış, “devrim otomobili" üretilmişti bile.


Tam üç adet otomobil, böylesi bir bayram gününe yetiştirildi. Cumhurbaşkanı'nın alternatif bir renk isteyebileceği düşüncesi ile araçlardan biri siyaha, diğer iki araçsa krem rengine boyanmıştı. Siyah olanı, 29 Ekim gecesi, araçları Eskişehir’den alıp törenlerin yapılacağı ve Cemal Gürsel’in otomobillerden birine bineceği Ankara’ya götüren, trenin içinde ve çok güç şartlarda boyanmıştı.


Trendeki güvenlik kuralları gereği "devrim" otomobillerinin depolarına hiç benzin konmamıştı. 29 Ekim törenleri başlamak üzereydi, zamana karşı yarışılıyordu ve araçlar Cemal Gürsel'e, tören alanı önünde son dakikada yetiştirildi. Darbenin paşası ve sonradan Cumhurbaşkanı olan Gürsel, araçlara doğru düzgün bir benzin ikmali yapılmasına dahi izin vermedi.


İki bej renginden birine binecekti. Bindi de. Ama sonra karar değiştirip siyaha geçti. Son dakikada, alelacele bejlere benzin konulmuş ama siyaha konulamamıştı. Aracın zaten az miktarda olan benzini de bir süre sonra bitti. Ve siyah "devrim" yarı yolda durdu.


Cumhurbaşkanı, aracın durma nedeninin benzinin bitmiş olması olduğunu anlaması sonucunda çok sinirlendi. Bunun üzerine, o tarihi sözünü söyledi ve Türk otomotiv sektörü, belki de ta bugünlere gelen yarasını işte o gün aldı. "<ı>Garp (batı) kafasıyla araba yapıyorsunuz ama şarklı (doğulu) olduğunuz için benzin koymayı unutuyorsunuz."


Pek tabi ki o aracı, onca imkansızlık içinde ve mucizevi bir sürede yapmayı başaranlar; deposuna benzin koymaları gerektiğini de bilmekteydiler. Ama bu durum, kimse tarafından, sinirli cunta liderine anlatılamadı. Ve Türk otomobilleri, daha dünyaya ve insanlığa merhaba dedikleri gün bizzat yine devlet eliyle tarihin yapraklarına sevk edildiler.


Sonraki günlerde Cumhurbaşkanı makam aracı olarak kullanıldılar ama o başarılı ve adeta bir tarih yazan 23 mühendise bir teşekkür dahi çok görüldü. Projenin, başarılı bir yetenek ispatı noktasından hemen sonra neden aniden rafa kaldırıldığı sorusu manidardır. Şu anda Türkiye’nin, dünyanın en büyük makine sanayilerinden birini kurmuş olabileceği ihtimali çok mu zayıftır?


İlk yerli otomobil olarak Ford ve Koç grubu ortaklığının “Anadol”u bilinir ama “devrim”ler, ondan tam beş yıl önce projelendirilmiş ve üretilmişlerdir. Hem de gerçekten “yerli” olarak. Ancak gerisi gelmemiş ya da getirilmemiştir. Bu üç otomobilden sadece birisi günümüze ulaşabilmiştir. Bej renkli olanlardan biri, Eskişehir Tülomsaş tesislerinin bahçesinde özel bir müzede sergilenmekte ve hala çalışır halde tutulmaktadır.


Jant göbeklerinde, kaputunda “devrim” yazar. Ön paneldeki kadranlarda bulunan göstergelerde ise “hararet”, “yağ” ve “benzin” kelimeleri, hem de Türkçe olarak.


“Devrim” arabalarının bu dramatik ve manidar hikayesini, bu sene, yönetmen Tolga Örnek filme çekti. Halit Ergenç, Altan Erkekli, Selçuk Yöntem, Haluk Bilginer gibi usta ve popüler oyuncular da filmde rol aldılar. Filmi izlemedim ama merakla, izleyeceğim günü bekliyorum. Belki bir yazı da film üzerine yazarız.


Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun efendim.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..