Devrim yasaları...

DEVRİM YASALARI…

Devrimlerin her biri, ulusun emeği ve hakkı ile gerçekleşmiştir.          

Cumhuriyet Savcılarımızın, devrimin gerekleri etrafında, en kıskanç ve uzakları gören hassas nöbetçiler olmalarını, asıl görevlerinden sayarım.  

Mustafa Kemal ATATÜRK

Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK, Emperyalist ülkelerin işgalinde olan ülkemizi zorlu bir kurtuluş savaşı sonrasında binlerce şehit kanı pahasına kurtardıktan sonra, işinin bitmediğini, bu kurtuluşu devrimlerle taçlandırmak gerektiği bilinciyle, ardı sıra gerçekleştirdiği devrim yasalarıyla bunu da başararak modern Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur…

Bu devrim yasalarından biri de 01.11.1928 tarihinde kabul edilen 1353 sayılı “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun”dur…

92 yıllık Cumhuriyet tarihinde devrim yasalarını koruyabildik mi? Tam uyguladık mı?

10 Kasım 1938 tarihine kadar tüm devrim yasaları gerektiği gibi uygulanmış ve korunmuştur…

Yüce Türk ulusu (Türk, Kürt, Laz, Çerkez ve azınlıklar) devrimleri içselleştirmiş, uygar ülkelerin 100 yılda kavuşmayı başardıkları aydınlanmayı, 15 yıl gibi kısa bir sürede yakalamayı başarmıştır…

Ne yazık ki 11 Kasım 1938 tarihinden itibaren, büyük bir aydınlanma projesi olan Köy Enstitülerinin kuruluşu dışında devrimler 14 Mayıs 1950 yılına kadar durağan dönemini yaşamıştır…

14 Mayıs 1950 tarihinde iktidara gelen sağ Demokrat Parti (DP) ile devrim karşıtlığı başlamış ve günümüze kadar artarak devam etmiştir…

Ancak AKP iktidarına kadar, iktidarda bulunan sağ partiler devrim karşıtlığı konusunda oy uğruna birbirleriyle yarış ederken hiç biri Cumhuriyetin temel değerleriyle oynamamıştır…

AKP’nin 12,5 yıllık iktidarında, Cumhuriyet değerlerini yok etmek için büyük çaba gösterildiği yurttaşların çoğunluğu tarafından kabul edilmektedir…

-Osmanlıcılığa özenme…

-Yine bir devrim yasası olan Eğitim Birliğinin bozularak, dini eğitime yönelme…

-Latin Alfabesinin yerine Arap harflerinin getirilme çabaları…

-Okullardan Atatürk köşelerinin kaldırılarak her okula mescit yapma girişimi…

-90 yıllık Cumhuriyetin ara reklam olarak değerlendirilmesi…

Bu çabaların bazılarıdır…

Son örneği;

Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in, süt programı etkinliğinde bir okulda karatahtaya Arapça “Sağlıklı süt için” diye yazı yazmasıdır…

1353 sayılı “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun”bir devrim yasası olup, anayasanın 174 maddesiyle güvence altına alınmıştır…

Ayrıca bu yasaya aykırı davranmanın yaptırımı, Türk Ceza yasasının 222. Maddesinde göre iki aydan altı aya kadarhürriyeti bağlayıcı (hapis) cezadır…

Unvanlarının başında Cumhuriyet sözcüğü bulunan tek kamu görevlisi Cumhuriyet savcısıdır…

Büyük önderin, devrimlerin nöbetçileri olarak gösterdiği Cumhuriyet Savcılarının, devrim yasasına aykırı davranan Vali hakkında ne tür işlem yaptığını merak ediyorum…

Şu bilinmelidir ki bu Cumhuriyet sahipsiz değildir…

Mevkii ve unvanı ne olursa olsun, İktidara yaranmak için devrim yasalarını ihlal etmeye kimsenin haddi ve hakkı değildir… 13.02.2015

Gündüz AKGÜL

Emekli Cumhuriyet Savcısı