Dic (k) leniyoruz!

Yılda, yirmi milyon kutu depresyon ilaçlarını boşuna tüketmiyoruz! Evde, sokakta, iş yerinde, mecliste, yani toplum olarak çok gerginiz. Neredeyse inceldiğimiz yerden kopuvereceğiz.

Anneler, evlatlarının di(c)klenmesiyle hunharca öldürülüyor.

Sapıklar, çocukların saflığında pamuk helvalarıyla kandırılıp tecavüze uğramasına sinirimizden di (c)kleniyoruz.

Futbol kulüpleri basılıp, mafyanın di(c)klenmesiyle yöneticiler öldürülüyor.

İşsizlikten bunalıma giren baba, çocuklarını öldürerek bu hayata di(c)kleniyor.

PKK yandaşları, İmralı’dan verilen talimatlar ile AB ve ABD’nin di(c) klenmesinde güvenlik kuvvetlerimize saldırıyor.

Paris Hilton’un şımarıklığına prim verip, magazin sever halkımıza özveriyle çalışan(!) gazetecilerin haber alma uğruna havada uçuşan kameraların vuruşmalarına di(c)klendik.

Hükümetin sadık prensi ve mikrofonzedesi YÖK Başkanının maaş artırımına sinirlenip, kendi kendimize di(c)kleniverdik.

Meclis Genel Kurulu’nda, milletvekillerinin PKK ve İrtica’nın şiddetli tartışmasında birbirlerini di(c)klemelerini izledik.

Ama 65 yaşındaysanız üzülmeyin! Yeni Sosyal Güvenlik Yasası’na göre, emekli olduğunuzda “ süt parası”nı cebinizde bilin!. Bu arada sakın menopoz ve anoza gireyim demeyin, yoksa “süt parasını” da alamayabilirsiniz.

Bol bol süt için, kemiklerinize kuvvet!...

Ülke olarak yaşlılara hiç saygımız yok! Bir tarafta yılların kurt politikacısı Necmettin Erbakan’ı “Trilyonluk “, diğer taraftan, su parasını ödeyemeyen 80 yaşındaki Nazife teyzeye, ev hapsi cezası veriyoruz. Oldu mu şimdi? (!)

Enflasyon canavarı yine çift haneyle görünmeye başladı. Standart&Poors’da kredi notumuzu hemen negatife düşürüverdi. İMF ‘de görüşmeler yapmak üzere di(c)klenmeye geliyor…

Kemerlerinize bir delik daha açsanız iyi olacak…

Manken Aysun Kayacı’nın “Benim oyumla, dağdaki çobanın oyu bir mi?” sözüne toplumca di(c)klendik. Bizde, “Profesör ile mankenlerin oyu bir mi?” desek tartışmanın boyutu nereye varır? Bence, herkes konuşmalı. Bu ülkede konuşmaktan değil, asıl susmaktan zarar gelir. Konuşuldukça; demokrasi ışıldar. Benden size bir öneri; Bakınız hayatımızın her alanında sınav var. Gelin, en iyisi bu sınavlara, bir yenisini daha ekleyelim, olsun bitsin! Biliyorsunuz, bazı meslekler ehliyetli olmayı gerektirir. Parti liderliği, milletvekilliği ve seçimlerde “Oy” kullanmak için “ OÖSBS ” sınavına ne dersiniz?

Anlamadınız değil mi? O zaman sözcüklerin açılımını yapayım.

“ Oy Öncesi Seviye Belirleme Sınavı”

Ne dersiniz? 40 milyonu aşkın oy kullanan kesim, sizce ne kadar düşer veya şu andaki parti liderleri ve milletvekilleri mecliste olurlar mıydı? Onu da sınav sonuçlarından anlardık!.

Neyse, bu işin şaka tarafıydı. Amerika’nın İkinci adamı Di(c)k Cheney’in Türkiye’ye gelişinde, siyah çantasındaki beklentileri kimse tam olarak anlayamadı! Afganistan’a asker talebi, Irak derken, bakalım daha ne kokular çıkacak, onu da, zaman gösterecek!

Eurovision şarkı yarışması yaklaşıyor. Ülkemizi temsil edecek “ Mor Ötesi” grubu “ Deli” şarkısını da Avrupa’da görücüye çıkardı. Tam bize göre bir şarkı!...

“ Bir akıllı, bir yarım deli,

Dört yanım akıllı, bir yarım deli”

Baş döndüren ve akıl bırakmayan gelişmelerden, önce aklınıza sahip çıkın derim.

Sahi bu arada unutuyordum, Yeni trafik yasası ile olası kazalarda, lütfen birbirinize di(c)klenmeyin! Medeniyetçe tutuverin tutanağınızı olsun bitsin…

Bizim ülkenin insanına da bu yakışmaz mı?

Allah sizi magandalardan korusun!...

Hepinize Di(c)k’siz günler dilerim.

Sevgiyle kalınız…

erterd@msn.com

Nisan / 2008 Bursa Ertuğrul ERDOĞAN