Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '17

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

DİDAK (Didim-Akbük Dağcılık ve Doğa Aktiviteleri Derneği) Mustafa Or'un Anısına Taşköprü-Çamlıktaydı

DİDAK (Didim-Akbük Dağcılık ve Doğa Aktiviteleri Derneği) Mustafa Or'un Anısına Taşköprü-Çamlıktaydı
 

  ( Yürüyüş çoğu zaman insanın kendi içine yoğunlaşmasını sağlayan bir dönemeçtir. David Le Breton)
     Didimli Doğa Yürüyüşçülerinin, çevrecilerin, fotoğrafçıların, bisikletçilerin yakından tanıdığı ve sevdiği yürek insanı Mustafa Or’u genç sayılacak bir yaşta kaybettik. O, hafif yürüme engelli olmasına rağmen doğa ve çevre tutkusu onu doğadan koparamazdı. Yürüyüşlerimizde öncülük, rehberlik dâhil her türlü görevi sevgiyle ve tutkuyla yaptı. Tam bir fotoğrafçıydı aynı zamanda çektiği güzel fotoğrafları da bizlerle hep paylaşmıştı… Didim sevdalısıydı… Didim’in çevre sorunlarına karşı çok duyarlıydı ve tepkilerini hep dile getirirdi… Her ölüm erken ölümdür ama ölüm onun için çok erkendi. Amansız hastalık onu aramızdan aldı… O yüreğimizde yaşıyor ve hep yaşayacak… Kendimizi dağlara ovalara vurdukça hep onu arayacağız ve anacağız…
     Kısa adı DİDAK olan Didim- Akbük Dağcılık ve Doğa Aktiveleri Spor Derneği Mustafa Or’u unutmadı. Onun anısına Taşköprü- Çamlık (Ortaklar – Selçuk) arası) parkurunda bir yürüyüş düzenledi. Çok sayıda Didimli bu anlamlı  günde doğaya akarak, Mustafa Or’u unutmadıklarını gösterdiler…
Mustafa Or’u bir kez daha rahmetle ve sevgiyle anıyoruz. O hep aramızda olacak.
     Gelelim Yürüyüşümüze… Önce yürümek üzerine birkaç laf etmek istiyorum.
Yürüyüş yapmak sadece iki ayakla hareket etmek değil aynı zamanda düşünsel bir eylemdir de…
Yürümenin de bir felsefesi bir tarihi vardır...Ferderric Gros "Yürümek için ayağa kalkmamışken ; yazmaya oturmak beyhudedir " der. (Yürüme düşüncesinin felsefi boyutları üzerine önümüzdeki günlerde bir yazı da hazırlamak istiyorum. ) 
    Didim ve çevresine öyle kolay kolay kış gelmez… Doğa yürüyüşleri için yaz mevsimi hariç diğer tüm mevsimler uygundur…Didimliler son zamanlarda çeşitli yürüyüş gruplarıyla çok sayıda yürüyüş programından seçme yapma şansına da sahiptirler...Ayrıca hem doğa yürüyüşü hem de kültürel gezi özellikli yürüyüşler, Didimlilerin daha çok ilgisini çekmektedir...
     Bu haftaki doğa yürüyüşümüz hem doğa yürüyüşü hem de kültürel bir gezi özelliğindeydi...
Didim'den 60'ın üzerinde her yaştan özellikle de bayanlardan oluşan doğa yürüyüşçüleri grubu, yürüyüşün başlayacağı  Ortaklar bölgesindeki Taşköprü'ye otobüsle ulaştılar...Yürüyüşe başlamadan önce genç yaşta kaybettiğimiz Mustafa Or'un afişe edilmiş fotoğraflarını aramıza alarak onu andık. Doğa yürüyüşleri geçmişinde büyük emeği geçmiş olan çevreci ve doğa tutkunu Türker Ertuncay, Mustafa Or'un anısına kısa duygulu bir konuşma yaptı...İnsan, doğa, ve çevre sevgisiyle dolu olan Mustafa Or, hafif yürüme engelli olmasına rağmen yürüyüşlerimizin organizesinde, öncülüğünde fotoğrafçılık ve bisiklet sporu gibi birçok alanda da kendisini geliştirmişti. O hep aramızda olacak, onu hep anacağız dedi. 
      Bulutlu zaman zaman açan ve hafif çişeleyen bir havada Bilal Kaplan, Nalan Salan ve Mustafa Ayık yönetimindeki doğa yürüşçüleri grubu dere kenarlarından, hafif meyilli ve çamurlu alanlardan geçerken heyacanlı anlar geçirdiler. Zor alanlarda birlik ve dayanışma ön plandaydı...Çok çeşitli doğal bitki örtüsü yanında yer yer tarım alanlarındaki incir, üzüm ve meyve ağaçlarının arasından geçtik. Yaban çilekleri doğa yürüyüşçülerinin ilgi odağıydı. Yer üstü zenginlikleri yanın da yeraltlarının yer yer kazıldıldığını ve define arandığını da çıkan mermer, sütün kalıntılarından anladık...
     Adı öyle midir bilmiyorum ama ben o çeşmeye çoban çeşmesi adını verdim. Asırlık çınarın bitişiğinde belli ki çok eski dönemlere tanıklık etmiş çeşmenin  bulunduğu alanda öğle  yemek molası verdik...
     Aydın ve yöresindeki köylerin üretime dönük yüzünü bu doğa gezileri sırasında hep gözlemliyoruz. Aydın ilimiz bu yönüyle köylü...Köy nüfus oranı en yüksek illerimizden birisidir. Üretim yapan köylü şehire göçmeye gerek duymuyor, şehir yaşamını olanaklarını da köyünde yaşıyor olmalı...
     Yürüyüşümüzün son durağı Çamlık Köyüydü. Çamlık köyü, çok kez yolumuzun düştüğü bir çok yönüyle çok önemli bir köy. Atatürk 1936 yılında Beyaz treniyle buraya gelerek Ege Manavralarını buradan yönetmişti. Çamlar içindeki bir evde de birkaç gün konaklamıştı. Çamlık adını da Atatürk vermişti. Ayrıca bu köyde 160 dönüm üzerine kurulu bir buharlı lokomotif Müzesi de bulunmaktadır...
     Son olarak yeni açılmak üzere olan bir işletmeye ziyarette bulunduk. Pansiyon lokanta ve en önemlisi de "kombuçay" pazarlamasının yapıldığı işletmede bize ruh ve bedeni rahatlatan , metabolizmayı dengeleyen 2200 yıllık geçmişi olan çaylardan da ikram edildi...
     Yorgun ama mutlu ve duygu dolu bir günün ardından Didim'e döndük...
Bu etkinliğin yönetim kadrosu Türker Ertuncay, Nalan Salan, Bilal Kaplan ve Mustafa Ayık'a  bir doğa yürüyüşçüsü olarak teşekkür ederim...
     Görüşmek üzere... 
Not: Yürüş ile ilgili fotoğraflar aşağıda Milliyet Blog Galeri'de
Erdoğan Şahin
 
 
 
 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..