Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '10

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

Didim Altınkum 6. Yazarlar Festivalinde yaşadıklarım ( 2 )

Didim Altınkum 6. Yazarlar Festivalinde yaşadıklarım  ( 2 )
 

Didim Belediyesi’nin hazırlamış olduğu Didim Altınkum 6. Yazarlar Festivali 01 – 15 Ağustos 2010 tarihleri arasında gerçekleşti. Bu konuda daha önce de bir yazı yazmıştım. Ancak bu kez bir öz eleştiride bulunmak istiyorum. Ama önce peşinen söyleyeyim kimse gücenmesin. Hiçbir kimseyi de hedef almak istemiyorum. 

Bir kitap imza günlerinde gördüklerimi, yaşadıklarımı bir özeleştiri bağlamında sunmak istiyorum. Bir kez millet olarak kitap okumayan, kitabın, yazarın değerini bilmeyen bir toplum olduk. Daha Türkçesi okuma özürlü bir ulus haline geldik. Bu utanılacak bir durumdur bence. 

Francis Bacon: Okumak insanı olgunlaştırır ve konuşma yeteneğini geliştirir. 

Charles Burney ise: Okumayı seviyorsanız dünyanın en mutlu insanısınız” O böyle devam ederken, Thomas Jefferson ise: Kitap okumayan insan ölü gibidir” diye niteliyor bir sözünde. 

Ben bu kitap imza günlerini Pazar yerlerine benzetiyorum. Pazar’da domates satanlar var, patlıcan satanlar, kabak, maydanoz, soğan, elma, erik satanlar var, kavun, karpuz satanlar var. Yalnız burada bir fark vardır. Domates, kavun, karpuz v.s. satanlar bağırıyorlar, “Kırmızı domates kilosu beş yüz kuruş, karpuz kesmece 400 kuruş “diye. Satıcılar var güçleriyle bağırıyor. Onlar ekmek parasını böyle çıkarıyorlar. 

Ya kitap İmza günlerine katılan yazarlarımız. Sessiz, sedasız sadece kitapları başında duruyorlar, kitap alıcılarını, dostlarını bekliyorlar.. Gelip geçenlere sadece bakıp “hoş geldiniz, nasılsınız “ diyorlar, kitapları alan yok, kimi de kitabı eline alıyor, evirip çeviriyor, o da bırakıp gidenlere karışıyor. Yanlarından yüzlerce kişi geçiyor sadece bakıp gidiyorlar. Kitap alanların sayısı parmaklarımızın sayısından daha azdır. 

Kitaba ve kitabı alın teriyle hazırlayan yazarlara bu şekilde değer (!) veriliyor… Çağdaş bir dünyada ve bir ülkede bu olumsuzlukları görünce üzülmemek elde değildir. Kitap yazmak kolay mıdır, bir kitap ancak beş altı yılda zor yazılır. Buna bir ömrünü verenler bile vardır, ilgi yok, bu ilgisizliğe bir anlam vermede zorlanıyorum. Bir kitabın fiyatı kaç para ki? 

Anadolu geleneğimizde düğünler yapılır gelenler geline ve damada takılar takılır, bu yeni evlenen çiftlere ve düğün sahiplerine bir katkı, bir yardımdır. Bu gelenek Anadolu’nun her yerinde yaşanır, ufak, tefek farklarla. Yine memleketimizde sünnet düğünleri yapılır bu düğünlerde de yine takı geleneği yaşanır. Çocukların sünnetinden sonra “haydi pamuk eller ceplere “ diye seslenilir, yardımlar yapılır. Bu da aileye bir katkı payıdır. 

Bence kitap imza günleri de böyle bir amaç ortamında yapılır, sergilenir. Her yazar yılda bir kez, bilemedin iki kez bu imza günlerine katılır. Yeni çıkan kitaplarıyla bu günlere katılır. Gururla masaya oturur, dostlarını ve yakınlarını bekler. Fakat ne var ki bu da nafile, kitabı alanda yok, okuyanda. Böylesi günlerde dostlarımızı, yakınlarımızı yanımızda maalesef göremiyoruz. 

Yahu Allah aşkına, bir kitabın değeri iki ekmek arasıdır. Bunu da yapamıyoruz. Burada en zoru nedir biliyor musunuz? Kitap günlerine 50 km yol alıp gideceksiniz, bir de araba dolusu sizinle gelen dostlarınız var, arkadaşlarınız var. Başta sizlere moral vermek için gelmişler, çünkü öyle görünüyorlar. İmza saati gelince bu dostlarınızı yanınızda göremiyorsunuz, bu kalabalık sizi hayal kırıklığına uğratıyor. 

Bu kitap imza gününde şahsen ben bunu gördüm ve yaşadım. Hani bir söz vardır: “Dostlar alışverişte görsünler “ diye. Böylesi günlerde en başta insan dostlarından, tanıdıklarından, arkadaşlarından ilgi bekliyor, insan olarak bu bekleyiş hepimizin doğasında bu duygu vardır. Orada oturan sizleri bekleyen belki üç, dört yazar vardır. Ben hepsinden kitap alın demiyorum, ama hiç olmasa sizi bekleyen arkadaşlarınızı, dostlarınızı unutmayınız. 

Dedim ya bir kitabın değeri Didim’de bir kahvede oturan dört, beş arkadaşın çay parasını geçmiyor. O gün için bir 10 TL feda edilmez mi? Dostluk ve arkadaşlık böyle ucuz olmamalıdır. İşte şahsen ben buna üzülüyorum. Ne ki insan imza günlerinde dostlarından ve arkadaşlarından ilgi bekliyor. 

Ben bunları yazıp düşünürken birilerinin seslerini duyar gibiyim. “yahu kardeşim kitabınızı almak mecburiyetinde miyiz? Alan alır, almayan almaz” sözleri kulaklarımda çınlar gibidir. Evet, haklısınız, hiç bir kimse kitaplarımızı almak mecburiyetinde değildir. Ancak ne var ki insan kitap imza günlerinde en azından dostlarını ve sevenlerini, yakınlarını veya arkadaşlarını yanında görmek istiyor, ”Yaş yaş hayranım, kuru kuru kurbanım “ hiç bir şey ifade etmiyor. 

Bilmiyorum yanılıyor muyum? Adamlar sözde kitap imza gününe gelmemişler, oysa öyle değil, Didim’i gezmeye gelmişler, öyle ya belediye arabasını beleş bulunca…. Az kala unutuyordum, benim imza günümde ( 15 Ağustos 2010 ) günü hiç beklemediğim kişilerden ilgi gördüm, sanatımız ve kültürümüz adına ilgi gösterenlere özellikle teşekkür ediyorum… 

Didim Altınkum 6. Yazarlar Festivalinde ben şahsen bunu yaşadım. Didim çok kalabalık, bugünlerde. Bir insan seli akıp gidiyor, lakin kitap alan yok, bakıp geçiyorlar, kitap alanların sayısı yüzde biri geçmiyor. Ünlü ünsüz hepsi aynı çizgide, umutlar beklemede aynı kulvarda yaşanıyor.. 

Didim Altınkum 6. Yazarlar Festivalinde iki şey yaşadım: Biri çağdaş yazarlarımızdan Nalan Tuntaş, Mine Kırıkkanat, Muzaffer İzgü, Sinan Akyüz, Zekeriya Beyaz, Nihat Behram, Ataol Behramoğlu, İlyas Salman, Ahmet Telli, Tulluhan Tekellioğlu, Haydar Ergulen, Esat Korkmaz, Mesut Yar, Ahmet Selçuk İlkan, Sadettin Demirayak, Cezmi Ersöz, Hayri Kandemir, Abdülkadir Güler, Tülay Sarayköylü, Şükrü Öksüz, Ayşe Kulin, Yaşar Okuyan, Banu Avar, Arslan Bulut gibi değerli yazarlarımızla tanışma, görüşme fırsatını buldum, bir ikincisi kitap okumayan, sadece bakıp geçen ve ilgisiz kalan dostlar gördüm…Benim için eski adıyla tanıdığım YORAN ( Yenihisar ) da , DİDİM'de bir anı oldu. 

Bu yazdıklarım bir özeleştiriden ibarettir, kimseyi gücendirmeye asla hakkımız da yoktur. Sadece bu yazı bir serzenişten bir sitemden ibarettir. Böyle günlerde yazarlarımızın yanında olmalıyız, onlara destek ve omuz vermeliğiz... Kitap imza günlerine giderken hazırlıklı olmak, yazarlarımıza destek vermek, bir kitabını almak fazla bir kaybımız olmayacaktır diye düşünüyorum. 

Son söz: Didim Altunkum 6. Yazarlar festivali güzel ve yerinde hazırlanmış bir etkinlikti. Okuyucu sayısı azda olsa yazarlar arasında kalıcı bir kültür alışverişi oldu. Didim Belediyesi' nin çalışkan başkanı Sayın Mumin Kamacı'ya, Sponsor Sayın Taci Erbaş'a, Editör Sayın Hayri Kandemir Bey'e ve tüm emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyor, gelecekte ki günlere yazarlarımıza daha sağlıklı günler ve başarılı aydınlık yarınlar diliyorum. 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..