Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '13

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Didim Der. Dağcılık ve Doğa Sporları Grubu, Ekiztaş Köyündeydiler...

Didim Der. Dağcılık ve Doğa Sporları Grubu, Ekiztaş Köyündeydiler...
 

Fotoğraf :Ersin Emiroğlu


 

Didim Derneği Doğa yürüyüşçüleri, sadece spor yapmıyor, doğal güzellikleri, kültürel dokuları yerinde görüyorlar… Tüm bu güzellikleri fotoğraflayıp, doğaseverlerle sosyal paylaşım sitelerinde paylaşıyorlar… Pazar günlerini en iyi şekilde değerlendirmiş olmaktan da çok mutlu oluyorlar…

Didim Derneğinin bu haftaki planlı programlı doğa yürüyüşü, Muğla İlimizin Milas ilçesinin Ekizdere köyüneydi…

Sabahın yedisinde 55 kişilik grubumuzla hareket ettik. İlçe Kaymakamımız Ersin Emiroğlu ve eşi de aramızdaydılar… Doğa tutkunu İngiliz hemşerilerimiz de bu yürüyüşte bizimleydiler…

Sabah çayımızı Bafa Gölü bitimindeki Pınarcık köyünde yaptık… Odun ateşinde demlenmiş çaylarımızı zevkle içtik…

Arabalar bizi, yürüyüşümüzün başlangıç noktası olan Ketendere Köyüne bıraktılar…

Bu köy ve yürüyeceğimiz Ekizdere köyü, Milas ilçemizin dağ köylerinden… Yörük kültürü bu yörelerde çok güçlü olarak yaşanıyor… Bu köylerde düğünler gelenekselliğini devam ettiriyor, bu yönüyle de çok sayıda televizyon programlarına konu oluyorlar ve de turist çekiyorlar… Katır, hala bu köyler için önemini yitirmemiş bir yük hayvanı olduğunu köy içinden geçerken gördük… Her tarafı yüksek kayalarla ve zeytinliklerle kaplıydı. Köyün taş evleri de görülmeye değerdi… Fotoğraf makineleri bu evler için durmadan çalıştı…

Yürüyüş için ısınma hareketlerini, bu köyün meydanında yine her zaman olduğu gibi, Beden Eğitimi öğretmenimiz Nebile Çağlayan yaptırdı… Bu durum özellikle köylü kadınlarının çok ilgisini ve dikkatini çekti.  Pencerelerden, balkonlardan bizi seyre daldılar…

Yürüyüşümüz, bu dağ köyünden daha da yükselerek katır yolundan Ekiztaş Köyüne doğru devam etti… Yer yer dik, taşlarla kayalarla kaplı alanlardan geçerken zorlandık… Her biri bir sanat abidesi olan kayaların bol bol fotoğraflarını çektik… Bu bölgeye sanki gökten kaya yağmıştı, her kaya da kendine özgü bir şekle bürünmüştü… Bölgenin zeytin ağaçlarıyla kaplı olduğunu da belirtmek isterim… Kayaların içinden bile zeytin ağaçları çıkmıştı…

Ülkemizin çoğu bölgesinde havalar çok soğukken burada havalar bir bahar havası gibiydi, yürüyüşümüz için çok uygundu…

Yaklaşık yedi kilometrelik bir yürüyüşten sonra diğer bir Yörük Köyü olan Ekizdere köyündeydik… Yemek molasını bu köyün kahvelerinde verdik… Köyün tepesinde yükselen ve birbirine benzediği için İkiztaş denilen ve bu köye adını veren kayalık çok görkemliydi… Yemek molasından sonra amacımız gidiş geliş üç kilometre olan bu kayalık tepeye tırmanmaktı… Köylülerin anlattığına göre; Bu köyde gençler askere gitmeden önce, bu zorlu tepeye tırmanırlar buraya bayrak dikerlermiş… Tepeye çıkma umuduyla, tepenin eteklerine kadar zorlu bir yürüyüşle geldik… Görüntünün bu tepeye çıkılamayacağıydı… Doğrusu, en cesaretlimiz ve sportmenimiz Kaymakamımız çıktı… Köylü bir rehberin eşliğinde zirve denendi ama son yağan yağmurla kayganlaşma olacağı düşüncesiyle tırmanışın yarısından geri dönüldü… Bana göre çok iyi de oldu… Ben tırmanışçılara katılmadım, aşağıda bekledim…

Ekiztaş Köyüne geri döndük… Ekiztaşlı kadınların giyinişi,  kendine has bir geleneği içinde barındıran bir güzellikti… Gittiğimiz köylerde, o bölgenin ürünlerinden satın almayı da çok seviyoruz… Köylülerin ürettiği organik ürünlerden epeyce aldık… Bu köylere başka bir zamanda özellikle geleneksel köy düğünlerini  görmek üzere gelmek en büyük arzumuzdur…

Bu yürüyüşü başarılı bir şekilde organize eden dörtlüye Nusret Tankal’a, Cevdet Kavalcı’ya,  Salim Kaynak’a ve Murat Behram’a kendi adıma teşekkür ediyorum…

Didim Derneği Doğa Yürüyüşçülerinin bir sonraki yürüyüş programı: 1 Aralık 2013 tarihinde Pınarcık – Kızıklı parkurunda olacak…

Görüşmek üzere…

Not: Yazı ile ilgili fotoğraflar, yazının ekinde Milliyet Galeri'de

Erdoğan Şahin

 

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..