Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '13

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Didim'in renkleri...

Didim'in renkleri...
 

Didimli Haydar Dümen...


 

Didim’in caddelerine, sokaklarına, kahvelerine şöyle bir bakın, çok renkli kişilikler göreceksiniz… Didim bu yönüyle bir renk cümbüşü gibidir…

Daha dünün küçük bir beldesi olan Didim hızla büyüyor ve TÜİK veri hesaplarına göre; 2025 yılında da nüfusu 382.560 olacak…( yanlış okumadınız: üç yüz seksen iki bin beş yüz altmış)

Peki, kimler neden, niçin Didim’i tercih ediyor… Bu konuda sosyolojik bir araştırma var mı bilmiyorum… Kendi gözlemlerime dayanarak bazı sonuçlara varmak istiyorum…

Kendini özgür hissedenler, özgür düşünceden yana olanlar, geldikleri yerlerin yoz yapısından kurtulmak isteyenler,   siyasal, dinsel, mezhepsel yapılarından dolayı baskı yiyenler Didim’i tercih ediyorlar… İş bulabilme ve kurabilmenin de umudu olarak Didim ön plana çıkmaktadır… Kısaca mahalle baskılarından kaçanlar ve iş, ekmek umuduyla göç edenler de “Didim’i” seçiyorlar diye düşünüyorum… Şu benzetmeyi de yapabiliriz:  Bremen Mızıkacıları masalını bilirsiniz, sahiplerinin baskısından, zulmünden, dışlanmışlığından, itilmişliğinden kurtulmak için kaçan eşek, köpek, kedi ve horoz’un yeni bir hayat ve özgürlük için Bremen’e doğru yola çıkmaları gibi… Didim’deki bu hoşgörülü yapı, dünden bugüne oluşmadı… Süreç içinde, üzüm üzüme baka baka karardı…

Didim’de kimse kimsenin kolay kolay etnik yapısını, dinini, mezhebini sorgulamaz… Sorgulayana da iyi gözle bakılmaz… Herkesin dini, mezhebi, etnik yapısı kendinedir… Oluşmuş bir takım hemşericilik derneklerine de kimse iyi gözle bakmıyor… Süreç içinde bunlarda yok olacak diye düşünüyorum… Didimlilik şemsiyesi herkesi içine alıyor…

Bazı tatsız olaylar da yaşanmadı değil… Bazı provokatörler, bir mezhebe mensup hemşerilerimizin evlerini işaretlediler… Bazıları da bilerek veya bilmeyerek, yerli yabancı ayrımı yapmaya çalışıyorlar… Bazı küçük gruplarında mafyacılık oynadığını biliniyor… Tüm bunların Didim’de prim yapmadığını herkes gördü ve görecek…

Başta İngilizler olmak üzere Avrupa ülkelerinden gelerek ilçemizden konut alarak yerleşmeye çalışan Avrupalı hemşerilerimizin, ilçemizi tercih etme nedenleri,  ülkemiz insanlarının tercihlerine benzemektedir…

Elbette, Didim hoşgörü ortamı yanında, havası, iklimi, denizi, tarihsel dokusu ve ekonomik yönüyle de tercih edilmektedir…  

Yazımın başında Didim’in sokaklarına şöyle bir bakın demiştim… Saçını beline kadar uzatmış erkekler, küpeli erkekler, bisikletiyle, motosikletleriyle dolaşan bayanlar, her türlü kılık kıyafetleriyle özgürce Didim sokaklarında arz-ı endam etmektedirler…

Uzun beyaz saçlarıyla, Didim’in Haydar Dümen’ini, Altınkum sahilinde yaz sezonu boyunca yanmış teniyle durmaksızın hızlı temposuyla tur atan sahil tarzanını, sahilde kendine özgü kılık kıyafeti ve sesiyle “Apple Pei” i herkes tanır sever ama kimse gerçek adını bilemez…

Didim’deki renklerin özgürce yaşamlarını engelleyici kışkırtmalara karşı Didimlilerin uyanık olması yanında, Güvenliği sağlayan kurumların da bu tür oluşumları kökünden kurutmaları gerekmektedir…

Didimli hemşerilerimizin bölgecilik içeren derneklere, kuruluşlara rağbet etmemesi, Didimlilik ortak paydasında buluşmaları gerekmektedir…

Didim renkleriyle vardır ve mutludur… Didim hep renkli kalsın…    

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..