Didim Yat Limanı'nın açılışına doğru...

Bir bölgeye, bir yerleşim alanına, büyük bir yatırım yapılırken, öncelikle o yerleşim alanındaki nüfusun bundan olumlu etkilenmesi beklenir.

Bu iş yerlerine alınacak eleman önceliği de, o yerleşim bölgesinde yaşayanlara verilir.

Didim Yat limanının temeli atıldı, atılacak, yapıldı, yapılacak derken bitiverdi...

Türkiye'nin en büyük yat limanı olan Didim yat limanı ile ilgili Didimli'lerde oluşan o olumlu hava kendisini yavaş yavaş karamsar bir havaya bıraktı...

Didim kahvelerinde bunlar konuşuluyor. Doğuş Grubunun yaptığı liman için, Didim'den eleman alınmayışı, bir çok söylentileri ve karamsarlıkları da beraberinde getirmektedir...

Çevrecilerin ve bazı sivil toplum örgütlerinin başından beri karşı çıktıkları yat limanı projesi , görünen o ki, tüm söylenenlerin aksine, Didim ekonomisine o kadar büyük bir katkı yapmayacağı gerçeğini de ortaya çıkarıyor...

Çevrecilerin karşı çıktığı, hatta Didim için bir ihanet projesi bile dendiği yat limanı, gerçek anlamda Didim'in ekolojik ve coğrafi yapısını bozduğu, daha şimdiden üçüncü koyda denize girebilme şansının azaldığını söyleyebilmek mümkündür...Yat limanının, Didim'in bir simgesi olan Altınkum'u da zaman içinde etkileyeceğini, Altınkum'un bundan çok zarar göreceğini söyleyenler de var...

Doğrusu baştan beri desteklediğim, Didim'e katkısının olacağını, çevreye fazla zarar vermeyeceğini düşündüğüm bu yat limanı için düşüncelerim değişmeye başladı.

Başta çevreciler olmak üzere bu yat limanına muhalif olanların da haklı yönlerinin olabileceğini düşünmek durumuna geldik...

Yat limanını işletenler, çevreye daha duyarlı oldukları ve Didim'in kalkınması, gelişmesi için Didim'in emek gücünden yararlanmayı, sivil toplum örgütleriyle dayanışma içine girerek, Didim'in sosyal kültürel yapısına katkıda bulunurlarsa önemli bir iş yapmış olurlar. Özellikle Didim yat limanı istihdamında, Didimli'lere yer vermemek anlayışı, bu bölge insanını çok olumsuz yönde etkileyecektir.

Yat limanı işletmecisinin, tüm bu olumsuz kahve dedikodularını aşarak, bulunduğu çevreye daha duyarlı davranacağını, çevrenin insan gücünden yararlanacağı düşüncesini kaybetmek istemiyorum.

Büyük paralar harcanan bu yatırıma olumlu bakmak istiyoruz. Olumlu bakış açısının geliştirilmesi için de, yat limanı işletmecilerinin, Didimle bütünleşmeleri, Didim halkını yok saymamalarını bekliyoruz.

15 Mayıs'ta açılması düşünülen, Dünya'nın dördüncü büyük yat limanının, öncelikle Didim'e ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum...