Didim yerel basını, Kaymakam İskender Yönden ile Kahvaltıda Didim'i konuştular...

Didim Özgürses Köşe yazarı ve Milliyet Bloggeri olarak bu kahvaltıya ben  de katıldım…

Yerel yönetimlerin ara sıra basınla buluşup samimi bir ortamda, yerelin sorunlarını konuşmaları çok önemli ve yararlıdır… Bir takım yanlış anlaşılmaların ve algıların kırılması açısından da bu tür buluşmalar önemli hale geliyor. Kaymakamımız İskender Yönden’in, kahvaltıya İlçe Jandarma Komutanı ve İlçe Emniyet Müdürü  ile birlikte gelmesi, toplantıya hazırlıklı gelmesinin ve önem vermesinin de bir göstergesiydi.

Kaymakamımız Yönden,  masraflarını kendi hesaplarından ödeyerek katıldıkları Yunanistan’ın Kos adasına yaptıkları tur- gezi- ile ilgili görüşlerini ve izlenimleri yerel basınla paylaştı… Kos Adası (İstanköy) ile kültürel benzerliklerimizin olduğunu, Didim’den düzenlenecek turların hem Didim’in hem de Kos’un yararına olacağını belirtti.

Tıbbın babası olarak bilinen Hipokratın, çok sayıda ilacın yapımında zeytin yağını kullanmış olmasını Yunan adaları – Yunanlılar- en iyi şekilde değerlendirerek, Hipoktatın resimlerinin bulunduğu cam şişelerle zeytin yağlarını, bizdeki yağların on katı bir fiyatla nasıl sattıkları Kaymakamımızın dikkatini çekmiş olmalı ki biz neden kendi markamızı yaratmıyoruz yaratamıyoruz serzenişinde de bulundu…

     Kahvaltıya Belediye Başkanımızın da geleceğini düşünerek, Didim ile ilgili sorularımı ona göre hazırlamıştım. İlçe sorunları bir bütünlük arzediyor ama soruların muhatapları değişebiliyor. Bu durumda hazırladığım soruları eleyerek, Kaymakamımız Sayın Yönden’e bazı sorularımı ilettim…

     İlk sorum şu şekildeydi. Sayın Kaymakamımız sizin yönetiminizle birlikte, Didim Toma ile tanıştı. Bu durum yerel ve ulusal basında da yer aldı. Didim Özgürses Gazetemiz de bu haberi “Didime Tomalar Yakışmadı” başlığıyla yayınladı. Bu durum toplumda ve turizmcilerde bir takım olumsuz algılara neden oldu. Didim’de önemli güvenlik sorunları mı var, Tomaları kullanmak zorunlu muydu?

Kaymakamımız Yönden: Bu konuda bilmediğiniz önem durumlar var. Biz her toplantı için önlem alıyoruz. Toplantıyı yapanların- gösteriyi yapanların- güvenliğinden de biz sorumluyuz. Tomalar her zaman vardı. Tomaları kullanmayı elbette biz de istemiyoruz, o kadar da meraklı değiliz.  Elimizdeki verilere göre hareket ediyoruz, elimizde önemli kayıtlar var. Biz bunları gerekirse Didim’in yerel basını da gösterebiliriz…

      Yönden, bu soruya verdiği yanıtta biraz da yerel basına sitemkârdı. Yapılan bu tür haberlerin toplumda yanlış algılara neden olduğu kanısındaydı. Bu konuda basını bilgilendirme, bu tür toplantılar yapmak konusunda kendi üzerlerine düşen sorumlulukların da farkındaydılar…

     Yazının boyutları gereği bu yazımda kendi sorduğum soruları buraya alıyorum. Diğer arkadaşlar da Kaymakamımıza önemli sorular yönelttiler.

     Benim diğer bir sorum da; Didim’de yıllardır gözlemlediğim, hem Didimlilerin, hem tatilcilerin çok rahatsız olduğu birçok tartışmalara, kavgalara neden olan Altınkum sahili ve 3. Koydaki su sporları ile ilgiliydi…

Turizm sezonunda, Altınkum ve 3.Koy plajı dolar taşar. İğne atsanız yere düşmez. Çocukların ve ailelerin yoğun olduğu bu bölgede, Kaymakamlığımızın dâhil ve yetkili olduğu komisyon kararıyla bu bölgelere su sporları için izin verilmektedir. Bu su sporları araçları öncelikle çevresel bir kirlilik yaratıyor. Güvenlik sıkıntısı yaratıyor. Aileleri ve çocukları tedirgin ediyor. Eğer su sporları yapılmak isteniyorsa bu sporların Altınkum ve 3. Koy gibi yoğunluğu yüksek yerlerde yapılmamalıdır düşüncesindeyiz...

Yönden:  Su sporlarının önemli olduğunu, turizm gelirlerinin yüzde beşlik gibi önemli bir bölümünü oluşturduğunu. Güvenlik ve tehlikeli durumlarda ve kurallara uyulmadığı durumlarda olaya el koyabileceklerini belirti. Bu konuda şikâyetlerin bildirilmesini belirtti…

     Hava güzeldi, ortam güzeldi, sohbet güzeldi. Bu tür toplantıların yararlı olduğu düşüncesindeyim. Yazılarımızla Didim’in gündemini tutmaya çalışırken, en üst makamlarca bilgilendirilmemiz de çok önemlidir…