Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '20

 
Kategori
Dünya
 

Dijital polis devleti

Dijital polis devleti
 
Gazanfer ERYÜKSEL
 
Bir umursamazlık aldı başını gidiyor çağımızda. 
 
Doğayı, kâinatı, toplumsal yaşamı okuyan, yeni önermeler getirenler her dönemde küçük bir azınlık olmuştur şüphesiz.  Bu küçük azınlığı da yönlendiren bir çekirdek hücre olmuştur hep. Çünkü halk her dönemde gündelik yaşayan bir kalabalıktır. İaşe ve ibate biricik önceliği, kaygısı olmuştur. Daha ortaokul yıllarında aklımca siyaset yapmak için, “Amca, sen hangi partidensin?” diye sorduğumda aldığım yanıt çoğunlukla “Ben ekmek partisindenim” olurdu. İaşe ve ibate… Yani yemek ve barınma.
 
Günümüzde gelinen teknolojik aşama sayesinde egemen güçler halkla bir oyuncak hamuru misali oynamaktadırlar. Toplumsal katmanları istedikleri gibi şekillendirerek, yönlendirmede çoktan seçmeli bir açık büfe sunulmaktadır halka. Din mi? Mezhep mi? Tarikat mı? Buyur buradan seç beğen al. Çevrecilik mi? Feminizm mi? O da var. Olmaz mı hem de istediğin renk ve kokuda…
 
Televizyon artı internet halkın tepesine atılmış dijital bir ağ, yakalamış kitleleri. İnsanların neyi umursayıp, neyi umursamayacağı onlara dayatılıyor resmen. Tıpkı neyi yiyip, neyi içecekleri, ne giyecekleri gibi.
 
Bir gece yarısı uyku damlarda gezerken televizyonda bir film yakaladım. Bir Brad Pitt filmi. Brad genç, duygularını denetleyemeyen bir polis müfettişi. Ortağı ise emekliliği cebinde deneyimli bir müfettiş (Morgan Freeman). 
Seri cinayet işleyen bir katilin peşindeler. Kanıt yok. Katil ise bir süre sonra belli işaretlerle polisi adeta kendine çekmekte. 
 
İşte o işaretleri okumak için iki müfettiş kafa patlatmaktadır. 
 
Deneyimli müfettiş: FBI, kütüphanelerde belli kitapları işaretletir ve onları okuyanların listesini alarak onları takip eder. 
Genç müfettiş: Bu yasal mı?
Deneyimli müfettiş: Yasal veya değil. Yapar ama… Kütüphane kartı almak için elektrik faturası ve kimlik gerekir. 
 
Amaç seri katilin bıraktığı işaretlerin izini sürmek için belli kitapları okuyanların listesi gerekmektedir. O listeyi aralarında para toplayıp birisine vererek alırlar. (İhtimal kütüphanede çalışan biri.)
 
Bilgi durağandır. O durağan yapının ete kemiğe bürünmesi ise eylemdir. Eylemin arka planını soruşturanlar için kütüphaneden hangi kitapları kimlerin okuduğu önem ve değer taşır. İnternet çağında ise bu takip çok daha kolay hâle gelmiştir. 
 
Günümüzde sosyal medya ise takip için yazılı ve görsel malzeme denizidir. E-posta ve cep telefonu olmadan sosyal medyada olamazsınız. Bilgisayarın IP numarası da ayrı bir takip bilgisidir. Cep telefonları ise takibi daha da kolaylaştırmıştır. Nokta tespiti ve dinleme dâhil. Ya kredi kartları? Bu da bir diğer takip şeklidir. Neyi, ne zaman, nereden aldığınız kayıt altındadır. 
 
Abdullah Çiftçi 21. yüzyılda “dijital devlet modeline” gidişte söz etmektedir katıldığı televizyon programları ile videolarında. Kamera izleme ve yüz analizleriyle yapılan takipler sonucu insanlara artı-eksi puanlar verilmektedir. Örneğin bir başka şehre veya yurtdışına gitmek istediğinizde görevli sizin o yere gitmek için yeterli puana sahip olmadığınızı söylemektedir. Bu uygulamayı yapan ülke Çin’dir.
 
21. yüzyılı ifade ederken çeşitli vesilelerle yazdığım gibi belirleyici sıfatlardan biri “Yeni Köleci Çağ” olmasıdır. Antik çağın köleleri köle olduklarının farkında iken, 21. Yüzyılın köleleri bu gerçekliğin ne yazık ki farkında değillerdir. Asrın trajedisi. 
 
İnsanlığa dayatılan ise “Dijital Polis Devleti”dir. İşte burada önemli olan insanlığın ortak aklının Dijital Polis Devletine ne tepki vereceğidir. Umursamazlık da işte bu noktada hayati önem ve değer taşımaktadır. İnsanlığın ödeyeceği bedel ise her gün faiziyle artmaktadır. 
 
 
 
 
Toplam blog
: 227
: 584
Kayıt tarihi
: 16.12.15
 
 

1952 Yılında İstanbul'da doğdu. Pertevniyal Lisesi'ni ve İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akad..