- Kategori
- Şiir
Dikenleri saklı güller...
İşte mevsim “ilk” bahar
Ortalıkta portakal çiçekleri
Hasretinle topladım sokak aralarında
“Dikenleri saklı” çıtırık güllerini
Sıra sıra dizilmiş turunç ağaçları
Turuncu bir gökyüzü
Bembeyaz “pamuk” kozaları
Gökyüzü masmavi
Yumurtalık denizi lacivert
Şiirlerim yılgın yaşamdan
Şairin yatağı gibi
İmkânsız bir aşkı tercih edişim
Kırılmış yüreğimin tüm parçalarını
Doldurdum bavulumun içine
Attım meçhule giden kuşetli trene
Sesim kısık
Gözlerim ağlamaklı
Çarşafa dolanmış tarifsiz duygularım
Yüreğim hem yaralı hem yaslı…
Geleceksin biliyorum
Hani var ya Anadolu’muz da
Kırmızı kurdele bağlar gelinler bellerine
“Unutma”
Sana saklıyorum kendimi…
Başucumda dalından topladığım
“Dikenleri saklı” çıtırık gülleri
Mevsim ise sanki “İkinci bahar”
Perdeler kapalı duvarlar iletir sesini…
Zaman hızlı hoyrat ve acımasız
Madem vuslat da imkânsız
“Kalp Kucağında” ölmek en güzeli…
Masallar, filmlerdeki gibi
Fon da bizim şarkımız;
Dün akşam,
Yine benim yollarıma bakmışsın
Gelmeyince üzülüp ağlamışsın,
Kalbindeki derdine derman olmaya geldim
Sakın artık üzülme,
“Sende kalmaya senin olmaya geldim…”
Hüzünlü bir şarkıdır aşkımız
Ayrılıklarla biten masallar, filmler gibi
O da bitti…
Ellerimde solmuş “dikenleri saklı güller”
Adı yoktu bu filmin
Adını koydum “Yaşanmamış sevdalar”
İçinde yaşamaya doyamadığımız günler
Mevsim ise artık “SONBAHAR”
Mevsim “Sonbahar”
…
“Bana göre “Aşk” ölene kadar”
Erdoğan ÖZGENÇ
Adana 14.04.2013 13.15