Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '18

 
Kategori
Blog
 

Dikenli Yolun Yolcuları

Dikenli Yolun Yolcuları
 

“Sağlıklı her insan bir engelli adayıdır” diye bir söz var.

Yüce Allah Âdemoğlunu yarattı yaratalı, söylenmekte.

Ben de bu sözü şöyle değiştirmek istiyorum: “Herkes bir engelli adayıdır” bu tabir engelli bireyleri de kapsıyor

En güzel, en kıymetli hazinedir sağlık…

Ben engelli bir bireyim. Küçükken geçirdiğim menenjit hastalığı sonucu engelli bir birey olarak hayatın bana sunmuş olduğu engellerle yaşıyorum.

Bundan şikâyetçi miyim? Koca bir HAYIR. Hayatın bana sunmuş olduğu engeller dedim…

Bunlardan biri, bazı insanların önyargılı bakışı. Sanki hayatlarında engel kelimesini duymamışlar gibi veya engelliler dünyada yokmuşçasına, onları görünce bakışlarını üzerinden alamıyorlar. Biz engelli insanların da sağlıklı olan uzuvları zarar görebilir ya da kaybedilebilir. Ben de engelliyken sağlık sorunları yaşayan biriyim.

Bir buçuk ay önce, aslında bir yıl öncesine dayanıyor omuz ağrılarım vardı.
Bu ağrılar çoğaldıkça çoğaldı ve doktora kadar götürdü beni.

Kolay kolay hastaneye gitmem çünkü. Ağrılarımı nasıl düşündüm biliyor musunuz sevgili okurlarım…

Bazı geceler ılık bir rüzgâr eser de tende güzel bir his bırakır.
Acıları ibadet olarak görürsek dayanıklılığımız daha sağlam olur.
Acılara sabır etmek ibadettir bana göre…

Hastaneye gittiğimde filmlerde kırık görüldü.
Omuzum sarıldı ve yirmi bir gün sağ tarafıma dönemedim.

Özellikle annem ve ben sıkıntılı dönemden geçiyorduk.
Acılarım, sancılarım benim imtihanımdı, ben de annemin imtihanıydım.
Dikenli yoldan geçiyorduk ikimizde. Zaten annemle ben dikenli yolun yolcularıydık.

Tıpkı diğer insanlar gibi. Kimi isyankâr oluyor dikenin üzerinde yürüdükçe, kimi de Allah’a dayanarak yürüyor dikenli yolda.

Yirmi birinci günün sonunda tekrar hastaneye gittiğimde uzman doktor, daha önce çektirdiğim filmlere bakıp kırık olmadığını söyledi.

Annem sevinmiş, bense kızmıştım. Çünkü acildeki iki doktor kırık var demişlerdi.
İki doktor da genç değillerdi ki yanılmışlar diyeyim. Demek ki yanılmak gence yaşlıya bakmıyor.
Hele bunlar doktorsa hepten şaşırıp kızıyor insan.

Yirmi bir gün yazı yazamadım ona üzüldüm en çok. İkinci kitabı hazırlayan ben, yirmi bir gün kaybetmiştim.

Sağ omzumun üzerine uzanıp sol elimin işaret parmağını kullanarak yazılarımı, hikâyelerimi sizlerle paylaşıyorum.
Belki de sağ omuzuma çok yüklendiğim için, ağrılarım oldu.

Şu an ise hissedilir derecede ağrılar azaldı.
Sırt üzeri dönüp dinleniyor ve tekrar sağ tarafıma dönüyorum.

Yukarıdaki satırlarımda da belirttiğim gibi, sadece sağlıklı insanlar sağlığını yitirmiyor. Engelli bireyler de kalan sağlıklarını kaybedebiliyor.

Sizlerden tek isteğim beni yürüdüğüm dikenli yolumda yalnız bırakmamanız.

Rukiye Türeyen!

 
Toplam blog
: 55
: 263
Kayıt tarihi
: 31.05.17
 
 

Rukiye TÜREYEN kimdir.     1980 yılında Sakarya'da doğmuştur. Üç aylıkken geçirdiği menenjit hast..