Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '11

 
Kategori
Siyaset
 

Dikkat, birileri önünüzü açıyor olabilir ( I )

Dikkat, birileri önünüzü açıyor olabilir ( I )
 

.


Siyaset sahnesine baktığınızda dikkatinizi çeken biri olabilir. İçinizden bir ses o kişinin birilerinin adamı olduğunu söylüyordur.

'Hadi ispatla o zaman' dendiğinde öylece bakakalırsınız ama rasyonel verilerle bütünleştirdiğiniz hislerinizde de yanılmıyorsunuzdur aslında.

Şüphelendiğiniz bu kişi, milletvekili, bakan, başbakan ya da bir siyasi partinin gençlik kolu başkanı bile olabilir. Benzer şekilde ‘birilerinin adamı olduğu’ hissi duyduğunuz o kişi, ünlü bir köşe yazarı da olabilir, bir basın patronu da.

Ya da cumhurbaşkanı...Bir ülkenin genelkurmay başkanı da olabilir, bir gazetenin genel yayın yönetmeni de…Bir sanatçı da olabilir, Nobel ödüllü ya da sıradan bir yazar da…Bir sinema filmi yönetmeni de olabilir, bir din görevlisi ya da ilahiyatçı akademisyen de.

Sadece bunlar da değil. Belli güç odaklarının kontrolünde olan, onlara doğrudan ya da dolaylı hizmet eden ve birilerinin adamı olduğunu düşündüğünüz o kişi bir sivil toplum örgütünde faaliyet gösteren herhangi birisi de olabilir.

Ve o sivil toplum örgütünü ya da kurumu, bir kül olarak peşinden de sürükleyebilir.

Bitmedi.

Bir istihbarat örgütünün illegal uzantısındaki bir birimde faaliyet gösteren bir ajan da olabilir, bir istihbarat örgütünün en tepesindeki adam da olabilir.

Organize bir suç örgütünün içinde bulunan terörist eylemlere aktif olarak katılan bir azılı da olabilir, örgütün en tepesindeki adam da.

Konsoloslukta çalışmaya yeni başlayan bir tercüman da bir takım güç odaklarının kontrolünde olabilir, benzer şekilde emekli ya da görevdeki bir büyükelçi de…

Yukarıda çizdiğimiz tabloda şaşırılacak hiç bir durum yoktur. Bahsettiklerimizin, tüm meslek kollarında yaşanmış ve hâlen yaşanmaya devam eden bir dolu örneği de zaten vardır.

Ayrıca bu örnekler gelişmiş ya da az gelişmiş olsun dünyanın tüm ülkeleri için geçerlidir ve soğuk savaşın, psikolojik hareket tekniklerinin, istihbarat dünyasının, uzun yıllardır süren eski bir görevlendirme kuralıdır.

Derin güç odakları istedikleri kişinin önünü açabilir ya da şantaj yoluyla birilerini satın alabilir. Burada asıl mesele; derin odaklara hizmet eden bu kişilerin ya da grupların bu durumun ne kadar farkında olduğudur.

Bu farkındalık tahlili ise bizi meselenin en kilit yerine odaklar ve o en kilit noktaya demir atmamıza neden olur. Demir atılması, üzerinde akıl yürütülmesi gereken o kilit nokta, ‘görevli’ seçilen kişilerin bu emirleri doğrudan mı, dolaylı mı aldığı noktasındadır.

Farklı bir deyişle, belli güç odaklarının kontrolündeki kişiler bu durumun, yani kullanıldıklarının farkında mıdır değil midir?

'Nasıl farkında olmazlar canım, koca koca adamlar aptal değiller ya' diye düşünmeyin sakın. Herkesin bir ya da birden çok zayıf noktası vardır ve emir vermeyi gelenek hâline getirmiş, bu alanda uzmanlaşmış güç odakları ya da istihbarat servisleri bakın hangi yöntemleri kullanarak bu işi başarırlar da hiç fark edilmez?

Yazı dizimizin ilerleyen bölümlerinde bu sorunun dışında, insanların önünün o kişiler farkında olmadan nasıl açılabildiğinin ve bu eksende gelişen daha bir çok sorunun cevabını bulabileceğiz.

İkinci bölümde görüşmek üzere.

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..