Dikkat barış geliyor!

Açlık grevlerinin 68.gününde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tutuklu bulunduğu İmralı’dan kardeşi Mehmet Öcalan aracılığı ile göndermiş olduğu “açlık grevleri son bulsun “ yönündeki talimatın mahkûmlar tarafından olumlu karşılanıp açlık grevlerinin bir anda bitmesi Ülke kamuoyunda barışa dönük beklentileri olan herkeste çok olumlu karşılandı ve  bir anda toplumda “barış”  beklentilerinin tekrar kendine yer bulmasına yetti. 

Kuşkusuz İktidar partisinin bu sürecin hızlanması ve olgunlaşması adına bir an önce yürürlüğe girmesi için temposunu arttırdığı: “ mahkemelerde mahkûmların ana dilde savunma hakkına sahip olmaları ve kamusal alanda Kürtçe’nin önünün açılmasına yönelik çalışmanın bir an önce vücut bulması adına yürüttüğü çalışmaların da büyük bir  payı var desek yeridir.

Aslında sürecin şu ana kadar sağlıklı yürüyor olmasında hem iktidar partisinin ve hem de Kürt siyasetine yön veren tarafların büyük bir olgunluğun içine girilmiş olmasının büyük önemi var; taraflardan hiç biri “zafer ve yenilgi” anaforunun içine girmeden sürece destek verme çabasında, özellikle sert söylemleri ile dikkat çeken Aysel Tuğluk’un barışa giden yolda birlikte hareket etmenin gerekliliğine dikkat çekmesi aslında barışa giden yol da  ne denli ince elenip sık dokunulduğunun bir işareti gibi görünüyor.

Daha önce yaşanmış acı tecrübeler bizi daha da dikkatli ve sağduyulu olması gerektiği konusunda aslında uyarıyor, Reşadiye ve Silvan saldırıları işte yine böyle bir sürecin en sıcak anında patlak vermiş bir anda her şey tepe taklak olmuştu, işte esas korku bu;  yani  tam da barışa doğru adım atılmışken yine bir takım güçlerin süreci sabote etmesi için uğraş içinde olabilecekleri ihtimali.

Bu dönemde PKK özellikle militanlarını ülke sınırlarının dışına çekmeli, barışın önünü tıkayacak herhangi bir eylem ve saldırıdan uzak durmalıdır.

Herkesin barış için  umutlandığı böyle bir süreçte örgütün okullara yönelik gerçekleştirdiği sabotajlar doğrusu anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değil, özellikle basına yansıyan görüntülere baktığımızda yakılan okulların toplumda çok büyük tepkilere yol açtığını bilmek lazım ve bu eylemlerin hiç kimseye bir yararı da olmaz aksine dediğim gibi büyük tepkilere yol açmakta.

Toplumsal çatışmaların ve ayrılıkların konuşarak, anlaşarak ve uzlaşarak çözülebileceğine olan inancımızı asla yitirmeden barışa giden yolda yürümeye cesaretle devam etmeliyiz.