Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '18

 
Kategori
Psikoloji
 

Dikkatsizliğe Dikkat

Dikkatsizliğe Dikkat
 

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)yaklaşık olarak 7 yaşından önce başlayan, bireyin gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik, dikkat süresinin kısalığı, yetersiz dürtü kontrolü olan ve yaşam boyu devam eden, beynin dikkat ve öğrenme bölgesi olan frontal loblarındaki nöronların yeterince aktif olamadığı nörolojik bir bozukluktur.

Dikkat Eksikliğine DİKKAT!
Dikkat Eksikliği konusunda  sorunlar yaşayan çoçukların dikkatlari dalgalıdır ve öğrenme ortamlarında tutarsız (özellikle derslerde) davranışlar sergileyebilirler.Dikkat dağınıklığı yaşayan çoçukların, özellikle öğretmenleri ve ebeveynleri yaşanılan bu gibi durumlar için ”bilerek” yaptığını, istenildiği takdirde bu durumdan kurtulabileceğini düşünseler de aslında çoçukların istemsiz olarak dikkatlerini kontrol etmekte güçlük yaşadığı bilinmektedir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, aslında okul öncesi dönemde sinyallerini vermeye başlasa da okul hayatıyla birlikte derslerde oturmak ve öğrenmek zorunda kalan çocuklar sosyal yaşamlarında, okul hayatlarında ve aile yaşamlarında birçok problem yaşamaya başlar.

Dikkat Eksikliğinin en tipik belirtilerine gelince; ödevlerini yaparken uzun süre sandalyede oturamazlar. Anne-babalarının zorlamasıyla bir süre derslerinin başında otursalar bile kalem, silgi ve kalemtıraş gibi nesnelerle oynarlar. Dikkatleri ilgisiz uyaranlarla kolaylıkla dağılabilir. Başkalarının dikkatini çelmeyen bir ses veya bir görüntü onların ilgisini anında çeker. Çalışma biçimleri dağınık ve düzensizdir. Sıklıkla eşyalarını ve okul araç ve gereçlerini bir yerde unutur veya kaybedebilirler. Sıralarını beklemede güçlük yaşarlar, dinlemiyormuş gibi görünürler, ders sırasında kalkıp dolaşabilir veya çeşitli bahanelerle (WC, SU) dersten kaçarlar. Sabırla yazı yazamazlar, uzun süreyle kitap okuyamazlar, dersleri veya söylenenleri dinlemiyormuş gibi görünürler, düzenli ve programlı çalışamazlar.

Dikkat eksikliği yaşayan çocukların yaşadığı bazı sorunları ise; öğrenme bozuklukları, davranış bozuklukları, karşıt olma/ karşıt gelme bozukluğu ve arkadaşlarıyla uyum problemleri sıklıkla görülür. Bu çocuklarda öfke kontrolü problemi de yaşandığından anne babalarını ve okulda öğretmenlerini epey zorlar tükenmişlik duygusu yaşatırlar.

Özellikle test gibi sınavlarda yanlış okuyup yanlış cevaplar verebilir, sıklıkla işlem hatası yapabilirler. ‘özel’ bir çocuğa sahip olmak ‘özel’ bir ebeveyn olmayı gerektirir. Özel bir ebeveyn olmak için de 3 kural var; sabır, yaratıcılık, istikrar.

Ruhsal, Sosyal, Ailevi Konularında yaşanan sorunlara gelince;
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite, yalnızca çocukluk çağında yaşanmamaktadır. Genelde ergenlik ve erişkinlik döneminde de devam eden bir tablo sergilemektedir. Okul dönemlerinde beklenen başarıyı gösterememe, ödevlerini tamamlayamama, eşya kaybetme, arkadaşlarla sorun yaşama, ders ortamını bozma, aşırı hareketlilik ve sakarlığa bağlı kazalar görülebilir. Ergenlik ve erişkin dönemde aşırı hareketlilik azalırken iş ve sosyal hayatta başarısızlıklar, sık trafik kazaları, ikili ilişkileri sürdürmede zorluk, sık sık partner değiştirme, alkol ve madde bağımlılığı riskleri ön plana çıkmaktadır.

Bir diğer sorun da derinlik algısındaki sorunlardır; görsel algı bozukluklarının diğer bir yönüdür. Bu tür sorunları olan çocuklar mesafeleri yanlış tahmin eder, eşyalara çarpar. Bu yüzden anne-babalar çocuklarının sakar olmasından sıklıkla yakınırlar. İnce motor koordinasyon bozukluğu çivi çakma, çatal bıçak kullanma, yazı yazma, resim yapma gibi etkinliklerde çok belirgindir. Çocuğun eli hiçbir zaman düşünceleri kadar iyi ya da hızlı çalışmaz. Sıklıkla iki seçim vardır: ya çok yavaş yazacak ve ödevleri zamanında bitiremeyecek ya da çabuk yazıp birçok hata yapacaktır. Bu çocukların defterleri düzensizdir. Harf ve hece atlamaları, harflerin ters yazılması ve yarım bırakılmış sayfalar defterlerin en belirgin özellikleridir.

Dikkat Eksikliğinin nedenlerini sıralayacak olursak;
Nedeni henüz bilinmese de, bozukluğun oluşumunda biyolojik (nörolojik) ve genetik faktörlerin rolü olduğuna işaret edilmektedir. Bunların dışında,beyin hasarları, gıda katkı maddeleri ve toksik maddeler, psikososyal etkenler olarak beynin bu bölgeleri konsantre olma, planlama, davranışları kontrol etme, hafıza, motivasyon konularında önemli rol oynamaktadır.

Hamilelikte ilaç ya da alkol gibi toksinlere maruz kalma, enfeksiyonlar, zor doğum, düşük doğum ağırlığı ve beyin travması Dikkat Eksikliği yaşayan çocukların özgeçmişlerinde daha çok görülmüştür.

Dikkat Eksikliğinin giderilmesi için yapılması gereken destekleyici ve kolay uygulamalardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz;

Vitamin desteği alın: Zihinsel işlemler sırasında beyin en çok B12, çinko ve Omega3 vitaminlerini kullanır. Dolayısıyla bu vitaminler beyin için bir tür yakıt gibidir, düzenli alınmaları durumunda beynin dikkat konusunda işlem gücü artar.

Düzenli Kitap Okuyun: Kitabı önce ayrıntılara dikkat ederek okuyun ve aradan 1 saat geçtikten sonra ayrıntıları hatırlamak için kendinizi zorlayın. Giderek her geçen gün çok daha geliştiğinizi görmeye başlayacaksınız.

Hafıza Egzersizleri Yapın: Ülkemizde hafızayı geliştiren birçok  bilimsel sistemler olmakla birlikte hafıza çalışmaları için bu konu için özel üretilmiş materyaller kullanılabilir. Eğer kişi bunlara sahip değilse, birbiriyle ilgisiz kelimeleri yan yana dizip bunları hafızasına tutma çalışması yapabilir. Her uygulamada kelime sayısını artırarak denenerek kelime ve hafıza kapasitesini geliştirmiş olur.

Bakarak Şekil veya Resim Çizin: Bir şeye bakarak aynısını yapmaya çalışmak, dikkati toplamanın en kolay ve en çabuk yöntemidir. Karmaşık bir şekle bakarak aynısını çizmeye çalışma otomatik olarak konsantrasyonun tek bir ilgi alanına kaymasını sağlar.

Dikkatinizi Dağıtmayacak Bir Ortamda Ders Çalışın: Zihin de eğer sürekli gürültülü, dikkat dağıtıcı ortamda ders çalışmaya mecbur bırakılırsa, duyarsızlaşma sağlayarak bu durumu etkisiz hale getirecektir. Böylece dikkat sağlamak, zihin için giderek otomatik bir eyleme dönüşür. Tüm bu uygulamalar profesyonel sistemlerin olamadığı durumlarda beyin fonksiyonlarını etkin kullanabilmek için destek uygulamalardır.

Tedavi yöntemi ve süreci ise;
Durum fark edildiğinde,yani yukarıda sıraladığımız belirtilerin birçoğuna sahipseniz hangi yaşta olursa olsun bir uzmana gidilmelidir. Tanı konulduktan sonra tedavi edilmesi gerekir. Her yaşta tedavi edilebilir bir sorundur.DEHB tedavisinde ise şu şekilde bir yol izenmelidir; eşlik eden belirtilerin gelişmesini engellemek, aile danışmanlığı, okul ve iş yeri danışmanlığı, bireysel danışmanlık ve ilaç tedavisi.Özellikle ergenlik dönemlerinde akademik başarı ve sınav kaygısını yaşamamak için tedavi son derece önemlidir.

Unutmayın! Dağınık bir beyin önce kendinize zarar verir..

Dikkat ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların eğitiminde, tıbbi ve psiko-sosyal desteklerle birlikte eğitsel düzenlemeleri içeren çok yönlü bir programın yapılandırılması gerekmektedir. Bu program, DEHB olan öğrencilerin akademik performans ile sosyal uyum düzeylerini yükseltmektedir.

Bu programın içeriği;
Öğretmen, okul personeli ve akran eğitimi ile birlikte aile eğitimini,
Uzman hekim tarafından gerekli görüldüğü taktirde ilaç tedavisiyle desteklenmesini,
Eğitim-öğretim ortamları ve programlarının yapılandırılmasını,
Dikkat toplama eğitimini,
Sosyal beceri eğitimini, kapsamaktadır.

Bu öğrencilerin eğitim-öğretim sürecinde; ana-baba, öğretmenler(sınıf öğretmeni, özel eğitim öğretmeni ve branş öğretmenleri), okul psikolojik danışmanı ve çocuk- ergen ruh sağlığı uzmanı sürekli iletişim içinde bulunmalıdırlar. Öğrencinin, gelişim ve disiplin alanlarındaki değişmeler sürekli izlenerek değerlendirilmelidir.

DEHB olan öğrencilerin eğitiminde, “Öğrenci-Aile-Öğretmen” ihtiyaçlarına göre, hedeflenen amaçlar doğrultusunda “bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP)” hazırlanmalıdır.

 

 
Toplam blog
: 8
: 226
Kayıt tarihi
: 26.07.12
 
 

Psikolog/EĞİTMEN ..