Diktatörlük ve Başkanlık

Diktatörlük nedir? Veya ne değildir? Şimdi “ağyarını mani, efradını cami” bir tarif yapmaya kalkacak değilim. Öylesi zor olur ve çok zaman alır. Şöyle yapalım. Diktatörlüğün esaslı öğelerini yazalım mesela.

Baştan söyleyim. Sözüm meclisten dışarı. Hani sadece şöylesine bir  “brain storming” yapalım diyorum. Hani Amerikada da (Amarika değil Amerika) “think tank” kuruluşları falan varmış ya..

Başlıyorum. Örneğin, mesela. Bir ülkede yasamanın, yürütmenin ve yargının başı (veya bağlı olduğu makam) tek bir kişiyse….

İki…..O ülkede tek bir siyasi parti varsa…..Veee o partinin seçilecek bütün adayları tek bir kişi tarafından saptanıyorsa veya onaylanıyorsa…Bu onaydan sonra halk seçim sandıklarına gidiyorsa ve hani şu onaylanan listeden başka oy verebilecekleri başka bir siyasi parti veya liste yoksa…..

Üüüüüç. O ülkede “vatana ihanet” diye bir kanun varsa….Veeee o kanuna sonradan eklenen bir madde ile hükümeti tenkit etmek de vatana ihanet suçu kapsamına alınıyorsa….ve vatana ihanetin cezası da idamsa….

Dööörrt . O ülkede basın hürriyeti bir kanunla yasaklanmışsa yani koyu bir sansür varsa..

Beeeş. Böyle bir rejim sadece geçici bir süre değil de 10-15 yıl gibi uzunca bir müddet sürüyorsa…

Böyle bir ülkede, böyle bir rejimin adına, sözüm meclisten dışarı, sümme haşa, koyu bir diktatörlük veya koyu bir istibdat idaresi denebilir mi ?

Bakın ben denir veya denebilir demiyorum. Sadece denebilir mi diye soruyorum. Siz hayır denemez dersiniz, olur biter.

Kalın sağlıcakla…. Sürç-ü lisan ettiysek affola….