Diktiğiniz ağaç kadar artan sevabınız...

Yazıma iki yıl önce diktiğim, her gün büyümesini sevgi ile izlediğim bebek çamımın resmini koydum. Diğer büyük ağaçlarım alınmasınlar ama onlar da bir zamanlar bebek ağaçlardı.

Geçtiğimiz günlerde sosyal paylaşım sitelerinde rastladığım özlü bir söz bugünkü yazı konumu yarattı. Bir kişinin diktiği ağaçlarla kazandığo sevabı konu ediyordu bu söz. Kişinin diktiği ağaç sayısı arttıkça sevabının da arttığı gibi bir söz.

Bu söz üzerien oturdum ve düşündüm. Son zamanlarda gittikçe artan toplu ağaç katliamlarını sürekli medyada izliyoruz. Ben de yaşamımda diktiğim ağaçları düşündüm.

26 sene öncesine kadar bir dikili ağacım yoktu, çünkü kendime ait bir toprak parçam yoktu. 26 yıl önce Avşa adasında bir ev yapmak üzere satın aldığımız arsa tamamen boş bir yerdi. Üzerinde ilkbaharda gelincik ve papatyaların açtığı, diğer mevsimlerde tek bir ağaç bile olmayan bir arsa. A unutuyorum sadece minik bir akasya ağacı vardı arsada.

Ben evin inşaası başlamadan ağaç dikmeye başladım bahçeye. Zira hayalim ağaçlar ardında kaybolmuş bir evde yaşamaktı.

Öyle çok ağaç diktim ki bu küçük arsaya değil ev kaybolmak ağaçlar bile birbirine karışır oldu sonunda. Bu ağaç dikimleri sırasında bölge iklimine uyamayan ve yaşamını yitiren ağaçlar da oldu. Hemen yerlerine yenilerini diktim.

Bir süre sonra bahçemde onlarca çam ağacımın yanısıra, vişne, erik, kayısı, ayva, gibi meyve ağaçlarım  de oldu. Zeytin ağaçlarım bile vardı.

Bebek olarak diktiğim çamlarım büyüyüp gölgesinde oturmaya, meyve ağaçlarımdan aldığım ürünlerle reçel, marmelat yapmaya başlayınca mutluluğum da arttı.

Şimdi hakikaten ağaçlar altında kabolmuş bir evde yaşıyorum ve herkesin saklı cennet dediği bir bahçede çayımı içiyorum yaz aylarında.

İki yıl once Bodrum'da daha uzun zamanlarda oturmak amacı ile bir ev edinince ilk işim bahçeyi gezmek oldu. Evi inşaa eden kişi zaten limon çamları, Himalaya sediri, sedir ağacı dikmişti bahçeye.

Tabii benim gene gözüm doymadı. Bahçede boş kalan yerlere limon çamları, mandalina ve limon ağaçlarını da ekleyiverdim hemen.

Şimdi o ağaçlarımda büyüyor hızla.

Sonunda bir bilanço çıkardım kafamda. Onlarça Çam ağacım, meyve ağacım var diktiğim, her gün özlemle büyümesini izlediğim.

Aynen bir annenin evladının boyunu ölçmesi gibi karışla boylarını ölçtüğüm ağaçlarım, yavrularım.

Bu kadar ağaç diktiğime gore sevabım bu kadar çok olacak değil mi.

Peki ağaç kesenlerin günahı ne olacak?