Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '15

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Dil, düşünme, iletişim

Dil, düşünme, iletişim
 

Yaşam, üretim iç içe sürüyor...


İnsanı öteki yaratıklardan üstün kılan iki önemli yetenekten birinin “düşünme”, diğerininse “konuşma” olduğunu biliyoruz. Düşünme ve konuşmada temel araç dil içindeki sözcüklerdir. Sözcükler kendi içlerinde uyumlu, tutarlı bir bütün, bir dizge oluşturarak dili yaratırlar.
 
 Dil, sözcükle kurulan bir yapıdır. Dilin temel taşları sözcüklerdir.Bu bakımdan sözcük anlamlı ses ve kavram birimi olarak büyük önem taşır.Sözcük dışında dil sesi ya da kavram düşünülemez.
 
Dil, anlatım sırasında kendini gösterir.Anlatım, tasarlanan bir konuyu anadilin düzeni içinde söz ya da yazıyla anlatmaktır.Dilin birimi sözcük, anlatımın birimi de tümcedir.Sözcükler tümce içinde değer kazanırlar.
 
Dil, kuruluşu ve yerleşmiş ses düzeniyle toplumsal bir kurumdur. Anlatım, sözcükler içinden yapılan seçim sonucu oluşturulan tümceyle ortaya çıkan bireyselliktir. Yani anlatım kişiden kişiye değişir. Her anlatım arasında başkalık vardır. Kişinin kültür düzeyi, yaşama biçimi, toplumsal konumu, beğenileri vb. bu başkalığı doğurur.
 
Her dilin anlatımda oluşturduğu “sözcük dizgesi” ayrılıklar gösterir. Bu ayrılık, dillerin sözdizimsel yapılarından kaynaklanmaktadır. Her kişi düşüncelerini tümceler aracılığıyla anadilin sözdizimine uyarak dile getirir.
 
Yazılı anlatım, sözcük, tümce, paragraf  düzeyinde uygulama alanına konur.Bu nedenle, anadili öğretimi tek boyutlu bir bilgi ve beceri alanı olmayıp, çok yönlü girişik etkinlikler içerir. Dinleme, okuma, konuşma, yazma becerilerinin tümü bir denge içinde geliştirilmelidir. Çünkü, bu dört etkinlik alanının ilişkileri anadili öğretiminin amaçlarını kapsar.
 
Sözlü anlatım, eğitilmiş bir sesle tümce ve sözcük vurgularını doğru yapan, duygu ve düşünce yönlerini sesiyle ayıran, konuşma içeriğini vurgu ve duraklarla aydınlatan, bedensel devinimi, el ve yüz eylemlerini konuşmaya katarak sözün anlamını güçlendiren 
anlatımdır. Bu nitelikte bireyler yetiştirmek Türkçe öğretimin sorumluluğundadır.
 
Türkçede sesler söylendiği gibi yazılmakta, yazıldığı gibi okunmaktadır. Bu özellik sözcüklerin söylenip yazılmasında, yeniden okunmasında kolaylık sağlıyor. Bütün sesler yazıda gösterilir ve söylenir. Bu nedenle Türkçe sesçil  bir dildir.
 
Sesçil bir dil olan Türkçede yazım ilke ve kuralları bu gerçeğe göre saptanmıştır.Yabancı kökenli sözcüklerin yazımında yine sözcüğün söyleniş sırasında çıkarılan sesler yazıya geçirilmektedir.Türkçede yer alan yazım ilke ve kurallarını öğrenerek ortak yazıma ulaşabiliriz .
 
 Anadilin iletişim etkinlikleri dinleme, okuma, konuşma, yazma ile gerçekleştirilir.Bu becerilerin tümü bir denge içinde geliştirilmelidir. Çünkü, bu dört etkinlik alanının ilişkileri anadili öğretiminin amaçlarını kapsar.Her etkinlik birbirini var kılma amacına yöneliktir. Bu dört becerinin bütünsellik içinde gelişmesi başkalarıyla doğru, açık ve etkili bir iletişim kurmamızı sağlar.
 
 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..