Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '15

 
Kategori
Dilbilim
 

Dil (osmanlıca-türkçe) tartışmalarına Pakistan örneği üzerinden katkı

Dil (osmanlıca-türkçe) tartışmalarına Pakistan örneği üzerinden katkı
 

Karma dil ile karışır düşünme


Güncel dilbilimin üç güçlü vargısı bize bilinen bir gerçeği, güçlü biçimde haykırmaktadır; ey insanlar dil ile oynayamazsınız.

Ekonomik, politik, kültürel, dinsel, bilimsel hiç bir alanın hiçbir etkisi, olgusu, vurgusu, bulgusu, gerçeği dile, dilin öz işleyişine etki edemez, değiştiremez. Dile ilişkin kararlar alamazsınız. Alsanız da dile uygulayamazsınız.

Dilbilimin iki güçlü vargısı ise şunlardır :

1. İnsan dilinin temel işleyişi evrenseldir. Yani bir doğal insan dili vardır ve bu dil tüm dil kullanıcılarında, uluslarda, topluluklarda aynıdır. Bu vargının özeti şudur; bütün diller, ÖZNE, NESNE, EYLEM dilidir. Bu soyutlama, biraz somutlanırsa şöyle söylenir, bütün dillerde, dilen gelen özce şudur; biri/birşey, birbaşka şey üzerinde, ona dönük, bir iş yapıyor. Kim/Ne, kime/neye, ne yapıyor. Tüm dillerde, bu üç birim, kendi içinde kendine göre zenginleşebilir. Bunlar dilsel üretimde kullanıldığında, dilbilgisel terimlerle söylersek, sıfatlar/önadlar, zarflar/belirteçler ve bunların varlığını kaç adet olacağını belirleyen yüklemler. Tüm dillerde, eylemlerin ve eyleyenlerle ilişkisini belirten durumlar ve eyleyenin eylemi gerçekleştirdiği dilsel zamanlar.

2. İnsanın kullandığı, iletişim, bildirişim aracına dil diyebilmek için; o araçta o araca özgü ses, sözdizim, sözcük türetim kuralları olmalı, hem de şaşmaz kurallar.

3.  Bir dil sadece iletişim değil, aynı zamanda bildirişim dili olacaksa ve bu dil ile evrende olan ya da insan üretimi olan herşeye ilişkin, herşeyi eksiksiz düşünüp dilsel üretimle iletmek, bildirmek ancak içselleşmiş, beyindili ile olanaklıdır. Biz buna geel olarak anadili demekteyiz.

Ancak anadili bir ulusal dil olmayabilir. Örneğin, Türkiye’de emperyalist işgal uzun sürseydi, çok yaygın ve üçlü bir baskı ve yasaklama ile Türkçe yasaklansaydı. Tüm iletişim araçalarında başka bir dil, diyelim A dili, kullanılsaydı. Eğitimin tüm evrelerinde yine A dili kullanılsaydı, 1925 yılında olmasa da, 1950 yılında doğanların anadilleri A dili olacaktı. Bugün Türkiye vatandaşları eğer tüm eğitim süreçlerini tamamlasalar, iletşiim ve bildirişim, yani bilim,sanat, felsefe, kültür, sinema, tiyatro, gündelik dil, espri, öykü, küfür dilleri A dili olacaktı. Tarihlerini de bu A dili ile okuyup yorumlayacaklardı.

Çünkü bu A dili, özgün kurallar olan bir dildir.

Ama eğer, emperyalist işgalciler, belirli bir emperyalist ülke dilini değilde, üç ya da dört emperyalist ülke dilinden oluşan yapay ve zorlama bir karma dil oluşturup bunun kullanılmasını, eğitim  öğretimde işe koşulmasını,onunla bilim sanat üretimi yapılmasını zorlasalardı ne olurdu?

Olacağı tahmin edileceği gibi, toplum bu dille hiç birşey düşünemeycek, üretemeyecek, öğrenemeycek, öğretemeyecekti. Toplum bir tür kötürüm, felçli gibi bir durumda olacaktı bugün. İletişim, günlük dilde ise, ulual anadilleri olan Türkçeyi kullanacaklardı.

Pakistan uzun yıllar İngiliz sömürgesi olmuş bir ülke. Bugün eğitim dilleri İngilizce, ulasal dilleri ise Urduca. Devlet yazışmaları ingilizce. Ders kitapları ingilizce, radyo ve tv yayınları ise karma.

gerekçelendirmek için. Pakistan’da katıldığım, workshop, sempozyum, konferans vb. Gibi bilimsel toplantılarda, ingilizce ile başlanır, belki bilidiri, sunum ingilizce tamamlanır. Ama ne zaman ki, sorular, tartışmalar, eleştiriler başlar, yina derinlikli dil kullanılması zorunlu olur, diğer bir deyişle insan beyni aynı anda bileşim, ayrışım, üretim gibi dilsel işlemleri yapmak zorunda kalır, işte o zaman URDUCA hızla devreye girer.

Pakistan’da İngilizce ve Urduca, kendilerine özgü olan özgün dillerdendir. Yapı ve işleyişleri,üretim ve sözcelendirmeleri hem genel insan diline hem kendilerine özgüdür.

Eğer Uduca kendine özgü değil, 3 dilin karması bir yapı ve işleyiş, üretim ve sunuş zorunluğu içinde olsaydı, Pakistanlı bilimciler, zorunda kaldıklarında Urducaya yönelebilirler miydi?

Şimdi soralım, hangi tür dil,  bizi cahil, tarihi, kültürü bilemez ve bilim üretemez, felsefe yapamaz durumda bırakabilir.

Hangi tür dil?

 
Toplam blog
: 47
: 781
Kayıt tarihi
: 26.08.11
 
 

"Ya Bilim ya da Kaos ve Ölüm" Türkçe, dil, dilbilim, dil eğitimi çalışma alanlarımdır. Eğitim, kü..