Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Dil kutsal değildir…

Dil kutsal değildir…
 

Kutsal sözü adeta sihirli bir sözcük. Kutsalınız varsa mesele yok. İşleriniz şıpın işi hallolur. Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes olarak tarif ediliyor. Toplumların ne kadar çok kutsalı varsa, yani ne kadar çok işlerini kendileri halledeceğine biri veya bir obje veyahut da bir düşünce aracılığı ile Allaha havale ediyorlarsa doğal olarak gelişmeleri de o kadar az olacaktır.

Bizde de maaşallah kutsal epey bol. Mesela evlilik kutsal mıdır? Bir kadınla erkek nikah kıyarak hayatı birlikte yaşıyorsa evli demektir. Şimdi bu birliktelik ölene kadar sürecek midir? Eğer birçoklarının iddiası gibi evlilik kutsalsa, ihanet, şiddet gibi daha bir çok olumsuz durum meydana çıksa bile sürdürülmeli midir? Böylesi durumlarda yakınların araya girip kutsal yuvayı kurtarmaya çalıştıkları bile görülür. Olan o olumsuz durumları yaşayan eşlere, bu olumsuzlukların içinde büyüyen çocuklara olur.

Yatır dediğimiz mezarlar da kutsal sınıfına girer. Yolun ortasında kalmış ama dokunulamayan mezarlara rastlamak mümkündür. Allahla arası iyi olmayan bazı kimseler onların aracılığı ile yardım diler.

Kutsal olan bazı ağaçlarımız bile vardır. Envai renkte çaputlar bağlayıp dileğimizin olacağına inanırız.

Mahallenin namusu kutsal olursa kahvedeki boş gezenler namus bekçisi oluverirler. Namus, töre cinayetlerinin altından da namusun kutsal olduğu bahanesi çıkar.

En tehlikeli durum da “kutsal” güncellenemez.

Tarihin bir döneminde neyi kutsal kabul etmişseniz, çağlar boyu aynen sürer gider. Geride kalanı güncellemeden olduğu gibi kabul edip kullanmak gericilik değilse nedir?

Dil kutsal mıdır diye bir soru sorsak sanırım evet diyecek pek az kimse bulunur. Her dilde iyi şeyler söylendiği gibi, kötü şeyler de söylenir, yazılır. O zaman denebilir ki hiçbir dil kutsal değildir.

Hal böyle iken Kuran neden ilk yazıldığı gibi arapça okutulmakta israr edilir ki? Kabul edilebilir ki, Kurn’ı arap harfleri ile okuyup anlayan, üzerinde düşünüp yorumlayan kişiler var. Ama geniş kitle ben dahil arapça bilmiyoruz. Allah kelamını da yeterince okuyup anlıyamıyoruz. Meali var diyeceksiniz. Meal yazarın kişisel anlayışını ifade ettiği için farklı olabiliyor. Oysa bu işin uzmanları bir araya gelip tam bir çeviri yapsalar da hepimiz okuyup anlama şansına sahip olsak fena mı olur. Bazıları “kutsal” diyerek duvara asar, nakışlı kaplarda baş üzerinde saklar. Yatak odasına asmayanlar. Ayaklarını saygısızlık olmasın diye o yöne uzatmayanlar çok. Bu kadar çok sevilen kutsal görülen bir kitap neden yeterince okuyup anlaşılmaz? Kitaplığımızda diğer kitaplar arasında dursa daha mı fazla okuyup anlaşılır, acep?

Yoksa arapça kutsal bir dil mi? Daha islamiyetin ilk dönemleri içinde Kuran’ın İranlılar anlasın diye farsçaya çevirildiği bilgileri var.

Dahada ilginci bazı uzmanlar, Allahla birebir görüşmemiz olan dualarımızı kendi dilimizde yapabileceğimizi söylüyor.

Görüyormusunuz işimize gelen şeyleri kutsallaştırdıkça ne çelişkiler çıkıyor.

Çarşamba, 30/9/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..