Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '11

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Dil öğrenmenin püf noktaları 4

Dil öğrenmenin püf noktaları 4
 

Herkese merhaba!

Bu seriyi yazmaktaki amacım, çok para harcamadan kendi kendinize biraz ilerleme sağlamanız adına önerilerde bulunabilmek. 

Merak ediyorum; ilk üç yazıyı okudunuz mu?  Taktikleri uyguladınız mı?  Seriye başlayalı  üç sene mi ne oldu galiba.  Eğer yaptıysanız epey işe yaramış olmalı.

En azından öyle umuyorum!

1. yazıda; fiil öğrenmekten ve sabırdan bahsetmiştim: http://blog.milliyet.com.tr/dil-ogrenmenin-puf-noktalari-1/Blog/?BlogNo=133565

2. yazıda; çalışma yöntemlerinden, tekrar yapmaktan ve kelimelerin okunuşlarını öğrenmekten bahsetmiştim.  Sabırdan da bahsetmiş olmam lazım ama etmemişim, halt etmişim!  http://blog.milliyet.com.tr/dil-ogrenmenin-puf-noktalari-2-/Blog/?BlogNo=137320

3. yazıda; duymaktan ve dinlemekten, ve yine sabretmekten bahsetmiştim. http://blog.milliyet.com.tr/Dil_ogrenmenin_puf_noktalari_3/Blog/?BlogNo=139567

Bu 4. yazıda da, dinleyerek okumak ve duyduğumuzu tekrar etmek konusunda birkaç öneride bulunmak istiyorum:

1. Bir önceki blogda, 'Duyun, kendinizi bombardıman altında bırakın ama başına oturup da dinlemeye çalışmayın' demiştim.

Şimdi, onun bir adım üstüne çıkıyorum:

Kendinize, sesli okuma kaynakları bulun.  CD'li hikaye kitapları, dergiler vs.  Yahut internetten hem okuyabileceğiniz hem de dinleyebileceğiniz metinler. 

Ciddi şeyler de olabilir bunlar, çocuksu şeyler de. Uzun da olur, kısa da.  Önemli olan iki şey var:        1. Size sempatik gelmesi, 2. Seslendirme hızının sizin algınız dahiline giriyor olması.  

Ama şu hataya düşmeyin; bu kaynakları illa da anlamanız gerekmiyor. Yeter ki o okusun, siz de gözünüzle takip edin.  Beyniniz görsel ve işitsel fotokopi çeksin. 

Üstelik tekrar tekrar dinleyin ve dışınızdan taklit etmeye çalışın.  Bıkmadan, usanmadan.

Alt yazılı bir film bile olur aslında, biliyor musunuz?  Alt yazısı da o dilde olacak ama mızıkçılık yapıp Türkçe'ye çevirmek yok!

Çok arzu ederseniz, önceden filmin Türkçe halini seyredip kim ne konuşuyormuş, konusu neymiş, anlarsınız.  Sonra Türkçe dublajı ve alt yazıyı tamamen ortadan kaldırıp orijinal seslendirme ve altyazıya geçiş yaparsınız. 

2. Kendinize, hem gözünüzle hem kulağınızla takip edebileceğiniz bir ya da birden fazla kaynak bulduğunuzu varsayarak, ikinci önerimi yazıyorum:

Bir ses kayıt cihazı edinirsiniz. Belki telefonunuzda bile vardır..  Hani, yapmakta olduğunuz şey; anlamasanız bile duyduğunuzu gözünüzle takip etmek ve dışınızdan tekrar etmek ya... 

İşte o tekrarları yani kendi sesinizi kayıt edip, orijinali ile karşılaştırın. Bakalım yapabiliyor musunuz? 

Ama uyarmak isterim; ilk etapta soğuk duş etkisi yapabilir...  Ya kendinizi daha çok seversiniz ya da kendinize duyduğunuz saygı azalır ama vazgeçmek yok!  Bir iki denemeden sonra alışırsınız ve de çok işe yarar.

Ha, nedir; bu arada okuduğunuzu biraz anlarsınız, aralardan kelime çalışırsınız, ne alâ...

:)

Zaten sözlüğünüz vardır elinizin altında diye düşünüyorum.

3. Bu sırada, 'ben biraz anlamaya başladım' ya da 'anlayacağım kadar basit seviyede kaynaklar da edindim, onları iyi kötü anlıyorum' diyorsunuzdur belki.

Diyor musunuz?

O zaman, kendinizi germeden bir yandan da bu basit şeyleri anlamaya çalışmaya devam edin bari, ne diyeyim...  Umarım sesli okunuşlarını da dinleyebildiğiniz kaynaklardır. 

Fakat unutmayın; her şeyini noktasına virgülüne kadar anlamanız gerekmez; biraz anlasanız kâfidir.  Ayrıca kendinize bir defter edinmeli ve o anladığınız cümle veya paragraf kalıplarını yazarak ve sürekli tekrar ederek hafızanıza kaydetmeye çalışmalısınız. 

Ve ara ara, geri dönüp tüm yaptıklarınızı gözden geçirmelisiniz.

3. Farkındaysanız, bu dört yazının hiçbirinde gramerden bahsetmedim.

Ona henüz gerek yok bence de, o yüzden.  Başka bir dünya o... Üstelik işin içinde zaten var!

Kolay gelsin, sevgiler, selamlar..

:))

--

Not: Bu işi sıfır noktasından kısa zamanda kendi kendine halleden ve beni hayrete düşüren sevgili Begüm'ü anmazsam ve tebrik etmezsem olmaz şimdi! :)

 
Toplam blog
: 61
: 937
Kayıt tarihi
: 20.09.08
 
 

Yazmak sorumluluk istiyor. Zor iş, başka bir alem. Yaşamın ta kendisi gibi. ..