DİL SORUNSALI

   Ülkemizde yaklaşık altı yıl yabancı dil dersi verilmesine rağmen lisan öğrenimi konusunda birtakım sorunlar yaşıyoruz. Üniversite sınavı, yükseköğrenimi tamamlama, çalışma hayatı derken dil öğrenimi ne yazık ki geri planda kalıyor. Kişiyle olduğu kadar sistemle ilgili olan bu sorun üniversiteyi bitirip iş ararken ‘İyi derecede yabancı dil bilmek koşulu’ olarak çoğumuzun karşısına çıkıyor. Doğal olarak dil öğrenmeye maddi olanağı, fırsatı ve zamanı olmayanlar iş bulma konusunda bir dizi sorun yaşıyor.

   Yabancı dil ağırlıklı eğitim veren liseden mezun olup, üniversiteyi yabancı dille okuyan çoğu öğrencinin mezuniyet sonrası dil öğrenmek için kursa gitmesi; parasal durumu iyiyse veya burs kazanabilmişse yurtdışında dil eğitimi alması o zamana kadar verilen dil eğitiminin tatmin edici olmadığını gözler önüne seriyor.

ÖSYM, yaptığı yabancı dil sınavlarında okuma anlama bilgisi ölçerken konuşma ve söyleyiş konusuna pek değinmiyor. Böylece gramer konusunda yetkin, yüzlerce kelimeyi ezbere bilen kişiler konuşma konusunda sıkıntı çekebiliyor. Üniversitede yabancı dil okuyup YDS tarzı bir sınavdan başarılı sonuçlar elde edenlerin ‘Anlıyorum ama konuşamıyorum’ gibi bir cümle kurduğu düşünülürse ortada gözden geçirilmesi gereken bir durum var.

  Kendi adıma konuşmam gerekirse okulda İngilizce ve Almanca dersleri görmeme rağmen dil konusunda iyi olduğumu söyleyemeyeceğim. Durumun ciddiyetini kavrayamayıp benim gibi lakayt davranan öğrenciler genellikle öğrenmek için değil de geçerli not almak için sınavdan sınava ders çalışıyor ve kalıcı bir öğrenme sağlanamıyor. Yapılan bu öğrenme hatasının kişisel olduğu kadar eğitim sistemiyle de alakalı olduğunu düşünüyorum.

   Lisan konusunda değinmek istediğim bir diğer husus da Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kâzım Karabekir gibi tarihimize yön vermiş şahsiyetlerin yabancı dil hâkimiyeti. Hayatının önemli bir kısmını cephelerde geçiren, büyük sorumluluklar üstlenmiş devlet büyüklerinin yoklukları yok sayarak birkaç dili birden öğrenmesini insanüstü bir başarı olarak görüyorum. Kursların, internet sitelerinin, cep telefonu uygulamalarının giderek yaygınlaştığı günümüzde dil öğreniminde sıkıntılar yaşanırken ülkemizin kurucu kadrosundaki isimlerin kısıtlı olanaklara rağmen kendini bu denli geliştirebilmesi hayran kalınası bir duru