Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '10

 
Kategori
Deneme
 

Dil üzerine 1

Dilin ne olduğu konusunda bugüne kadar çokca tanımlar yapılagelmiştir. Ben de kendi tanımımı yapacak olursam söyle diyebilirim: Dil millettir.

Milleti oluşturan ögeler olarak bildiğimiz tarih, kültür, gelenek, değerler gibi unsurlarla millet arasında köprü vazifesi gören yani bunları kapsayan ve milleti oluşturan ögeler arasında sıraladığımız varlıklar dairesinde bulunan dildir. Her ne kadar soyut bir kavrammış gibi algılansa da asırlar boyunca yaşayan ve yaşadığını her daim kanıtlayan bir canlıdır. Devamlı tarihten kendisine birşeyler katan, konuşulduğu toprakların ruhunu içine sindirerek geleceğe yönelen bir canlıdır. Bizi bizden daha iyi anlayan, bizi bize daha iyi anlatan bir yolcudur dil. Geçmişten geleceğe... Zamanla birlikte zamanın içinde yaşadığı toplumla birlikte sürüklenir. Sürüklendiği noktadan geçerken ayna tutarak... Evet bir aynadır aslında. Toplumların ve onu oluşturan bireylerin kendilerinden saklamak istedikleri gerçekleri unutmak istedikleri veya unutturulmaya çalışılan geçmişlerini, değerlerini onlara(insanlara) dosdoğru anlatan, gösteren bir aynadır. Bu aynada gerçekleri görmek istemeyen veya toplumlar görmemek için ortadan şahidi kaldırmak isterler veya kaldırmak zorunda bırakılırlar. Dünün bugünün ve yarının şahidi olan dili... Sırf tanık olunanların hafızalardan silinmesi için. Sırf o dilin tanık oldukları gerçekler birilerini rahatsız ettiği için... Her ne kadar etkisiz kalınmaya çalışılsa da ''dil'' yaşarlığını korumaya devam edecektir. Dünden aldığını bugün insanlara sorgulatarak kendisinin geleceğe kalmasını sağlayacaktır. Taşıdığı o ruh her ne kadar şekil itibariyle değişşe de öz itibariyle aynı kalacaktır. Bir nevi cinayetin saklanması, örtbas edilmesi olanaksız. Şahidi öldüremiyorsunuz. Bel ki bir süreliğine durağanlaştırabiliyorsunuz ama öldüremiyorsunuz. Hele de düne ve bugüne şahit olan dil güçlü bir ruha sahipse... Türkçe gibi... Türkçe asırlardır kendisine vurulan darbelere rağmen ayakta durabilmiş zengin bir dildir. Ruhundaki o canlılığı, milletinin yüceliğini temsil etme gücünü yitirmemiş bir dildir. Devamlı üretkenliğiyle, zengin tarihi pınarlarıyla kurumaya bu zamana kadar yüz tutmamıştır. Tamamen kuruyacağına inanmamakla birlikte kurumaya yüz tutup tutmamasında milletçe olan bilincimizin ne kadar güçlü olduğuna bağlamak mümkündür. İçinde bir millet olgusunun nasıl oluştuğunun bilgisini barındıran dilimiz Türkçe asırlık çınarlar gibi milletinin bilinçli girişimler sayesinde sert rüzgarlara, zamana, iç ve dış güç odaklarına yenik düşmemiş, dayanmasını bilmiştir. Geleceğininde aynı şekilde sürmesini dilemekle birlikte günümüzdeki neslin dile olan yaklaşımları nedeniyle dilimizin geleceğinden endişe duymamak elde değil. Millet olgusunun arka bahçesi olarak nitelendirebileceğimiz bir dilin bilinçsizce özünden uzaklaştırılmaya çalışılması veya insanların kendince yeni bir dil meydana getirmeye çalışması insanların gaflet ve cehalet içerisinde olduklarının göstergesi değil de nedir? Bu insanların bile bile sömürü düzenine alet olacaklarına, onların taşeronluğunu yapacaklarına inanmıyorum. Bir milleti sömürmek isteyen bir devletin o milleti sömürmek için dilinin yokedilmesi gerektiğini bilir.Dilinin bağımsızlığının elinden alınması gerektiğini bilir. Dilinin şahitliğinin geçersiz kılınması gerektiğini bilir. Bu da ancak insanlara kendi dilinin yetmediği, zengin olmadığı havası oluşturularak ya da çeşit yöntemlerle yapılır. İnsanlar bu zihniyete alıştırılarak yabancı kelimeler kullanmanın bir farklılık olduğu havası yaratılarak insanların dil ekseninin yön değiştirmesine yani millet olma bilinçlerinin yokedilmesine neden olmaktadır. Bizim dilimiz zengin geniş bir dildir; her kavramı ifade edebilecek bir güce her zaman sahiptir. Türkçe dilini kaybeden bir milletin herşeyini kaybedeceğini açıkca anlatmaktadır ve milletim kendi dilinin sesine kulak vermelidir.

''Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Ülkesinin yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti dilini başka dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır''(M.Kemal ATATÜRK)

 
Toplam blog
: 7
: 1136
Kayıt tarihi
: 04.05.10
 
 

Marmara Üniversitesi Almanca İşletme ve Anadolu Üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünde okumak..