Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '20

 
Kategori
Deneme
 

DİLE VURUŞ

Bir Dile Vuruş
Çok zaman önceydi o kadar zaman önceydi ki zaman kavramı henüz yoktu. Bizim hiç dinlemediğimiz bir melodi yükselirdi her gün yeryüzünden göklere. Notalarında doğanın incinmemiş sesi , kirletilmemiş sular ve pırıltısıyla parıldayan gökyüzü vardı.
Henüz bir avuçtu ademoğlu. Doğaya ve verdiklerine kanaatkar  ve doğa çoçuklarına minnettar. Zaman , çok zaman geçti . Gelen zaman giden zamanı unutturdu.Gitgide çoğaldı insanlar, bir merak düştü yüreklerine dağların ardına ve ötesine bir merak ... Ve düştü merakının peşine . Zamanla ademoğlu yayıldı, dağıldı ve değişti. Ve ardından nereye ait olduğunu unuttu. İşte o anda bir hastalık uyandı kalpte. Bugün, biz bu hastalığın adını güçlü olma arzusu koyduk. Bilmezmiş gibi ait olduğu yerde her şeyin birbiri için var olduğunu, varlığını hükmetmek için orataya koydu. Doğanın zarafetine yakışmazdı Hükmetmek üzüldü. Seyre dalarken ademoğlunu DOĞA İRKİLDİ.
  Hastalık bir salgın gibi yayıldı yürekten yüreğe. Güçsüz olanın efendisi olmak için içine işleyen karanlığın kölesi oldu. Kan ile yıkanmayı kendine hak bildi. Eski yazıtlardan öğrendik. Bugün biz adını kıtaların keşfi, ülkeler tarihi, devrim koyduk. Zülmü kılıftan kılıfa koyduk. Oysa kaç çığlık yükselmişti yürekten göklere, kaç yüreğe kor düşmüştü sebepsizce. Doğa , toprağına değen her damla kan için yas tuttu, kırıldı. Ve DOĞA SUSTU.
  Yetmezmiş gibi insanın insana zülmü, can damarlarını söküp attı, akan sularını zehirledi,dostlarını incitti ve topraklarına bombalar yağdırdı. Düzen tamamen bozuldu bazı dostları ayak uydurmadı yeni düzene usul usul gittiler . Biz bugün adını nesli tükenen hayvanlar koyduk. Ne kara bir liste... DOĞA KÜSTÜ.
 Çığrından çıktı ademoğlu. Ruhsuz etten ve kemikten silüetler çoğaldı. Bahanesi ırk ayrımı oldu. Aynı soydan türediğini bilmezmiş gibi, bahanesi topraklarını genişletmek oldu. Herkese yetecek kadar yer yokmuş gibi. Bahanesi ten rengi oldu. İnsan insandan üstünmüş gibi. Daha fazla güç için daha fazla güçsüze uzandığı karanlık elleri. Adını mülteci koydu, adını vatan haini koydu, adını düşman koydu ne gariptir ki aldığı can hep masumun oldu. Ve DOĞA KIZDI. 
  Soluğunu kesen ademoğluna soluğunu kesen bir ceza verdi sonunda. Ve öyle adil verdi ki bu sefer güçlü güçsüz Ayrımı yapmadı ve o hastalıklı eller çoçuklara dokunmadı. Can damarlarını hapsettiğimiz betonlara o bizi hapsetti. Ve biz insaniyetini kaybetmemiş bir avuç insanda payımızı aldık. Bizde suçluyuz çünkü sustuk. Uzaktan izledik üzüldük ve unuttuk çünkü ucu bize dokunmadı hiç . Evlerimize kapandığımız bu süreç kendimizi sokağa atıp tüketim çılgınlığına döneceğimiz günler için geri sayım değil, bu bir içe dönüş, kendini yeniden buluş, yakışanı yapmak için söz veriş olsun. Hatamızı bilip kendimizi affediş olsun. Biz sofralarımızı donatırken 2 sokak ardımızda karnını doyuramayan insanların varlığını fark ediş olsun. Bizler bebeklerimizi pamuklara sararken ,bombaların altında kalan ve kıyıya vuran bebeklere dur deyiş olsun. Normal değildik aslında , anormal olan hayatlarımızdı .Köşelerimize çekilince biraz olsun normale döndük .Bu süreç kendimizi yeniden buluş olsun. Ve bittiğinde biz yeniden doğanın çoçukları olalım . Verdiklerine kanaatkar ve o da bize minnettar...
 
Toplam blog
: 2
: 77
Kayıt tarihi
: 29.03.20
 
 

Yeditepe üniversitesi MIS mezunuyum. ..