Dilek

Her insan bir çift huzurlu göz, güvenli bir kucak, buram buram sevda tüten bir yürek ister. Onun yanında sarhoş olmaktan korkmaz. Çünkü bilir 'O' yanlış birşey yapmaz. Güven burda çıkar ortaya. Korkmaz yanında gözyaşlarını akıtmaktan. Dilinde birikenleri yutar çoğu zaman. Kırmak, üzmek, hırpalamak istemez o sevda tüten yüreği. Dünyanın en lezzetli kahvesi olur onun elinden çıkan acı kahve. Lezzetlidir, çünkü sevgisini katıp gözlerinin huzuru ile sunmuştur sevdiğine.

Yanında vakit koşarak geçer ya, isyan edersin. Sur dersin akrep ile yelkovana ama söz geçiremezsin.Dursa zaman dersiniz ve bir acı kahve daha içelim ama soğusun kahvelerimiz öyle içelim. Neden mi soğusun? Çabuk bitmesin diye o an, biraz daha bakabileyim huzur kokan gözlerine ve biraz daha seveyim yüzünü gözlerim ile.

Yüzünde koca bir gülümseme bırakır çoğu zaman. Hey, hayat ben yaşıyorum. Yaşamak ne güzel dedirtiyor sana o gülücüğü yüzüne konduran. Gülücüğü konduruyor yüzüne de, acıyı da işlemeye başlıyor kalbine çaresizlik. 

Hani bazı yollar vardır iki koldan gelip bir olan. Ve bazı yollar vardır tek koldan gelip ikiye ayrılan. İşte biz o tek koldan gelip ikiye ayrılan yolun ortasındayız. Sustuklarımız çok, çaresizliklerimiz çok. Tıpkı çok olan, yoktan var ettiğimiz, ,lmek ilmek işlediğimiz sevdamız, hikayemiz gibi.

Ben sana hapsoldum. Suçum, sevmek. Cezam, en ağırından müebbet. Aramızda demir parmaklıklar, ayaklarımızda çelikten prangalar. Sonu en acısından ayrılık.

Nefes almaya korkuyorsun. Aldığın nefestir ve nefes hayattır. Ama ne yazık ki içine çekip can bulduğun o nefesi geri vermek zorundasın. Hiç istemesen bile yaşamın kuralı bu.

Ben senin hayatındayım, sen benim hayatımdasın. Ama biz olan bir hayat yok. Biz yanlış zamanda, yanlış bir sevdaya düştük. Doğru olan sevdamız, kalplerimiz. 

Şimdi gözlerimi kapatıp bir dilek tutuyorum. Yanlış zamanı doğruya çevirmek ve doğru kalpte bulduğum sevdaya yürümek için. Ve kaldırıyorum kadehimi, doğru zamana, doğru sevdaya, doğru kalplere..