Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dilenci Vapuru

Tuttuğun takımın futbolcusunu eskiden oynadığı başka takım forması ile görünce insan tuhaf hissediyor. Eşini eski eşi ile çekilmiş düğün fotoğraflarına bakmak da böyle bir şey olmalı... Yani tahminen... Geçen gün Servet Çetin'in FB formalı görüntülerini izleyince bu şekilde hisettim.

Bir de tuttuğun takımın eski futbolcusunu yeni takımının forması ile görme ihtimali var. O da eski eşini yeni eşi ile görmek gibi bir his. Ama o eski eşinden nefret ediyorsan, bu hiç de rahatsız edici olmuyor. Emre B. sanki fener forması ile doğmuş gibi geliyor, hiç bir şey hissetmiyorum.

En kötüsü ise aşık olduğun kişiyi hiç beklemediğin bir anda başkasını kollarında görmek olmalı. Misal Arda Turan, yarın sabah malum takımla sözleşme imzaladı diye bir haber görürsem, önce kendimi vururum sonra da arda'yı. Artık nasıl olacaksa..

***

Çok büyük firmaların dahi krize hazırlık yaptığı ve işten çıkarım planladıkları hakkında duyumlar aldım. Acaba bizim şirkette böyle bir yola başvurur mu? Acaba bu durumda beni de çıkarmayı düşünürler mi? Yıllarca bunun hayalini kurdum ama o hayal gelip de kapıya dayanınca insan bir fena oluyor. Neyseki borçsuz ve kredi kartsız yaşamak gibi prensibim var bu hayatta.

***

Güzel oldu : topitoşlar

***

Sokakta buluşulan arkadaş ortamlarında falan bir mekan girip tıkış tıkış olma durumu var. Küçücük bir masa etrafına beş kişi, hemen yakında bir masa daha, etrafında yedi kişi. Zevkli bir tarafı var, evet var, keyif alıyorum bundan. Herkesin sohbeti birbirine karışıyor, hoş oluyor. Yalnız bazen sizin masada söz bitiyor (gerçi benim masamda asla!) bir sessizlik oluyor ve o sırada mecburen yan masaya kayıyor kulaklar. Onların muhabbeti, izlenen bir film, gidilmiş bir yer, tadılmış bir çikolata olabilir artık her neyse, sizin tıkanmış sohbete bir açılım sağlayabiliyor.

Fakat ben nefret ediyorum kendi sohbetimizin çalınmasından. Tam bozcaada ile ilgili bir şey anlatırken bir bakıyorum yandakiler de yok ayazma plajı diyorlar yok kabak çiçeği dolması diyorlar... Bir de o kadar sinir bozucu ki, bazen aynı özne üzerinde benim anlatım planıma göre beş dakika sonra geçeceğim bir yan konuya benden öncegiriş yapıyorlar. bu sefer ben aslında taklit edilenken taklit eden durumuna düşüyorum.

bu yüzden çok kan aktı beyoğlu'nda ve kadıköy'de.

yan masadan sohbet çalarken dikkat edin.

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..