Dilenci Vapuru

Oyunu kim bozdu?

***

Böyle değildi, başka türlüydü. Geçen sabah uyandığımda ilk aklıma gelen babamın beni yüzme idmanından alıp Ortaköy'de pideciye götürmesiydi. Yumurtalı kaşarlı pideydi. İlk defa pide yemiş ve çok beğenmiştim. Genellikle ilk defa yeyip de beğendiğim şeylerin tadı, anısı baki kalır zaten. Bir keresinde de yine babam iş yerinde mesai yaparken dışarıdan İskender söylemiş. Bir tane de bana söyemişti. Alemünyon kapta eve gelen iskender tabii i soğmuştu. Annem ısıtıp bana verdi. Onun da tadını çok beğenmiştim. Ben bu kadar güzel ne İskender ne de pide yediğimi hatırlamıyorum bir daha.

***

Bence ben bozmadım.

***

Taksici sohbetleri

K : Abi bazısı da acayip dolandıryor he yolu. Sen hiç üstüne alınma ama. Bizim bir Fransız misafir vardı geçen de, beş liralık yere otuzbeşlira almışlar.
T : Allah onların belasını versin!
K : Bir de doğru adrese ulaştıramamışlar !
T : Yatacak yerleri yok onların. Onların yüzünden bu yabancılar da çok hassas oluyor. Geçen gün Fener stadının orası yoğundu, sahilden kaçayım dedim. No no no!!! "Bad driver" dedi bana. Kötü sürücü dedi yani. İndi arabadan.
K : Sen ne yaptın?
T : Ben de "you are dog!" dedim. Sen köpeksin dedim yani.

(bana tercümesini yapması çok hoş bu arada)

K : Sonra?
T : Sonra bir şeyler daha dedi. Ben de kesin kötü bir şey dedi diyerek "you are pig" dedim. "Sen domuzsun" dedim yani.
K : eee sonra?
T : Sonra bu bana ana avrat düz gitti galiba. Yani bana öyle geldi. Ben de artık dayanamadım "I put your back" dedim. G.tüne koyim dedim yani afedersin.
K : Haketmiş !
T : Haketti tabi. Ben trafik var diye şeyetmiştim.


***

Sanırım en büyük derdim oyunun bittiğini, herkesin kendi evine çekildiğini farkedememiş olmam. Kış gecelerinde boş sokakta uğuldayan rüzgar gibiyim.

Vuuuu

Vuuuu

K.