Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '15

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Dilenciye para vermenin cezasi 208 TL

Dilenciye para vermenin cezasi 208 TL
 

www.zuzulist.com kemal sunal halit akçatepe dilenci


Haberlerde izledim geçenlerde, dilenciye para vermenin de cezası varmış!!! Artık zabıta değil sivil polisler ilgileniyor bulundukları yerlerden toplayıp merkeze götürüyor, gözaltına alıyorlarmış. Trafikte mendil satanlar, karanfil satanlar, kadın, yaşlı, çoluk çocuk hepsini alıyorlardı. Haberin sonunda "Aman siz siz olun trafikte arabanızın camını silen çocuğa para vermeye kalkmayın cezası var!" diyordu.

Haberi izlediğim gün öğle saatlerinde eşimle oğlumuzu dolaştırmak için dışarı çıkmıştık, bir yerde yemek yedikten sonra eşim kalkmadan ben oğlumu yakındaki parka götüreyim dedim. Hemen önümde bir adam elinde mendillerle karşımda "abla eşim Üniversite Hastanesinde yatıyor " falan gibi şeyler söyleyince çantamın gözünde ne kadar bozuk param varsa çıkarıp avucuna bıraktım iki de mendil aldım. Diyeceğim haberi izlerken de eşime dedim ki  "e ben bugün bir adamdan mendil aldım ve çantamdaki paraların hepsini de verdim." "İşte vermeyeceksin" dedi ben niye görmedim, ne zaman oldu falan gibi sordu. E en azından dilenmiyor mendil satıyor dedim. O zaman sadece mendil parası vereceksin, niye fazlasını veriyorsun diyince "Bu da mı dilencilik? Allah Allah yaaa, karısı hastanede yatıyormuş bende verdim" dedim. Güldü...

Sorun aslında dilenciliğin de değişmesi, her şeyin değiştiği günümüzde dilencilikte değişmiş! Bense diyordum ki " En azından dilenmiyor, mendil satıyor!"

Bir gün fatura işlerini halletmek için dışarıya çıktım yine soğuk bir gündü, sıkıca giyindim, ellerimi cebimden çıkarmadan hızlı adımlarla yürüyorum en çok üşüyen yerim burnumdur birazdan ha dondu ha donacak. Şöyle ağzımı burnumu da sarsaymışım iyi edermişim neyse. Hızlı adımlarla yürüyorken karşıma küçük bir kız çocuğu çıktı soğuktan yüzü kararmış saçlarının kıvırcık mı yoksa taranmadığı için mi böyle kabarık göründüğünü anlayamadığım kız çocuğu "abla mendil alsana " dedi. Aaa iyi fikir zira soğuktan üşüyen burnum birazdan sıcak ortama girince musluğu açıverecek.

Ben bu soğukta kat kat giyinmişken onun üzerinde incecik giysiler vardı. Elleri de üşümüştü yine ne kadar param varsa çıkarıp küçük avuçlarına bıraktım. Aklıma ne geldi, o zaman Van depremi olmuştu, acaba oradan göç edenlerden mi? Diye düşündüm, çünkü o zamanlar oralardan çok aile geldi buralara. Sordum "sen nereden geldin, seni buraya kim getirdi? Derken de etrafıma şöyle bir göz gezdirdim etrafta onu gözleyen birileri var mı? diye. "Falanca yerden geldik annem çalışıyor kardeşlerim evde, mendilleri satıp eve gideceğim" tekrar soruyorum seni kim getirdi buraya? "Vallahi kimse getirmedi abla kendim geldim" deyince, mendilleri alıp yoluma devam ederken arada bir başımı çevirip ona baktım. Okulda olmalıydı o saatte. Üzüldüm...

Bazen salaklık derecesine varan saflıklarım oluyor. Kızımın üç dört yaşlarında olduğu dönemlerdi, bir on sene öncesi sanıyorum. O zamanlar kalabalık içine pek karışamadığım zamanlardı babamı kaybettikten sonra ortaya çıkan bir durumdu. Bir fobiydi bende, çok şükür ki aştım. Kızımdan güç alarak çarşıya Bayramyeri' ne inmiştik birlikte.

Fazla kalabalık olmayan yerlerden alışverişimizi yaptık o zamanlar bu kadar kalabalık da değildi Denizli. İhtiyaçlarımızı aldıktan sonra geri dönüyoruz, yürüyerek eve gidebiliyoruz çünkü bulunduğumuz mevki yani evimiz çarşıya pazara mezara her yere yürüme mesafesinde.

Yine de evimiz yönüne giden minübüslere de binebilirdik kızımın küçük ayakları yorulmuştu çünkü. O da minübüse binmekten nefret ediyor, itiş kakış tıklım tıklım dolu oluyorlar. Yürüyelim dedik paramızın neredeyse hepsini harcamıştık ama minübüse binecek kadar hatta fazlası vardı yanımızda. Derken yanımıza yaklaşan üstü başı temiz ama köyden bir yerlerden geldiği belli olan bir teyze  "Yavrum hastaneye geldiydim, oğlum hastanede köye dönecek param yok bi yol parası ver" Kızıma bakıyor "Allah Evladını bağışlasın yavrum" Deyince iş bitiyor zaten. Kalan paramızı da ona verdikten sonra daha bir kaç adım attık ki!!! Arkamızda yine aynı sesle irkildim. Bizden sonra bir kişiyi daha durdurmuş ona da aynı cümleleri sarfediyor. Başımdan kaynar sular döküldü kala kaldım öyle.."Aaa kadına bak yaaa yalan söylemiiişşş!" afalladım gerçekten. Eve gidinceye kadar son kalan paramızı da yalan söyleyerek bizden aldığı için de kızdım söylendim. Bu vicdan sömürüsü insanî ve kalbî duygularımızı kullanmak!!!

Akşam olunca eşime dedim ki böyle böyle bir durum oldu arkamızdaki kişiye de aynı şeyleri söyledi ama ben çok şaşırdım dedim. Koskoca kadın hayret! dedim.  Sen saf mısın yaaa dedi bana.. O tür insanlara para vermeyin onlar öyle öyle para topluyorlar dedi. Bunlar o zamanlar yeni türemişti.

Kulağıma küpe olmuştu ama mendil satanlar için aynı şeyi düşünmüyordum ta ki haberi izleyene kadar.

Aslında yazmadan önce de bir araştırdım bu şekilde mendil satan çocuklardan alışveriş yaparak onları teşvik ettiğimiz için bize cezası 208 TL imiş. Bunun böyle olduğunu bilmiyordum. Hani bir an önce satsın ki mendilini, evine dönsün, soğukta üşümesin mantığıydı benim ki...   

İşte haberi;

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü, sokakta çalışan çocuklardan alışveriş yapmanın cezasının 208 lira olduğunu ve vatandaşların bu konuda dikkatli olması gerektiğini açıkladı.

Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi, sokakta çalıştırılan çocuklara para verilmemesi konusunda Uludağ Üniversitesi (UÜ) işbirliğiyle 1 yıl süren çalışmayı geride bıraktıklarını açıkladı. Sokakta çocuklarını çalıştıran aileler ve çocuklarla bir araya gelen ekipler, sorunun önüne geçmek için çaba sarf etti. Çocuk Şube polisleri ile UÜ öğrencileri, Kent Meydanı’nda halka broşür dağıtarak, sokak çocuklarına para verilmemesi konusunda uyarıda bulundu. "'Sen para verdikçe o çocukluğunu satar, çocukluğunu satın alma" yazan broşürlerde, sokakta çalışan çocuklardan alışveriş yapmanın cezasının 208 lira olduğu da ifade edildi...Kaynak (http://www.gazetevatan.com/cocuk-dilenciye-para-vermenin-cezasi-208-tl-804546-yasam/ )

 

Artık sokakta mendil satan çocuklardan mendil almayacağım ve ikaz edeceğim. Sadece çocuklar değil ki ama koca koca adamlar, ihtiyarlar sakatmış gibi davrananlar da var...

Denizli' li olanlar bilirler sekiz on sene öncesine kadar Büyük Ziraat Bankası'nın köşesinde her gün önüne serdiği mendille avucunu açar dilenir bir adam vardı bacakları olmadığı ve amâ olduğunu sandığım adamın orada yatıp kalktığını bile düşünürdüm. Çünkü her gün aynı yerde erken saatlerden geç saatlere kadar, yaz kış aynı yerde, aynı halde. Bir gün bir yerde misafirlikteydik zenginlikten, haram paradan, dilencilikten falan konu bahis olunca ev sahibi kadın, Ziraat Bankası'nın köşesinde dilenen adamdan bahsetti ve dedi ki "senden benden zenginmiş, falanca yerde kaç katlı apartmanı varmış hem de kiraya veriyormuş, filanca yerde de villası varmış. Ben yine şoklarda ağzım açık bakarken birden dedim ki "e ben ordan her geçtiğimde para veriyordum" " işte ben de veriyordum, ama vermem daha da, baksana katları, villası falan varmış, ordan topladığı paralarla  yapmış hep" dedi. "E onu herkes tanıyor polisler falan niye orda dilenmesine müsaade ediyorlar ki o zaman " dedim. Böyle de tuhaflıklar var işte.

Diyeceğim; Bu şekilde duygu ve vicdanımızı sömüren insanlara karşı vicdanınıza yenilmeyin asıl ihtiyaç sahiplerini bulabilmek zor ama onlar sokağa çıkıp dilenmiyorlar inanın.

Size sokakta  abla bir mendil al, ya da abi yengeye bir karanfil alsana diyen çocuklardan mendil, karanfil vs  alırsanız ya da trafikte arabanızın camını silen çocuğa para verirken yakalanırsanız cezası var! Dikkat!!! Bi hesap edelim şimdi bakalım 208+208+208+208.... , offffffff bi yakalansam bitmişim ben!...

Bir başka haberde : Sokaktaki çocuklardan  mendil, su, çiçek vb. satın alan vatandaşlara yönelik. Bundan böyle 18 yaşından küçüklerden mal ve hizmet (kâğıt mendil, çiçek, su, tartıcılık, ayakkabı boyacılığı) satın alanlara 143 TL para cezası kesilecek... diyordu. haberin devamı linktedir.http://habervitrini.com/gundem/sokaktaki-cocuktan-mendil-alana-ceza-var-440754/

    

Çocuklarını dilendirerek bu şekilde hayatlarını idame ettirmeye çalışanlara diyecek söz bulamıyorum.

Çouklara değilde şu duygu sömürüsü yapıp para toplayanlara Cüneyt Arkın vari bir söylemim olucek; "Nayııırrr, size para mara yookkk..! Adam oluuun! Çalışın da kazanın uleennnn!

 

 

 
Toplam blog
: 42
: 1010
Kayıt tarihi
: 04.03.15
 
 

Kimi susar, kimi çok konuşur, kimileri de yazar... Yazan olmayı, sevincimi, öfkemi, kavgamı, üzün..