Dillerde Hep Aynı Şarkı: Muhteşem Yüzyıl! Aşk-ı Derun

Son 3 senedir Muhteşem Yüzyıl dizisiyle popülerleşen Aşk-ı Derun kelimesi dudaktan kulağa yayılmakta. Dizide, Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan'ın birbirlerine duydukları aşkı anlatmak için kullanıldı. Tekrar dillerde yerini buldu ve dizinin asıl anlamını bize hatırlattı.

Başrol oyuncularının fazlalığı, yan rolleri üstlenenlerin tecrübesi Muhteşem Yüzyıl’a ayrı bir renk katıyor ve biz gözlerimizi ekrandan çeviremeden adeta kilitlenerek her bölümü izliyoruz. Halit Ergenç, Meryem Uzerli, Mehmet Günsür, Selma Ergeç, Nur Fettahoğlu, Tuncel Kurtiz, Ozan Güven, Pelin Karahan gibi isimlerden oluşan güçlü oyuncu kadrosuyla Türkiye'de olduğu kadar dünyanın pek çok ülkesinde de ilgiyle takip edilen ve uluslararası bir markaya dönüşen Muhteşem Yüzyıl, Balkanlar ve Ortadoğu'da hayatı durduran geniş bir izleyici kitlesine ulaşmıştır. Gururla duyurulur ki; TAKİPÇİ SAYISI 204 MİLYONA ULAŞTI. Sadece film sektörünün değil bizimde hayallerimiz gerçekleşti. Önümüzde koskocaman bir Dünya fethi kapısı açıldı.

Efendim geçen hafta gazete ve dergilerde en çok haber olan yerli dizi kategorisinde yapılan araştırma sonucu yine başrolü Muhteşem Yüzyıl kaptı. Bütün gazetelerde ve dergilerde gün geçmiyor ki bir Muhteşem Yüzyıl dizisi yazısı, dizi oyuncularının dizi ve özel haberine rastlanmasın. Unutulmaz diziler kervanına katılan, dönem dizilerini tekrardan ekranlara taşıyan, dünyayı feth etme rüyasını gerçeğe dönüştüren gerçek bir fenomen!

Daha önce ki yazılarımı okuduysanız Muhteşem Yüzyıl’ın başarılarını anlatmıştım. Hala başarısız ve hatalı anlatımlar ile ekranda yer aldığını savunanlar varsa onlara da bu dizinin aslında bir ‘’Masal’’ olduğunu ve tarihin dizilerden öğrenecek kadar hafif bir konu olmadığını hatırlatmadan geçemeyeceğim.

Muhteşem Yüzyıl’ın yurtdışında da çok izlendiğini ve Türkiye dizilerinin tanınmaya, pazarda yer bulma çabalarını zafere döndüren ‘’altın vuruşu’’ yapmıştır. Açamadığımız, aralamaya çalıştığımız sektörel pazar kapısını Muhteşem Yüzyıl kırarak geçti. Bu sadece dizi sektörüne değil, belgesel çeken yapımcılara ve yönetmenlere de açılmış bir kapıdır. Çünkü unutulmuş, unutturulmuş veya unutturulmaya çalışılan Osmanlı artık Dünyayı ele geçirmiştir.

Türkiye’de bile bu dizi sayesinde insanların Osmanlı dönemini sevmeye başladığını ve kitapların yeniden basıldığını yine hatırlatmadan geçemeyeceğim. Projenin başarısına artık daha fazla dil uzatmadan başarısını alkışlamak gerekmektedir.

Hollanda'da yayınlanan De Volkskrant gazetesi Türk dizilerinin Balkanlar'da Amerikalı rakiplerini geride bıraktığını yazabiliyorsa Muhteşem Yüzyıl dizisinin hala başarısızlığı ve hatalarından söz etmekten utanmalıyız. De Volkskrant gazetesi, ‘’Türkler’in yüzyıl önce terk etmek zorunda kaldıkları Balkanlar’a  ‘’barışçıl yollarla’’ dönüşünü Türk dizilerine borçlu olduğunu dile getirdi.

Türk dizilerinin Balkanlar’dan önce Ortadoğu’yu fethettiğini hepimiz biliyoruz. Dizilerin bölge halkı üzerinde Türkiye hakkında iyi bir izlenim bırakmasının Türk oyuncularının Holywood  starlarını geride bırakmasına sebep olduğunu da unutmayalım. Şimdi sıra Balkanlar’da,  yüz yıllarca süren Türk hakimiyetinin yol açtığı direnci kırmada şu ana kadar başarılı da olduğunu görmeye başladık.

Türkler’in fazla sevilmediği Sırbistan ve Yunanistan gibi ülkelerde de Türk dizilerin engellenemez bir yükseliş dönemine girdiğini inkar edenimiz olmayacaktır. Yunanistan’da kilise ve aşırı milliyetçilerin tepkilerine rağmen televizyonlarda izlenme rekorları kıran "Muhteşem Yüzyıl" dizisindeki "Sultan Süleyman" adına Yunanca şarkı yapıldığını biliyor muydunuz?

Ünlü Yunan halk müziği sanatçısı Efi Thodi’nin hazırladığı "Süleyman" adlı single, müzik marketlerde büyük ilgi görürken, internette izlenme rekorları kırıyor. Bu da artık müzik sektörünün de etkimiz altına laınmaya başlamasının bir göstergesidir.

Söz müziğe gelmişken 45 ülkede 204 milyon kişinin izlediği bir klasik olarak bütün övgüleri üzerinde toplayan başarılı proje Muhteşem Yüzyıl, müziği ile Türkiye Müzik Ödülleri’nde büyük ödülün sahibi olduğunu hatırlatmadan geçemeyeceğim. Nisan sonunda müzik marketlerde yerini alan albümün bestecileri Fahir Atakoğlu, Aytekin Ataş ve Soner Akalın.

Gelecek sezon final yapacağını söyleyen dizi yapımcılarına şimdiden Muhteşem Yüzyıl’ın benzeri daha da kalitesi artmış bir proje ile en yenilerini beklediğimizi duyurmak isterim.

Aslında bu masal daha sonra da devam edebilir ama Yükselme Dönemi son bulmaya başlayan Osmanlı’ya biz ne kadar sabırla, dikkatle ve sesimizi yükseltmeden dayanırız bilemeyeceğim. Bu projenin başarısının kökünde yatanlardan biri de her ne kadar da çok eşli gördüğümüz padişahlardan olan Sultan Süleyman’ın(bazılarının ki Kanuni Sultan Süleyman’da bunlardan biridir) tek aşklı olmasıdır. Muhteşem Yüzyıl aslında ‘’Bir Aşk Öyküsü’’ nün üzerine kurulmuş bir dönem dizisidir.

Haliyle acıları, çileleri, entrikaları da karşımıza gelmektedir. Dönen dolaplar başımızı döndürse de o döneme tarihçiler tarafından işlenmiş vakaların aslını öğrenmek için kitap okumalıyınız. Çünkü dizinin seyredilebilir, ilgi çekici hale gelebilmesi için senaristler yepyeni bir tarih yazmaktadır.  Seyirciyi uyandırmak, kitap okumayı tercih etmeyenlere de bu hikayelerin aslını dile getirmek üzere de Belgesel yapımcıları ve yönetmenlerini göreve çağırıyorum. Eğer başarılı belgeseller çekebilirsek Muhteşem Yüzyıl’ın açılmasına sebep olduğu kapıdan dünya fethine çıkabileceğimizi düşünüyorum.

Nasıl Amerika film sektörü dört nala dünya pazarını ele geçirdiyse biz de bu sektörden payımıza düşeni alırken kültürümüz, tarihimiz adına da Muhteşem bir ele geçirişe imza atabiliriz.

Hayatta ele geçirişlerinizin muhteşem olması dileği ile…

 www.medyabey.com

http://televizyongazetesi.com

https://twitter.com/eceer6

https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fba%C5%9Fa/145170645649459?fref=ts