Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '17

 
Kategori
Güncel
 

Dillerden Düşmeyen Sorunlarda Bugün: Kadının Toplumdaki Yeri

Dillerden Düşmeyen Sorunlarda Bugün: Kadının Toplumdaki Yeri
 

 
Kanal D ekranlarında "Nursel'le Evin Tadı" isimli yemek programını sunan Nursel Ergin'in programında söylediği sözler gündemi karıştırdı.
 
Özetle şunu savunuyordu Nursel Ergin; yuvayı yuva yapan kadındır, çalışsa da çalışmasa da evin düzeni, dirliği kadın tarafından sağlanmalıdır. Erkek erkekliğini kadın kadınlığını bilmelidir. Vs... Vs...
 
Bu söylemlerden sonra feminizm temsilcilerinden Avukat Feyza Altun twitter hesabından Nursel Ergin'e verdi veriştirdi; "Nursel denen bi' kadın var yemek programı yapıyor, çıkarmayın tv'ye. Kadın çalışsa da yemek yapıp, evi temizleyecekmiş, evi çekip çevirecekmiş, bu kadının göreviymiş.
Saçma saçma konuşma , saçmalıyorsun." 
 
Hızını hiç bozmadan devam ediyor Feyza hanım, ancak ben yazdıklarının devamını buraya koymaya uygun bulmadım. Haklı olduğu (bana göre) bi' konuda insan kendisini nasıl haksız çıkarır görmek istiyorsanız tweet'lerin devamına twitter.com/feyzaltun adresinden bakabilirsiniz.
 
Toplumun cinsiyetler üzerine çizdiği roller hakkında hepimiz az çok fikir sahibiyiz. Kimimiz bu rolü bütünüyle kabul ediyor ve destekliyor. Kimimiz erkeğe pozitif ayrımcılık yapıldığını düşünüyor ve eşitlik istiyor. Kimi ise erkeğe pozitif ayrımcılığın bırakılarak asıl kadının pozitif ayrımcılığa tabi tutulması gerektiğini savunuyor. 
 
Bu düşüncelere sahip 3 tip insan, kadın ya da erkek olması fark etmez, her daim kendilerinin haklı olduğuna inanıyor. Peki bunlardan herhangi birinin illa ki "tek geçerli doğru" olması neden gerekiyor? 
 
Ben toplumsal rolleri kabullenmeyenlerdenim. Kız çocukların pembelere boğulması gerektiğini, muhakkak Barbie'lerle oynaması gerektiğini, erkek çocukların kamyonlarla, silahlarla büyümesi gerektiğini kesin ve kes reddediyorum. 
Kadının yerinin evi ve mutfağı olması gerektiğini, erkeklerin eve ekmek getiren kişi olması gerektiği ve evin diğer sorumluluklarını üzerine almaması gerektiği tezlerine de tamamiyle karşıyım.
 
Ancak benim gibi düşünmeyelerle aramda bir problem olmasını da aşırı mantıksız ve lüzumsuz buluyorum. 
 
Kadın çalışmak istemiyor ve çocukları ile, eviyle, mutfağıyla uğraşmak istiyorsa; veyahut çalıştığı halde tüm bunların üstesinden yine de kendisi gelmek istiyorsa bi' bırakın şu kadıncağızı rica edeceğim. 
 
Burda baz alınması gerekenin "mutluluk" olduğunu düşünüyorum. Kadın ya da erkek, nerede ve nasıl mutlularsa bırakın öyle yaşasınlar.
 
Kadın yapabiliyorsa ve istiyorsa bırakın çatıyı onarsın, erkekler istiyorsa bırakın ütüleri onlar yapsın, kadın futbol oynasın, erkek mantı açsın, kadın kar küresin, erkek çocuğunun düğmesini dikiversin.
Tüm bunları, kadın ve erkek nasıl yapmak istiyorsa, nasıl mutlu oluyorlarsa bırakın öyle yapsınlar.
 
Ellerimin hamuruyla karışıyorum ve konuşuyorum, arz ederim.
 
 
Toplam blog
: 10
: 739
Kayıt tarihi
: 30.09.17
 
 

Edebiyatsever, sanatsever, mizahı da sever, hatta bazen politika bile sever bir mühendis. ..